İnsanların gariplik örneklerinden biri. Deniz kenarında tatil yapmak.

Sevgili blog günlüğüm. Bundan böyle zaman zaman tespit ettiğim garipliklerden bahsedeceğim.

Bugün ki konum "Deniz kenarında tatil yapma arzusu"

Deniz kenarında tatil yapmayı planlayan herkesin öncelikle sorduğu ilk  soru şudur :

GİDECEĞİMİZ YERDE DENİZ NASIL ?

Deniz kötüyse o yere gitmenin anlamı yoktur. Öncelikle deniz temiz ve masmavi, kıyı kayalık değil geniş bir kumsal olacak.

Tamam herkes denizin güzel olup olmadığını sorar da, tatile gidenlerin acaba yüzde kaçı yüzme bilir.

Açıkça söyleyeyim çoğumuz yüzme bilmeyiz.

Denize girip de beş yüz metre açılan kaç kişi gördünüz?

Beş yüzden vazgeçtim, denizde devamlı olarak yarım saat yüzen kaç kişi görebiliriz?

Benim gördüğüm şudur:

Denizin kenarına gelinir. Suya zorla girilir. İki üç kulaç atılır. Bir kaç kere zıplanır. Arkadaşımıza, eşimize, kardeşimize, sevgilimize deniz suyu atılır, güya şaka yapılır. Zaten suyun içindesin niye yanındakini ıslatırsın? Anlayabilirsen anla.

Suyun içindeon onbeş dakika kalınır ve çıkılır.

Saatlerce güneşin altında iyice yanılır. Yanmazsan tatil yapmış sayılmazsın.

İşte size deniz sefası.

İşte deniz kenarında tatil.

Denizde otuz kırk dakika yüzmeyeceksen, zıpkınla balık avlamayacaksan, denizin masmavi çarşaf gibi olması, denizin dibinin görünmesi ne işe yarar.

Anlayan beri gelsin.