Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '14

 
Kategori
Futbol
 

İç saha deplasmanı

İç saha deplasmanı
 

Yaptığı her şey çıkardığı her uygulama taraflı tarafsız her futbol seyircisinde hayranlık hissi uyandıran TFF futbola yeni bir terim kazandırdı!!! İç saha deplasmanı. Bu yeni kavram şu anlama geliyor: iç saha takımı olarak fikstürde gözüken takımın sahasında ama sadece deplasman seyircilerinin önünde oynanan maç. TFF başkanı bu sezona başlamadan verdiği bir röportajda seyircisiz oynama cezalarında düzenlemeye gidildiğini artık deplasman seyircilerinin neden olduğu cezayı iç saha seyircisinin çekmeyeceğini söyledi. Bununla da kalmadı iç saha seyircisinin neden olduğu cezayı da tüm tribün çekmeyecek sadece buna sebep olan tribün çekecek dedi. Şahsi fikrim futbol seyirci ile güzeldir dolayısıyla seyircisiz saha veya tribün cezalarının topuna birden karşıyım. Ancak geçmiş yıllar göz önüne alındığında bu sezon uygulanacak olan yeni uygulama şahsımca eh gene de fena değil dedirtecek cinsten bir uygulama idi. Gel gör ki süper kupa maçında tarafsız sahada üstü filesiz her atılanın sahaya gelebileceği, kale arkası tribününde ki taraftarların sebep olduğu olayların cezası iç sahada ki bütün tribünlere kesiliyor. Pardon deplasman tribünü hariç !!!

Neyse maça dönecek olursak maç klasik bir Eskişehirspor maçı gibi başladı temposuz pozisyonsuz orta saha mücadelesi… İlk yarının ortalarından itibaren ise iç saha deplasman ekibi Galatasaray oyuna ağırlığını koymaya başladı. Ancak sağdan Veysel ve Bruma soldan ise Tarık ile gelişen ataklar tehlike yaratamadı. Yani yaratacak gibi gelişti fakat final pasları veya tercihleri isabetli olmadı. İlk yarının belki de en önemli atağı yeni transfer Dzeimaili’ nin getirdiği ve şut çekse belki de gol olacak pozisyonda topu Burak’ın arkasına atarak heba etmesi oldu. Benzer bir pozisyonu ikinci yarı Bruma da şut yerine Sneijder’ i tercih ederek harcadı. Yeri gelmişken Dzeimaili’ ye de değinelim. Dzeimaili henüz uyum sürecini doğal olarak atlatamamış buna istinaden fizik olarak da ham, baya bir top ezdi. Onun yerine hareketli, tempolu, dikine hareket edebilen Furkan Özçal tercih edilseydi belki daha iyi olabilirdi.

İkinci yarı iki takımda biraz daha hareketli başladı. Umut’un oyuna girmesi Galatasaray adına hücumu hareketlendirdi. Nitekim bir topu da direkten döndü. Erkan’ın mükemmel şutunu Muslera harika bir şekilde kurtardı. İkinci yarı da akıllarda kalan pozisyonlarda bunlardı. Bir diğer yeni transfer Pandev son 15 dakika oyuna girdi belki skoru değiştiremedi ama Dzeimali’ den daha yararlı bir transfer olacağının ışığını verdi. Tarık ise son gün gelen transferler içindeki en verimli olanıydı. Anderlecht maçında sağda Tarık solda Telles tercihi Galatasaray’ın daha atak kanat oyunu oynamasını sağlayabilir.

Bir parantez de defanslara açmak gerekiyor. Zira Eskişehirspor’dan Birol Galatasaray’da ise Chedjou yaptıkları kritik hamlelerle maçın golsüz sonuçlanmasında önemli bir role sahipler.

Maçın kare ası: Chedjou-Tarık-Birol-Laval

 
Toplam blog
: 9
: 352
Kayıt tarihi
: 01.02.13
 
 

Biyokimyager, sosyoloji, politika ve sporla ilgilenen, kültür sanat faaliyelerini takip eden, düş..