İnsan niye okur…

 İnsan niye okur, hadi biraz daha uzatalım, ya da niye yazar?

İnsan niye okur!

Buna kabaca bir yanıt , “Elbette dünyanın bilgisine vakıf olmak için; dünyada neler oluyor neler dönüyor , onu öğrenmek için…” denebilir.

Tabii ki insan “cahil kalmamak,” için okur. “Hiç okuyanla okumayan bir olur mu?”

Hadi bir adım atalım. “İnsan kendisini olumlu yönde değiştirmek  için okur. “ Burada olumlu yönde değiştirmenin anlamı kendiliğinden ortaya çıkıyor : “İnsan eğitilmek için okur”  Eğitimin en önemli araçlarından biri kitaptır.

Peki, çocuğunuzun her hangi bir kitabı okumasını ister misiniz? Yanıtınız hayır mı?
Elbette. Çocuğa bir kitap seçerken ne kadar seçkinci davranırsınız. Kafanızdan tilki gibi bir sürü soru geçer. Kitabı elinize alır, evirir çeviririsiniz… Ve belki de kendi içinizden şu soruları sorarsınız:

Bu kitap bu çocuğun okuyacağı seviyede midir? (Her çocuğun okuduğu şeyi çok iyi anlayacağı savı geçersizdir… Çoğu okuduklarının çoğunu anlamazlar… belki daha sonra..)
Bu kitap zararlı bilgiler taşıyor mu? (Burada zararlı kavramı anne babanın, siyasi, ahlaki görüşleriyle sınırlanır..)
Bu yazar iyi tanınmış bir yazar mıdır?
Bu kitaptan çocuğum sonuçta ne kazanır? Kazanacağı olumlu davranışlar nelerdir?
Bu kitap çocuğun hayalgücünü nasıl geliştirir?
Bu kitap çocuğun zekasını geliştirir mi? Ne şekilde?
Bu kitapta çocuğun örnek alacağı bazı hayat deneyimleri var mı? Bunlar gerçek mi, geçerli mi?
Bu kitap çocuklar için mi yazılmış?
Yeteri kadar görsel (bazen işitsel) yedekler var mı?

Çocuklar için okunacak bir kitap için bütün bu soruları soruyoruz da, büyükler için soramaz mıyız?

Bunları biz kitaplar için soruyoruz. Kitapların yanında çocukların vazgeçemediği öylesine medya araçları var ki? Bunların tümünü her gün seçmeye kalksak… Çok zaman alır!

Onun için, artık  bilginin çok  kanalları var ve bunlar insan oğlunu durmadan bombardımana tabi tutuyorlar. Bazi insanlar , bilgi kaynaklarına tamamen kapalı değilse bile öylesine tek kaynak esiri ki, diğer kitapların, bilgi araçlarının varlığı onun dikkat sınırlarının dışında.

İnsan neyi, niye okur ki?

Bir, alırsın bir kitabı, kafasına gözüne, başlığına, temizliğine bakarsın. Ayaküstü önsözünü okursun. Sonra da sayfaları çevirir , birkaç sayfa okursun. YETER! Dersin bu kitap okunmaz arkadaş. Zamanını harcadığına değmez. Zaman öylesine kıymetli bir şeydir ki… Her anına milyon saysan alamazsın…

İki, bir bilgi arıyorsundur. Açarsın Ansiklopediyi. İlgili maddeyi bulursun. Sadece orasını okursun. Gerisini niye okuyacaksın. Öğrendiğini öğrendin yeter. Ansiklopediyi rafına korsun. Tümünü okuman gerekmez.

Üç, kitap vardır, bir arkadaş tarafından salık verilmiştir. Alır okursun; tam kitap yarıya gelmişken. YETER dersin. Bu benim aradığım kitap  değil. Benim zevkim değil, benim aklım değil. Tamam o arkadaş üç kere okumuş olabilir ama değmez.

Dört, sonra bir kitaba  rastlarsın, başlarsın okumaya , okudukça zevk alırsın, okudukça dünyanın değiştiğini, geliştiğini anlarsın. Yazar gibi: “Bir kitap okudum, hayatım değişti…” Öyledir. O kitap elinden düşmez. Belki de senin “Başucu Kitap”larından biri olur. Kafan bozuldukça, o kitaba gidersin.

Kitap vardır, Altı çizile çizile okunur. Kitap vardır. Ezberlenir…

Kitap niye okunur? Kendini geliştirmek, eğitmek için; zevk duymak için; akıl almak için; bir beceriyi kazanmak için… Düşünülürse çok çeşitli nedenleri vardır.

Bazı kitaplar zor okunur. Mecburi olarak okunur… Mecburiyetten..!

Bazı kitaplarsa yazılırlar ama  ne yazık ki okunmazlar… Onlar balyalar halinde saklanırlar.
Bazen ucuz kitapçıların; tezgahtarların, ikinci el kitapçıların malzemesidirler.Çoğu kez de okunmadan kağıt fabrikalarının depolarına giderler.

Kitabı insanlara insan olsunlar, diye ; adam olsunlar diye okutmaya çalışırız. “Oku oğlum baban gibi eşek olma” Veya “Oku oğlum baban gibi , eşek olma…” demek için…

“Oku ,” diye başlamış kutsal kitabımız. Bazıları da onun için o kitaptan başkasını okumuyor. Zararlı gördükleri için. Ne kafa.

Son bir haber, kitap okumak bunamayı da önlüyormuş. Benden söylemesi...

Peki insan niye kitap yazar ki… Hadi o da tutarsa gelecek haftaya, bakalım…