Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '16

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

İkizlerle hal-i arzımız

İkizlerle hal-i arzımız
 

Ekin-Deniz


Bizim tüpoğlanlar 6,5 aylık oldular. Yıllar önce 2 çocuk daha büyüttüğüm için ben bu filmi daha önce görmüştüm diyorum çoğu zaman bebeklerin büyümeleri ile ilgili. Daha  6 buçuk ay önce dünyaya erkenden gelen, gözlerini açamayan, kafalarını tutamayan minikler şimdi dış dünya ile iletişim kurmaya çalışıyorlar. Meraklı gözlerle etrafı incelemeler, gördükleri herşeye uzanma ağızlarına alma telaşları…üçüncü anneliğimden mütevellit algılarım çok açık. Bebeklerin ihtiyaçlarını ağlama şekillerine, mızmızlanmalarına göre anlayabiliyorum. Ve tecrübelerimin verdiği rahatlıkla büyümelerinin tadını çıkarıyorum ikizcanlarımın.

Gece uyumuyorlar, huysuzlar, çok yoruluyorum diye kime ne kaprisi yapayım? Bebeklerin istedikleri meme bende süt bende. Başkalarını uykusuz bırakmaya gerek yok ki. Geceleri yapacak bir şey yok, bu bebeler uyanıyor. Bazen 2 saatte bir bazen yeni doğdukları günleri yad etmek istercesine saat başı.

Canım kocam da sağolsun her uyandığımda uyanır, yapabileceğim bir şey var mı diye sorar. İkisi birden uyandıysa ben birini beslerken o da diğerini mama ile besliyor. Aslında ikisi birden uyanmaları çok daha iyi oluyor. İkisi elden birden çıkıyor elbirliğiyle. Diğer türlü biri uyanıyor, besleniyor gazı çıkıyor uyuyor tam ben de uyuyacakken diğeri uyanıyor. Haydiiii tekrar aynı şeyler. Onunla ilgilenip uyuttuktan sonra diğeri tekrar uyanıyor. Böyle böyle sabaha kadar kaç defa kalkıyorum kaç defa yatıyorum bazen hatırlamıyorum bile.

Doktor kontrollerimiz çok şükür yolunda gidiyor. İlk aylardan itibaren yapılması gereken tüm aşıları hatta rota virüsü aşıları bile yapıldı. Rob testleri, işitme testleri, eko ları, sünnetleri…hepsinden geçtiler şükür. Kiloları ve boyları prematüre bebeklere göre iyi gidiyor. Şimdilik Ekin’in ağırlığı 1 kg ve boyu 3 cm önde ilerliyor Deniz’den. Dişleri henüz çıkmadı ama sanırım çok yakın. Elleri ağızlarından gitmiyor.

Doğduklarından beri yalancı emziğe alışmadılar bir türlü. Araları hep nanemolla oldu. Olsa da olur olmasa da kıvamındaydılar hep. İlk başlarda hatır için aldıkları emzikleri parmaklarını keşfettikten sonra bıraktılar. Deniz bütün parmaklarını denedi en son başparmağında karar kıldı ve emmeye devam ediyor. Ekin hala parmak arayışında bütün parmakları tatlı geliyor ona:) her ne kadar doktorları yalancı emziksiz ikiz büyütülür mü alışsınlar dediyse de  baktım parmakları daha keyifli onlar için çok ısrar etmedim açıkçası yalancı emzik konusunda.

Uyku düzenleri hala dalgalı. Bazen uykuları geldiğinde bırakıyorum yataklarına kendi kendilerine uyuyorlar, bazen ayakta sallamayla. Arada bir omuzlarımızda uykuya dalıyorlar, bazen memede. Uykularında kendi pozisyonlarını belirliyorlar artık doğduklarından beri genellikle yüzüstü uyudular, hala yüzüstü uyumayı çok seviyorlar. Yataklarına sırt üstü de bıraksam anında istedikleri pozisyona ya yan ya da yüzüstü dönüp uyumaya devam ediyorlar. Kocaman yataklarının her santimetresini kullanıyorlar. Asla yatırdığım yerde uyanmıyorlar, tabiri caizse dört dönüyorlar yataklarında. Yanlarına uyku arkadaşı bırakmama rağmen buldukları her örtüye sarılıyorlar, çarşafları üstlerinde yastıkları kafalarında  buluyorum çoğu zaman odalarına kontrole gittiğimde.

İlk iki ay sadece anne sütüyle sonrasında anne sütüne ek devam sütüyle  beslenen minnaklar doktorumuzun tavsiyesi ile 6. aydan itibaren ek gıdaya geçtiler. 4. Aylarında benim işe başlamamla anne sütü ek gıda moduna geçti bir anda. Akşamları ve geceleri devam sütüne ek olarak verebiliyorum ancak. Olsun ne kadar alabilirlerse o kadar fayda diye düşünüyorum.

Her ne kadar analar çeker yükü kimsenin bilesi yok gibi türküler dilime dolansan da kocamın ve  Bora’mın çocukların bakımlarındaki özverilerini çabalarını desteklerini asla inkar edemem. Ve bu özveri her daim aşk sevgi ve minnetle karşılanıyor bilesiniz:))  velhasıl ikiz büyütmek çooooook zormuş dostlar.  Bir o kadar da eğlenceli, keyifli, e biraz da havalı:) Elbette ki gündüz yardımcımız var, ve Hatcik’in bebeklere olan sevgisi, ilgisinden çok memnunum. Sabah işe gittiğimde aklım evde kalsa da biliyorum ki kuzular emin ellerde.

Hele abiler… nasıl güzel bir abi oldular, nasıl ilgili, nasıl anlayışlı… nasıl sevgi dolu merhametli kocaman bir yürekleri varmış bal kuzularımın. Bora da durumlar “ergenlik is coming” de olsa bana olan desteği alkışı hakkediyor.

Dışarıda karşılaştığımız teyzeler Bora ile birlikteyken ikizlerin de erkek olduğunu öğrenince yaaa biri kız olsaydı diye söyleniyorlar, ben de diyorum ki bir de büyük abimiz var! Aaaaaa şaka yapıyorsunuz 4 erkek çocuk mu???? Allah size yardım etsin diyerek acıyorlar bana:)) ben de hiç acınacak hal göremiyorum kendimde şimdilik. Üstelik insanların buna benzer tepkileriyle eğleniyorum bile:)) Mizahsız ironisiz, kendimle dalga geçmeden hoşgörüsüz yaşayamıyorum ben. Ve bu huylarımı çok seviyorum. Hele pozitif düşünmeyi hep düstur edinmişim ya kendime. Ne güzel. Yoksa hayat onca sıkıntı onca keder onca yorgunluk nasıl geçerdi ki?...

7.5 buçuk aylık hamilelik, geçmeyen ayak, sırt ve boyun ağrıları, gitmeyen kilolar, 6;5 aylık bebekler, uykusuz geceler, yorgunluklar….bunlara bir de taşınma telaşı eklenince şaftım kaydı resmen. Herşeye rağmen ben de bir koşturma bir herşeye yetişme telaşı, eksiksiz olmalı telaşı… Minnakların doktorları bile şaşırıyor ne kadar rahat ne kadar enerjik olduğuma. “Ömrümde hiç bu kadar enerji dolu ikiz annesi görmedim ben” deyip kapılara tahtalara vuruyor kadın. Ben bile şaşırıyorum bazen kendime bu kadar uykusuzluğa bu kadara yorgunluğa rağmen nasıl iyi olduğuma. En şaftım kaymış haldeyken bile kendime;  geçecek bu günler, büyüyecekler, sabırlı ol, sakin ol demeye devam ettiğim için sanırım. Yine de geçmeyen ağrılarım için tedavi olmam şart. Önümüzdeki hafta  tatile de gidip gelelim hemen fizik tedavi, diyet listeleri gibi şeylerle ciddi ciddi uğraşmam gerekecek. 

Bu arada ikizlerle tatil nasıl olacak, nasıl geçecek yaşayıp göreceğiz. Bu onların ilk tatilleri, ilk uçak yolculukları (en çok bu konuda endişem var inşallah sorunsuz geçer uçak yolculukları) her ikisi de suyu çok seviyorlar banyo yaparken gıkları çıkmıyor. Bakalım Ekin ve Deniz’in denizle araları nasıl olacak?

Ve şükür vakti. Bana bütün güzellikleri veren yaşatan farkına vardırma şuuruna erdiren Allah’ıma binlerce şükür. Annelik gerçekten çok kutsal birşey. Anne olmak isteyen bütün kadınların bu güzellikleri duyguları yaşamaları dileğimle…

Mutlu kalın, sevgiyle kalın.

 
Toplam blog
: 184
: 2109
Kayıt tarihi
: 11.03.07
 
 

1974 Bremen doğumluyum. Hayatın Med-Cezir'lerle dolu olduğuna inanırdım; yaşaya yaşaya anladım ki ö..