Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '16

 
Kategori
Kitap
 

İbrahim Kiraz ve Demirci Mehmet Efe (1) romanını okurken

İbrahim Kiraz ve Demirci Mehmet Efe (1) romanını okurken
 

İbrahim Kiraz bir emniyet mensubudur. 1954 yılında Sivas’ın Kangal ilçesine doğdu. İlkokulu doğduğu yerde okumuş, Adana’da liseyi bitirmiş ve daha sonra İstanbul Etiler Polis okulunu bitirerek emniyet teşkilatına katılmıştır. İzmir, Menemen Güvenlik Büro Amirliğinde, Güvenlik Şube Müdürlüğü ve Nazilli Güvenlik Amirliği’nde çalışmıştır. 2003 yılında emekliye ayrılmıştır. Dernekler, kurumlar ve siyasi partiler, basın, yayın, halkla ilişkiler konusunda uzmandır. Ayrıca Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler Fakültesi mezunudur. İbrahim Kiraz mesleğinin yanı sıra sanatla edebiyatla ilgilenmiş şiir ve edebi yazılarla adını duyurmuştur. Meseleyi gereği geniş halk kitleleriyle ilgilenmiş, bilgiler ve araştırmalar yapmıştır. Yaptığı araştırmaları en çok efeler üzerinde bir ağırlık kazandırmıştır.

Türk edebiyatına kazandırdığı eserlerinden bazıları: Sevgiler Ölmesin (şiir),Sevginin Dili (Sesi),Yaslı Şehir. Efsaneler Diyarı Ege, Masalcı Dede, Ege’de Yanan Gül ve Milli Mücadele Bir Destan Demirci Mehmet Efe (1.2.3.4)  üzerinde yapmış olduğu cidden okumaya değer bulduğum birer yapıtlardır.

Ben İbrahim Kiraz’ın tüm eserlerini ve şiirlerini okuma olanağını bulamadım. En son Söke Kitap, Şiir, Edebiyat günlerinde (21-11-2015)’de bana imzalı olarak armağan ettiği “Ege’de Yanan Gül” romanı ( 2. Baskı Nisan 2011) ve Söke Hacı Halil Paşa Halk Kütüphanesi’nden aldığım Demirci Mehmet Efe-1,(2008) adını taşıyan romanını okuma olanağını buldum. Her kitapta da Aydın’ın ve özellikle Nazili’nin Yunanlılar tarafından işgal eldildiyi günleri ve bugünlerde Aydın ve yöresinde ve özellikle Nazilli çevresinde kızanlarıyla birlikte Yunanlılara kafa tutan Efelerin mücadelesinden söz ediyor. Bu mücadelede en çok Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet Efe, Çakıcı Mehmet Efe ve Sökeli Ali Efe’nin adı geçiyor.Yazar İbrahim Kiraz gerçekten roman olsun, hikâye olsun diye bu eserlerini ortaya koymamıştır.

Ben bu yazımda “Demirci Mehmet Efe” -1- adını taşıyan kitabından söz etmek istiyorum. Kitap 536 sayfa olup,2008 yılında BRC matbaasında gün ışığına çıkmıştır. Tertemiz bir baskısı vardır. Eserin ön ve arka kapağında Demirci Mehmet Efe’nin bir portresi ve Atatürk’ün sözleri ve D.Mehmet Efe’ye “ Kardeşim” dediği bir mektubu yer alıyor.

İbrahim Kiraz kitaplarını özellikle masa başında oturup yazmamıştır. Eserinin binasını kurarken adım adım köy köy, kasaba kasaba, mahalle mahalle ve dağ dağ gibi yerleri geziyor ve birçok arşivleri inceledikten sonra Efeler konusunda geniş bir araştırma ve inceleme yapmışlardır. Kitabın önsöz’ün Aydın 57. Tümen Komutanı Albay Şefik Aker’in bir yazısı vardır. Demirci Mehmet Efe 1885 Şubatında Nazilli’nin Pirlibey beldesinde dünyaya gelmiştir, Demirci Süleyman’ın oğludur. Adını babasının mesleğinden almıştır.

Kitabını yazarken bir hayli inceleme ve araştırma yapmıştır. Nazilli ve bağlı olduğu yöreyi gezerken ve araştırmalarını yaparken Efelik konusunda şunları da yazıyor: Oğlum Mehmet Efe, düşünceyi bırak. Düşünceli olan bu dağlarda efelik yapamaz. Efelik, yiğitlik işi; efelik kurnazlık işi; efelik mertlik işi; efelik yürek işi, efelik fakiri, fukarayı koruma işi. Bunları yapmayacaksan dağ çıkma Seni bir keklik gibi avlarlar. Gençsin sana yazık olur.(s. 61), Bunları Demirci Mehmet’in babası Süleyman Usta söylüyor.   

Özellikle Nazilli’nin dağlarını, ovalarını, çeşmelerini. Ağa ve beylerinin adını bir bir not ederek, gezerek gördüklerini ve yaşlı güvenilir insanlardan bilgiler alarak derli toplu bilgiler almışlardır. Bakın özellikle Demirci Mehmet’tin gezdiği köyleri ve köy ağalarıyla olan ilişkilerini altını çizerek buraya alıyorum:  İşte bunlardan bazıları:

Pirlibey beldesi, Demirci Mehmet’in babası Demirci Süleyman Usta, Karacasu, Kabakçı Hacı Hasan, torunu Ayşe, Pirlibey ağalarından Raşit Ağa, Kaçakçı Ali, Karanlık Dere,   Karıncalı Dağ, Tahtacı Kırı, Nazilli’de Çapan Hasan Mahallesi, Kara Mehmet, Gülbahar Hanım, Cinli Kavak, Gencer Düzü, Topal Halim, Nazilli Fatma Hanım Mahpushanesi, Koyuncular Köyü, Halim Emmi, Gavur İmam, Gavur Ali, Çoban Mehmet, Bozdoğan Kızılca Köyü, Dualar Köyü, Arslanlı Köyü, Bereketli Köyü, Kınoğlu Süleyman, Hacı Mustafa Ağa, Yanık Halil İbrahim Efe, Cehennem Çukuru, Müslim Ağa, Cehennem Deresi, Madran Dağı, Köyün Zengini Şerif Ağa, Kara Mustafa, Oyukbaba Dağı, Koca Yörük Ali Ağa, Çamlı Yol, Eyceli Köyü, Dokuzun Hasan, Alaşehir’in Afşar Beyi, Dede Dağı, Saklarlı  Ali, Bayındır, Kuyucak, Bozdoğan, Solmaz Suyu, Çoban Süleyman Efe, Karapınarlı Ali Molla Efe, Zurnacı Ali Efe, Koca Kesikli Fatma, Kel Halil,  Kel Ali, Çalı Kakıcı Kara Hüseyin, Hamzalı Köyü gibi daha birçok yer ve insan isimlerini görüyoruz. ( Demirci Mehmet Efe-1 ) kitabından alıntı yaptık.

İbrahim Kiraz Demirci Mehmet’i fakir fukaradan yana olduğunu anlatırken zengin ağalardan para altın alıp ihtiyacı olanlara da şöylece anlatıyor:”Demirci Efe Tahtacı Hasan’a yine bağırdı:- “Atın silahlarınızı, teslim olun. Bu bir Demirci Mehmet Efe baskınıdır. Kara Hüseyin ve Hacı Omar neye uğradıklarını şaşırdılar, çakılıp kaldılar. Demirci Mehmet Efe’ inin kızanlarının silahları arka arkaya patladılar. .                                                                                                                                                                                                                                 Hacı Omar kurumuş bir dal gibi hışırdayarak otların arasına düştüler. Demircinin kızanı Kara Mustafa, Kara Hüseyin ile Hacı Omar’ın silahlarını, mermilerini ve kuşakları ondan paraları aldı, Demirci Mehmet Efe’ye uzattı. Demirci Mehmet Efe kuşağından bir kese altın alıp Tahtacı Hasan’a uzattı. Alın ihtiyacınızı görün dedi”.1-  (s,81).İbrahim Kiraz Demirci Mehmet Efe’yi anlatırken yer yer şiirsel bir anlatımla efeler dünyasına uygun.

Kitabını manilerle süslüyor, örnek olarak “Demirci Mehmet Efe Türküsü”nü söylerken:

Kulağımda elmas küpeler

Çam dibine yaslanmış

Eli Martinli Efeler

***

Hey gidinin efesi

Efelerin efesi

Ege’nin yiğit Demirci Efe’si

Kahve yaptım han oldu

Demirci Efe Avrupa’ya şan oldu

***

Tencerem dolu ayran

Ben gezerim seyran seyran

Demirci’nin arkadaşı

Ödemişli kör bayram

Hey gidinin efesi

Efelerin efesi

Ege’nin yiğit Demirci Efe’si

***

Kahve yaptım han oldu

Demirci Efe Avrupa’ya şan oldu

İbrahim Kiraz Demirci Mehmet Efe’yi kolay yazmamış. “Ege’de Yanan Gül” romanının bir yerinde: “Araştırmacı İbrahim Kiraz, 1983 yılında arşivlerden tanıdığı Demirci Mehmet Efe’yi incelemeye aldı. Böylece önemli arşivlere ulaştı. Arşivlerin ışığında içinde yer alan Demirci Mehmet Efe’nin 63 kızanıyla görüştü. Olayların yaşadığı şehir, kasaba, köye ve dağları tek tek dolaşarak dönemin tanıklarından 6018 kişiye ulaştı. Bu kitabı 23 yılda yazdığını” ifade ediyor. ( s.292)  Ben sadece 1. Kitabını okudum. Daha bunun üç cildi daha vardır. İ. Kiraz’ın yalın, arı ve duru anlaşılır bir Türkçesi vardır. Ağdalı sözcüklere asla iltifat etmiyor. Eserinin kurgusunu ortaya koyarken birçok tarihi belgelere ve birçok Demirci Mehmet Efe hakkında bilgisi olanlardan da yararlandığını görmek olasıdır.  Demirci Mehmet Efe’yi anlatırken kitabın dip notlarında sayfa: 454 ‘de Demirci Mehmet Efe ile ilgili şöyle bir dip notu vardır.

Birkaç cümlesini alıyorum: Aydın 57. Tümen Komutanı Albay Şefik Aker o günleri şöyle anlatıyor: “ Demirci Mehmet Efe Zeybekliğinde bütün Aydın havalisinde hasmına acımasız olmakla beraber, bilhassa köylerde, lisanı ile ve iyilikleriyle bağladığı pek çok taraftarı var idi. Zaten zekâsı zeybeklikteki mahareti, zeybek destanlarıyla ruhları besleyen o muhitte kendisini şöhret ve nüfuz sahibi kılmış idi. Zeybekliğinde hükümete karşı düşmanlık göstermeme ve mesela postalara ve sair hükümet adamlarına tecavüz etmemiş olmakla beraber kaza ve nahiye merkezlerini basmış, hapishaneden arkadaşlarını çıkartmış ve her zeybeğin yapamadığı  cüretkârlıkları yapmış, halk üzerinde namı yayılmış destana geçmiştir. Demirci Mehmet Efe Zeybek olmakla beraber kaba değildi. Hassastır, terbiyelidir. Muhatabına göre kalpleri kazanmakla maharetlidir.  

ATATÜRK’ÜN

DEMİRCİ MEHMET EFE İLGİLİ SÖZLERİ

Demirci Mehmet Efe’ ile ilgili romanını okurken onun kahramanlığını ve Yunanlıların Ege’yi ve özellikle Aydın işgali günlerinde katkılarını, yardımlarını ve büyük bir Efe olduğu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kendisine bizzat “kardeşim” diyerek gönderdiği mektuplarından öğreniyoruz.

***

1- Aydın ve Havalisi Kuvvayi Milliye Umum Kumandanı Demirci Mehmet Efe Kardeşime;

Aydın’ın doğru, özlü ve fedakâr evlatları Bolu ve Düzce havalisinde memleketimizin gâvurların esaretine düşürmeye çalışan hainleri pek kahramanca ve fedakârca bastırdılar. Vatanımıza büyük hizmetler ifa ettiler. Allah iki cihanda aziz etsin, kendilerine ve umum kumandanları olan zat-ı âlinize Büyük Millet Meclisi’nin kalbi ve samimi teşekkürlerimi takdim eder, gözlerinden öperim, kardeşim efendim.

Ankara 11 Haziran 1920

Büyük Millet Meclisi Vekili

MUSTAFA  KEMAL

2- DEMİRCİ MEHMET EFE’NİN EMRİ:

1895, 1896, 1897 ve 1898 doğumlu efrat bütün silah, teçhizat ve elbiseleri ile kırk sekiz saat içerisinde şubelerine müracaat edecek, etmedikleri takdirde tebligata riayetsizlik gösterdikleri anda yakalayıp muhakemesiz idam ettireceğim, evlatlarını ve evlerini yaktıracağım. Bütün millete vatan selameti namına istiklalimizi temin maksadı ile ilan ederim. Bundan sonra kıtalardan firar vaki olmayacak. Her kazada tellallar vasıtasıyla ilan edilecektir. Bu telgraf ayna zamanda şube reislerine aynen gönderilecektir.

20 Temmuz 1919

Demirci MEHMET  EFE

Sözün özü, Demirci Mehmet Efe, gerçek anlamıyla hayati boyunca Efelik ortamı içinde geçmiştir. Halka zülüm eden ağalara hiç bir zaman boyun eğmemiştir. Çalı kakıcı sahte efelerle asla bir olmamıştır. Hep fakir halkın yanında görülmüş ve bu açıdan da sevilmiş ve destan oymuştur. Aydın’ın kurtuluşunda Yunanlılara kızanlarıyla birlikte takdire değer hizmetlerde bulunmuştur. Bu romanın daha üç cildi daha vardır. İbrahim Kiraz Türk kültürüne ve Türk edebiyatına “Demirci Mehmet Efe”  konusunda kalıcı bilgiler veriyor.

Aydınlı, Nazilli ve tüm ilçelerinde bulunan öğretmen ve öğrencilerin bu romanlarını okumalarını sağlık veriyorum. İbrahim Kiraz’ı ve değerli ve kalıcı çalışmalarından dolayı yürekten tebrik ediyorum. Kısmet olursa bir başka yazımda İ. Kiraz’ın “EGE’de Yanan Gül”  adlı yapıtından da söz edeceğim. Şimdilik esen kalınız aziz okurlarım…  

Abdülkadir  GÜLER 

29 Nisan 2016- SÖKE

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..