Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '16

 
Kategori
TV Programları
 

İçerde ve dışarıda pazartesi ekranına bir bakış

İçerde ve dışarıda pazartesi ekranına bir bakış
 

Bayramın bitmesiyle 19 Eylül Pazartesi akşamı kanallar yeni sezonu açtı.

Ekran iki yeni iş ve geçen sezonun iddialı işleriyle birlikte tam altı dizi ve bir yarışmayla zorlu geçecek bir geceye ev sahipliği yaptı.

Herkes merakla 20 Eylül sabahına odaklanmış, bu geceye dair öngörülerini günler öncesi yapmış böyle bir geceden çıkacak tabloyu bekliyordu.

Kimlerin öngörüsü bu tabloyu yakaladı, kimler hayal kırıklığı yaşadı bilmiyorum ama Show TV’nin “İçerde” dizisiyle pazartesiye farklı bir soluk getireceğini, iyi bir çıkış yakalayacağını bölümü izlemeden tanıtımları izlediğimde de görmüştüm ve çıkan tabloda da yanılmadığımı gördüm.

Bölümde beklentimi karşılayan bir bölümdü.

Pazartesi akşamı eksik olan tek şey aksiyon ve macera içerikli bir yapımdı “İçerde” dizisi de bu eksiği iyi doldurdu izleyiciden de karşılığını aldı.

İlerleyen bölümlerde bu oranlarını bir tık daha yukarı taşır çünkü Çağatay Ulusoy’u aşk filmleriyle tanıyan erkek izleyici henüz diziyi tam keşfetmiş değil dizinin hitap edeceği asıl kesim yani erkekler dizinin aşk üzerine değil macera ve polisiye ağırlıklı olduğunu anladıklarında dizinin bugün aldığı oranlar da biraz daha yükselir diye düşünüyorum. Tabi aşk ayağı kadın izleyici açısından çok daha vahim onu sonra açarım şimdi görünen tablo;

Görünen tabloya baktığımızda İçerde Kırgın Çiçeklerden çok Paramparça’dan izleyici çekmiş.

ATV’nin dizisi Kırgın Çiçeklerin ise oranları yerli yerinde. Survıvor yayındayken ikinciliği de aşağı yukarı bu oranlarla kapatıyordu. Genç kitleden alma verme yapmadan aynı kemik izleyicisi ile açılışı yapmış ve Survıvor yerine birinciliğe oturmuş. Yani Survıvor’a giden reytinglerin ortada olmadığı anlamına gelir.

Başka bir deyimle ekran sezonu açtı belki ama izleyici cephesinde durum tam olarak aynı değil okullar açılsa da izleyici ekran karşısında tam yerini almadı bu yüzden asıl rekabet ve gerçek galibiyetler önümüzdeki haftalarda belli olur.

İstikrarlı duruş sergileyen de ipi göğüsler.

İçerde dizisine gelirsek macera ve aksiyon işi için oldukça başarılıydı. İlk bölüm içinde her şey yerli yerindeydi. Bölümü beğendim.

Bildiğim kadarıyla İçerde dizisi, yönetmenliğini Andrew Lau ve Alan Mak’ın üstlendiği 2002 Hong Kong yapımı Infernal Affairs’in ( Kirli İşler )bir uyarlaması.

Aynı film 2006’da Köstebek olarak başka bir uyarlama olarak da yayınlandı.

Biz de dizi olarak şekil buluyor. Biraz farklılıklarla bir uyarlama.

Çağatay Ulusoy, Aras Bulut İynemli, Çetin Tekindor, Mustafa Uğurlu, Rıza Kocaoğlu, Bensu Soral, Damla Colbay, Nihal Koldaş’ın oynadığı dizinin yönetmenliğini ise Uluç Bayraktar yapıyor. AY Yapım imzalı dizinin senaryosu da Torak Karaoğlu ve Ertan Kurtulan yazıyor.

Şimdiye kadar Çağatay Ulusoy’un oynadığı dizilerde o kadar aman aman bir oyunculuk sergilediğini görmesem de, oyunculuğuna ve hayat duruşuna mesafeli yaklaşsam da şu gerçeği biliyorum o iyi bir ekran yüzü ve sevenleri çok.

Bu da kendisini hem popüler hem de aranan bir isim yapıyor.

Ancak gerçek şu ki Çağatay Ulusoy bu dizide oyunculuğunu konuşturmuş. Hem Sarp karakterini üzerine iyi geçirmiş hem de kendinden bir şeyler katmış. Hala eksikler olsa da Çağatay yerinde saymamış. İlerleyen bölümlerde çıtayı daha da yükselteceğini düşünüyorum. Belki de bu tarz rollerin adamıdır kim bilir.

Ama başka bir gerçek daha var ki o da şimdiye kadar kadınların ve gençlerin gönlünü çalan Çağatay’ın bu diziyle daha geniş kitlelere ulaşacağı.

Aras Bulut  İynemli’ye gelince Mert karakteriyle iyi bir iletişim kurmuş oyunculuğunu zaten beğenirdim burada da göstermiş Çağatay’la da iyi bir ikili olmuşlar.

Çetin Tekindor’a ise laf söylemek kimin haddine bir kitap gibi aç oku ve yine oku. Buradaki karakterine de bayıldım. Kebapçı Celal. Renkli bir karakter. Bu karakterle Tekindor gönlümüzü yine kazandı.

Dizinin ana üç erkek karakterinin dışında diğer erkek karakterleri de ince elenmiş sık dokunmuş ve hepsi de cuk yerine oturmuşken kadın oyuncular için aynı şeyi söylemeyeceğim.

Sarp’ın değimiyle Cici Kızlar fazla ciciş kalmışlar.

Çağatay Ulusoy’un karşısına Bensu Soral ismini koymak anlaşılır gibi değil.

Hele de henüz oyunculuğu pişmemişken başrol vermek.

Abla kontenjanı mı ağır bastı!

Herkesin başrol olduğu bir devir de o da olsun ne olacak ki!

Mantık buysa olmamış beyler.

Ne avukatlığı taşıyabilmiş ne de Çağatay’la uyum sağlamış.

Kızımız da başrol kumaşı yokken bir diziyle ismini duyurdu diye başrolü yakıştırmak. Oynadığı dizilerde o karakteri taşıyabilmiş olabilir ama burada olmamış. Çağatay’a panter olarak ise hiç olmamış.

Herkes de başrol kumaşı olsaydı her güzel Star olurdu.

AY Yapım gibi sektöre yıllarını vermiş bir yapım şirketi de böyle yapıyorsa artık neden kadın Star çıkmıyor daha net anlaşılır.

Kısacası zaten kadın izleyiciyi tavlayacak materyali az olan bir dizi de, aşk ayağını da henüz rüştünü bile ispatlamamış bir kızcağıza yüklemekle ciddi risk almışlar.

Çok ağır bir eleştiri olabilir belki ama artık izleyici kaliteli bir iş izlerken onun ablası, onun kardeşi, onun kızı gibi kontenjanlarla var olan isimleri görmek istemiyor.

Her şeyi ile tam bir seyir istiyor.

Kaldı ki herkes de başrol kumaşı yok bu kızımız da bu bağır bağır bağırıyorken zorlama bir giydirmeyle dizinin onca başarılı oyuncusu arasında sırıttığını kimse mi görmemiş? Bu ayak zayıfken aşkı ön plana çıkarmazlar umarım zira seyirci kaçırırlar.

Damla Colbay’a gelirsek Kara Para Aşk’ta da başarısız performansı vardı burada da. Hadi orda göze batmıyordu burada ikinci kadın rolü verilerek izleyicinin gözüne gözüne sokulmuş.

Yapmacık zorlama haller. Üstelik kızımız oyunculuk okuyormuş.

Kısacası her iki kadın oyuncu seçimi de yanlış olmuş hal böyle olunca da üzgünüm ama onların olduğu sahneler izleyiciyi dışarı atıyor.

Dizi konusu itibariyle açık uçlu zaten bence yol yakınken kadın izleyiciyi tavlamak istiyorlarsa en azından Çağatay’a daha yakışır bir partner bulunsun.

Yoksa sıradan kadın izleyiciyi çekmeleri zor olacağı gibi Çağatay’ı aşk dizilerinde seven fanlarından da uzaklaşma başlar dizi yakaladığı bu başarıyı sırf yanlış seçim partnerler yüzünden kaybeder.

Yani dizinin tek şansızlığı bu olur. Kurtlar Vadisi ilk yayınlandığında kadın izleyici Elif ve Polat aşkına diziye tav olmuş Elif ölünce de dirilsin, yeniden diziye dönsün diye eylem başlatmıştı.

Bu tür dizilerde kadın izleyiciyi çekmek için bu şart. Hele de Çağatay Ulusoy gibi kadınların gönlünü çoktan feth etmiş ellerinde hazır bir oyuncu varken bu ayağı yanlış oyuncu seçimiyle baltalamak anlaşılır değil. Umarım ilerleyen zamanda dikkate alınır hızlı çözüm üretilir.

Yoksa hikayesi sürükleyici her ne kadar duygu eksik denilse de bunun sebebinin yurt dışı satışlar olduğunu düşünüyorum. Yinede macera ve aksiyon tarzı bir işin olması gerektiği kıvamda da olsa duygunun biraz ön plana çıkmasında yarar var. Bunu isteyince çok iyi başaran bir yönetmeni varken göz ardı etmezler umarım.

İki kardeşin birbirini bulma hikâyesini anlatan dizi duyguyu geri plana atarak ilk bölümün başlarında izleyiciyle arasındaki mesafeyi açsa da son sahnede izleyiciyi yakalamayı başardı ve İçeri’ye hapsetti. İzleyici cephesinde beklenmeyen bir sondu.

Biri polis akademisinden atılan atılınca mafya ile yolu kesişen diğeri de polis olan iki kardeş Sarp ve Mert bir anda ters çevrilip Mert yer altı Sarp yerüstü olarak çekim malzemeleriyle de tamamlanarak anlamlandırılan sahne izleyiciyi hem sarstı hem de fazlasıyla şaşırttı. Yani Mert çete hesabına çalışan bir polis, Sarp da göründüğünün aksine çeteye sızdırılmak için akademiden atılmış bir polis oldu. Böyle bir şaşırtmacayla izleyicinin gönlünü kazandılar ama ben daha ilerisi için de Mert’in de çete içine sızdırılmış gizli görevli bir polis olacağını düşünüyorum.

Hemen olmasa da ilerleyen zamanlar da bu eksende gideceği düşüncesini taşıyorum.

Kısacası söylediğim eksiler dışında dizi artılarla dolu olarak sezonu açtı pazartesi için sağlam bir yer edindi ilerleyen zamanlarda eksiler giderilmezse bu minvalde bir tık oranı yükseltir birincilik koltuğuna oturmasa da ilk üçün içinde iyi bir oranla gider. Eksikleri giderirse birinciliği açık ara kucaklar ancak bu haliyle zor…

Gelelim Babam Ve Ailesi’ne;

Çok başarılı bir ilk bölümle aynı akşam izleyici karşısına çıkan başrollerini Bülent İnal, Ceyda Düvenci ve Ayça Bingöl’ün paylaştığı, yönetmenliğini Nihat Durak’ın yaptığı, senaryosunu Onur Uğraş, Murat Uyurkulak’ın yazdığı Gold film imzalı Kanal D’nin yeni dizisi Babam ve Ailesi maalesef tabloda iyi bir çıkış yakalayamadı.

Ancak bunun sebebi dizinin kendisinden kaynaklı değil izleyiciye yeterince ne anlatacağını duyuramamasından kaynaklı.

Kanal D kendine o kadar güvendi ki diziyi tanıtırken ne anlatacağından çok kadrosunu tanıtmayı yeğledi.

Ben bile dizi tanıtımlarını izlerken bir adamın iki ayrı ailesi arasındaki kalmışlığı metresle asıl eşin çatışmasını ve arada kalan çocukları izleyeceğimizi düşündüm.

Yani ekran tanıtımları bu mesajı verdi izleyiciye.

Doğal olarak bu da izleyici cephesinde merak uyandırmadı.

Aynı gün benzer iki iş varken üstelik. Paramparça ve Kırgın Çiçekler her ikisi de parçalanmış aile ve çocuklar üzerine kurulu bir de Babam ve Ailesi gelince tabi ki daha önce izledikleri dizileri izlemeyi tercih ettiler. Gün seçiminde de hatalı davranarak diziyi baştan riske attı kanal.

Oysa Babam ve Ailesi tam olarak metres ve asıl eş çatışmasını işlemiyor bir çocuğun, Kadir'in kaybolan yıllarının ruhundaki hasarlarını işliyor.

Yani çarpık ilişkiler üzerine kurulu değil. Ortada da bir metres yok. Eski terk edilmiş bir sevgili var.

Konuyu seviyeli ve dozunda işlemişler. Drama dozu yerinde akıcı ve merak uyandıran bir hikâye. Ancak tanıtımlarda izleyiciye bu mesaj verilmedi verilmeyince de izleyici ekran karşısında yerini almadı.

Örneğin dün akşam Cansu Dere’nin ANNE dizisinin tanıtımı döndü Star TV ekranında. Kısa ama merak uyandıran bir tanıtımdı. Dizi ne anlatacak, nasıl anlatacak sorusunu sordurttu.

Babam ve Ailesi de bunu yapabilseydi dün akşam izlencesi daha yüksek olurdu.

Ancak bu dizi için bir kayıp değil. İzleyiciye gündüz ve akşam kuşaklarında tekrarları izletilirse Kırgın Çiçeklerden iyi izleyici çeker. Paramparça’dan da ona keza. Zira her ikisi de yorgun işler evet sezona iyi giriş yaptı Kırgın Çiçekler ne var ki dram dozu fazla ağır arada kalan izleyicinin arayışı var ve Survıvor’un kayıp izleyicisi. Eğer Babam ve Ailesi doğru tanıtım ve tekrar yaparsa bu izleyiciyi yakalar.

Zira Babam ve Ailesi ilk bölüm derdini çok iyi anlatmış ama kendini duyuramamış eğer Kadir’in hikâyesini duyurabilirse TV8’in yarışmaları başlayana kadar pazartesi kendine sağlam bir yer edinir Kırgın Çiçeklerin izleyicisini de ciddi miktarda eritir. Özellikle duyurabilirse diyorum çünkü dediğim gibi bölüm derdini çok iyi anlatmıştı tek sorunları bunu duyuramamaları duyurdukları an Kadir fenomen olur Babam ve Ailesi de pazartesi iyi izlenen işlerden biri olur. Ayrıca dokusu itibariyle hem babaları hem anneleri hem de gençleri çekebilecek türde bir dizi. Yapım ve oyuncular üstlerine düşeni fazlasıyla yapmışlar burada iş kanala kalıyor keşke bayram öncesi yayına alsaydı bu işin izleyicide karşılığı kesinlikle olur eğer olmuyorsa kanal kendini sorgulasın.

Diziye dair daha derinlikli yorumu ilerleyen bölümlerde yaparım şimdilik söyleyeceğim bu kadarla sınırlı gecenin diğer işi Paramparça’ya gelirsek kendini bu sezonda da izletir. Biraz kan kaybeder ama izlenir.

İzleyici ekran karşısında tam yerini alırsa oranını biraz daha yükseltir ama hem Babam ve Ailesi’ne hem de İçerde’ye izleyici kaçırır. Zaten dün akşam İçerde’ye kaçırdığı epey izleyicisi var.  Yalnız pazartesi akşamı yayınlanan bölüm gibi bölümler olursa Erkan Petekkaya yani Cihan karakteri birkaç sahneye sığdırılıp çocuklar ön planda hikâye dönerse ciddi anlamda kan kaybeder. Yayınlanan bölüm tamda buydu. Cansu’nun ve Hazal’ın etrafında dönen bir bölüm ve intikamda intikam diyen bir Maide. Hazır diziye Asuman karakteriyle Mine Tugay katılmışken bu iyi kullanılarak izleyici çekilebilinir.  Zira Maide’nin geçen sezondan beri bitmeyen intikamıyla tekrarın tekrarıyla dönen bir Paramparça izleyiciyi de parçalar…

Gecenin bir diğer işi Kırgın Çiçeklerin ise yeni sezon bölümünü izleyemedim. Ancak tabloda izlemeden durumu gösteriyor dizi kemik izleyicisini korumuş sezonu da yine lider açmış ancak ilerleyen zamanda diğer diziler atak yaparsa birinciliği belki kaybetmez ama oranını düşürür diye tahmin ediyorum.

Kısacası pazartesi akşamının özeti bu TV8 yarışmaları başlayana kadar doğru hamleyi yapan iş birinciliği Kırgın Çiçeklerin elinden alır yarışmalar başlayınca da ikincilik kapışmasına girilir. Şu anda bunu yakalayacak en güçlü aday da İçerde dizisi onu da kendini doğru tanıtırsa Babam ve Ailesi takip eder.

Yani pazartesi rekabeti sezon bitene kadar kıran kırana devam edip gider…

oyatekin@gmail.com                                         

https://twitter.com/#!/oyatekin (@oyatekin)

http://yurthaber.mynet.com/yazarlar/tum/1/o.tekin35

OYA TEKİN / MEDYABEY.COM

Oya Tekin/ Yaşadıkça.com köşe yazarı

Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılamaz.

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..