İlgililerle görüşlerimi paylaştım!

''Letonya Cumhurbaşkanı Andirs Berzins'ı Çankaya Köşkü'nde kabulünde basın mensuplarının gündeme dair sorularını cevaplandıran Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis'te görüşülen MİT yasa tasarısına dair şunları söyledi: "Daha önceki bir çok yasada olduğu gibi bu yasayı da yakından takip ediyorum. Bu tip yasalar tartışmalı konulardır, işin doğası gereği. Görüşlerimi (ilgililere) dikkatli bir şekilde paylaştım. Nihayetinde Meclis'in vereceği bir karardır.'' ''

Türkiye parlamenter sistemi uygalayan bir ülkedir. Canım memleketimde güçler ayrılığı keskin değildir. Halk parlamentoyu, yani meclisi seçer. Meclis yani yasama organı da içinden yürütmeyi çıkarır. Yasamada çoğunluk olan siyasi parti hükümeti kurar, güven oyu alır. Yani yürütme yasamada çoğunluktadır. Parlamenter sistemlerde, anlaşıldığı üzere hükümetleri denetlemede yasama organı yani meclis zayıf kalır. Meclisin dümeni neredeyse hükümetin elindedir. Çoğunluğuyla yasaları tek başına çıkarabilir.  Bu sebeple hükümetin denetlenmesi, sağlıklı bir yürütme ve devlet için yargı denetimi hayatidir. Yargının ne hale getirildiğine değinmeden, savcıların 'vatan sever' 'vatan haini' olarak bölen bir başbakana veya daha yaptığı, yaptıkları pek çok şeye değinmeden farklı bir şeyden bahsedeceğim.

Cumhurbaşkanımızı anlamak zor. Yaptığı hemen her açıklamanın ilk cümlelerinde adeta topluma 'Rahat olun, ben takip ediyorum, rahatsızlıklarımı dile getiriyorum' diyor.(HSYK yasasında olduğu gibi Cumhurbaşkanının uyarılarından sonra az biraz düzeltiyorlar tabi!) Peşinden 'Nihayetinde kararı meclis verir.'  demektedir. Birazcık safça bakacak olursak, etraftan soyutlanıp sadece cümleye odaklanacak olursak  'Kararı meclis verir' cümlesi buram buram millet iradesine saygı kokmaktadır. Ama durum böyle midir?  Anayasaya aykırı, şeffaflıktan uzak, tehlikeli vb. yasalar çıkaran, hükümetin çoğunlukta olduğu bir meclis var karşımızda. Bu yasaların tehlikesini, anayasaya aykırılıklarını nedenleriyle bas bas bağıran çok geniş bir yelpaze de duruyor karşımızda. Hem mecliste, hem sivil toplumda, hem köşe yazılarında. Sayın Cumhurbaşkanı acaba Akp nin meclisten istediği yasayı geçirebileceğini bilmiyor mu? 'Nihayetinde kararı verecek olan' meclisin daha doğrusu hükümetin çıkardığı ve pek çok sakatlıklarla dolu HSYK yasasında 15 maddenin anayasaya aykırı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı değil miydi? Bunlar Cumhurbaşkanının uyarılarıyla değiştirilmedi mi? Yine geçen HSYK yasasında Anayasa Mahkemesi bazı kararları iptal etmedi mi? Anayasa Mahkemesinin kararları geriye işlemeyeceğinden Akp HSYK da 'kısmen' de olsa yapacağını yaptı. Şimdi Abdullah Gül'ün önünde 'Mit Yasası' var. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve uzun tutukluluk süreleriyle ilgili düzenlemede 'Zirve Yayınevi' katillerinin serbest kalmasından çok rahatsız olmuştu sayın Abdullah Gül. Umarım sayın Cumhurbaşkanı 'Mit Yasası' çıktıktan sonra rahatsız olabileceği,  üzülebileceği skandal diye nitelendirilebileceği olayların farkındadır.  Özellikle başbakan böyle bir ruh halindeyken...