Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '15

 
Kategori
Öykü
 

İki sevdalının dağ macerası (Bölüm 1)

İki sevdalının dağ macerası (Bölüm 1)
 

Genç kadın işyerinde o gün vaktin geçmesini dört gözle bekledi. Zaman geçmek bilmiyordu. Her gün koşa koşa giden akreple yelkovan bugün sanki birbirine yapışmış gibi yerinden kımıldamıyordu.

Mesainin bitiminde koşa koşa evine giden genç kadın, akşam çıkacağı yolculuk için hazırlanmaya başladı hemen. Gece yarısı kalkacak otobüs onu sevdiceğine götürecekti. Sevdiği erkek takriben bir aydır yakın şehirlerden birinde yedeksubay okulunda eğitim döneminde idi. Bir aydır eşini görmeyen genç kadın inanılmaz özlemişti erkeğini.

Bir kaç gün önce eşi, çalıştığı işyerine telefon etmiş ve okulun yedeksubay adaylarına bu hafta sonu artık günübirlik izin vereceği ve eğer gelebilirse tüm pazar gününü başbaşa geçirebilecekleri müjdesini vermişti.

Bu güzel haber kadını öylesine heyecanlandırmıştı ki hafta sonunu iple çeker olmuştu.

Onu okulun olduğu şehirdeki sevdiğine götürecek olan otobüse bindiğinde bir kaç saat sonraki kavuşmanın mutluluğu sarmıştı tüm bedenini.

Otobüste koltuğuna iyice yaslandı ve gözleri karanlıkta akıp giden  yollarda, aklı sevgilisinde düşünmeye başladı. Daha evleneli bir kaç ay olmuştu ama tüm Üniversite yaşamını beraber geçirdikleri için uzun zamandır tanıyorlardı birbirlerini.

Geçirdikleri zor yıllar, kavuşma öyküleri birbir  geliyordu aklına.

Bir ara göz kapaklarının ağırlaştığını hissetti. Oturduğu koltuğa başını yaslayıp uyumayı düşündü önce. Bir yandan uyumak, dinlenmek bir sonraki güne sevgilisinin karşısına dinç bir halde çıkmak istiyordu, diğer yandan sabahtan maşa çekip düzleştirdiği ve erkeğinin sevdiği şekle soktuğu uzun saçları bozulur diye korkuyordu.

Bu öğleden sonrayı süslenmeye ayırmıştı. Otobüse binerken şirketin camındaki hayaline bakmış ve çok beğenmişti kendisini. Mutlaka eşi de beğenecekti onu.

Sabah gün ağarırken Askeri Okulun olduğu şehrin otogarına giren otobüsten inen genç kadın geceyi uykusuz geçirmiş gibi durmuyordu hiç.Özlem, kavuşma heyecanı bir anda onu dimdik ayağa kaldırmıştı sanki.

Vaktin erken olmasına aldırmadan bir taksi bulup kendini okulun kapısına atmaya çalışıyordu.

Taksi Askeri Okulun kapısına geldiğinde ondan önce gelen bir sürü insanı gördü. Çocuklarının bugün izinli olacağı duyan anne babalar, kendi gibi sevgilisine kavuşma heyecanı sarmış eşler, sevgililer, ablalar, kardeşler. Bir sürü insan bekliyordu kapıda.

Bu kalabalıkta nasıl bulacağım onu diye kalbi çarpmaya başladı. Böyle ne kadar bekledi bilmiyordu. Birden Okulun ana kapısının açıldığını ve bir sürü askerin kapıdan çıktığını gördü.

Hepsi birbirinin aynı giysileri giymiş bir sürü genç asker. Çıkanlar yaklaştıkça kapıda bekleyen kalabalıkta bir dalgalanma oldu. Herkes gelen bir askeri yakalayıp sarılıyordu.

Birden onu gördü genç kadın. Her zaman takım elbisesi içinde görmeye alıştığı sevdiceği askeri kıyafetler içinde daha bir heybetli göründü gözüne.

Genç Adam da onu görmüş ve ona doğru koşuyordu. Birden nasıl sarıldırlar anlamadı genç kadın. Askeri elbisenin sert dokusu tenine değince ona kavuştuğunu anladı. Birden içine bir hüzün düştü. Onun kibar, nazik sevdiceği bu kalın abalar  içinde çok sert görünüyordu.

Hava soğuktu, ağızlarından duman çıkıyordu. Ama onların içi sevda ateşi ile öyle tututşmuştu ki soğuğu duymuyorlardı bile.

Genç Adam o gün akşama kadar izinli olduklarını, beraberce vakit geçirebileceklerini anlatıyordu bir yandan da.

Ne yapabilirlerdi bu kış günü, bu küçük şehirde. Genç kadın bunları düşünürken sevdiceği yakında bir dağ olduğunu, teleferikle oraya çıkabileceklerini,  orada yemek de yiyebileceklerini, akşama kadar başbaşa vakit geçirip akşam üzeri de okula dönerken onu büyük şehre döndürecek ötobüse bindirebileceğini anlatıyordu.

Başka seçenek yoktu zaten. Önemli olan beraber olmaları değil miydi. Ha dağda, ha denizde. Ha kar da, ha sıcakta. Her mevsimde  ve her mekanda beraber olmaktı amaçları

İki sevdalının dağ maceralarını öykümüzün ikinci bölümünde yazacağım....

 

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..