Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Haziran '16

 
Kategori
Güncel
 

İftar yemeğinde

İftar yemeğinde
 

Öyle 'pat!' diye olunamıyor sanatçı..

- Bu sabah karar verdim 'sanatçi olacağım' demekle de olunamıyor!

Abdest alıp Allah'a dua ederek de olamazsınız sanatçı..

Bi kere doğuştan yetenekli olmalısınız, bu bir..

İkincisi kendinizi tanımalısınız. Sanatla ilgili yeteneğe sahip olduğunuza inandıktan sonra, Resim'se Resim Tiyatro'ysa Tiyatro Müzik'se Müzik eğitimi almalısınız..

Öyle New York'da yaz tatilinde kırkbeş gün kurslara katılıp 'Amerika'da Tiyatro eğitimi aldım' demenizle de Tiyatro oyuncusu olamıyorsunuz, ancak zannedersiniz.

İster Konservatuar eğitimi alarak Tiyatro oyuncusu olmaya karar veriniz, isterseniz hiç eğitim almayarak alaylı olarak bu mesleği sürdürmeye çalışınız, bir kere sanat disiplinine sahip değilseniz 'olduğunuz yerde kalınız, sizin için duvar boyacılığı daha iyidir' derim..

İyi bir sanatçı olunabilmesi için özellikle Müzik ve Resim başta olmak üzere tüm sanat dallarının eğitimi alınması gerktiğine inanırım.

Sadece disiplin de yeterli değildir bana göre. Güzel ahlaklı olmalısınız.

Ego'ya sahip olmamalısınız öncelikle!

Ego'nuzu sıfırlayamadığınız sürece Colombia Üniversite'sini bitirmiş de olsanız sanatçi olamazsınız!

Bu benim görüşüm tabi..

Babam şöyle derdi; 'Bi adam ailesine sahip çıkmayı bilmiyorsa Colombia Üniversitesini bitirmiş de olsa adam olamaz!'..

Her insan anne ve babasından çok şeyler öğrenir..

Sanatçı da öyle olmalı..

'Olmalı' değil, öyle!

Sanatçı, evrenden almış olduğu enerjisiyle evrendeki yansımalarını ya tual kağıtlarına aktararak veya tiyatro sahnesinde harekete geçirerek topluma aktaran kimsedir.

Sanatçı, topluma sorgulama yeteneğini kazandıran kimse dir..

Yazı yazmak da Edebiyat Sanat'ı dır biliyorsunuz..

İyi ve aranır köşe yazarı olabilmeniz için de tıpkı diğer sanat dallarında olduğu gibi öncelikle yaratıcı gücüne sahip olmanız, ardından ilkeleriniz doğrularınız ve duruşunuz olmalı ki tercih edilesiniz. Amiyane tabirle, torpil ile bu işler olmaz! Tabi daha da öncelikle ego'nuzun hiç olmaması gerekir.

Öyle 'her şeyi ve herşeyin doğrusunu ben bilirim' demenizle köşe yazarı olamazsınız!

Eleştirilere açık olmayı becerebilmelisiniz..

Hayranlarınıza ve okuyucularınıza saygılı olmalısınız..

İster sanatçı ister köşe yazarları veya farklı bir ünlü kişiler olsun, önce insan olduklarını unutmamaları gerektiğine inanırım.

İyi bir sanatçı veya köşe yazarı ahlakına sahip değilseniz, sadece köşe yazarı olduğunuzu sadece sanatçı olduğunuzu zanneder durursunuz, ondan öteye gidemezsiniz..

*

Pazar akşamı Tarabya'daki Hüber Köşkü'nde Cumhurbaşkanı sanatçılara iftar yemeği vermiş..

Yemek davetinde: Hakan Peker, Hande Yener, Sibel Can, Bülent Ersoy, Seda Sayan, Orhan Gencebay, İbrahim Tatlıses, Cengiz Kurtoğlu, Hakan Ural, Petek Dinçöz, Serdar Gökhan, Yavuz Bingöl, Gülben Ergen, Emel Sayın, Tamer Yiğit gibi isimler yer alıyordu..

Gözler, Şevval Samİlhan İrem'i, Pelin Batu'yu, Tarkan'ı aramadı değil..

"Keşke bu dört sanatçı da katılmış olsalardı veya davet edilmiş olsalardı" diye aklımdan geçirmedim değil..

Davet edilip edilmediklerini bilemiyoruz ama keşke Fazıl Say, İdil Biret gibi sanatçılar dahil, ayrıştırmaksızın veya kendilerini ayrıştırmadan ülkenin tüm sanatçılar o yemekte buluşabilselerdi çok isterdim doğrusunu isterseniz.

İsterdim çünkü Atatürk; 'Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, Bakan olabilirsiniz, hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat sanatçı olamazsınız' diye ilk meclis toplantısında söylemiş olduğu sözleri önde tutarak sanatçıların o yemekte bulunmaları gerektiğini düşündüm.

Madem sanat ve sanatçı ayrıcalıklıdır, o halde o yemekte mesela Pelin Batu veya Tarkan veya İlhan İrem veya Şevval Sam "Ronesans" önerisini getirebilirlerdi belki ne dersiniz?

Siyasilerin kirletmiş olduğu dünyayı ancak ve ancak sanat temizler!

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..