Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Eylül '14

 
Kategori
Öykü
 

İntihar

İntihar
 

Görsel netten


Genç kız okulun bahçesinde yakan top oynuyordu, attığı top havalandı bitişikteki hastahanenin bahçesine düştü. Hastahane okuldan daha yüksekte idi arada bir yol vardı. O hastahaneye, Askeri Tıbbiye öğrencileri staja gelirlerdi.

Topu uzun boylu, İran şahı Rıza Pehlevi’ye benzeyen bir tıbbiyeli tuttu. Göz göze geldi genç kız, sanki ikisinin bakışları bir anda birleşmiş ve damarlarına bir ateş yayılmıştı. Genç tıbbiyeli topu genç kıza fırlattı. Mehveş hoca düdüğü çalarak maçı bitirdi.

Selma Lise son sınıf öğrencisiydi, arkadaşlarından çoğunun erkek arkadaşı, sevgilisi vardı, o gelen arkadaşlık tekliflerini geri çevirmişti. Ama genç tıbbiyeliyi gördükten sonra içinde aşk tohumları yeşermeye başladı. Ders zili çaldı arkadaşı Yücel ile birlikte okulun bahçesinden çıkıp, hastahane ile aralarındaki yoldan ilerlerken tıbbiyeli yanlarına yaklaşıp: “Affedersiniz benim ismim Mehmet Ali, arkadaş olabilir miyiz? Dedi Selma’ya. Yücel ilerleyerek onları yalnız bıraktı böylece tanıştılar, her Çarşamba Kolej’in yanındaki pastahanede oturup konuştular. Çarşamba günleri okul yarım gün eğitim, öğretim yapıyordu.

Adanalı yoksul bir ailenin tek oğluydu Mehmet Ali. Dürüst temiz, sağlam karakterli bir gençti, birbirlerini çok seviyorlardı ve arkadaşlıkları el ele tutuşup konuşmaktan ileri gitmemişti.

Bir gün Selma Mehmet Ali’yi denemek istedi ve yengesinin alyansını alıp parmağına taktı, pastahaneden içeri girip sevgilisinin karşısına oturdu. Mehmet Ali alyansı görünce sapsarı kesildi ve :”Bu ne demek oluyor?”  Diye sorunca Selma acıklı bir ifade ile: “akşam beni nişanladılar zorla oldu” diye yanıtladı. İkisi birbirlerine bakıştılar, sanki zaman durmuştu, birbirlerinin bakışlarında erimişlerdi adeta. Selma gülmeye başladı ve “Şaka yaptım seni denedim” deyince:” Mehmet Ali sinirlenip: “Ben sahicisini takarsam görürsün.” Selma’nın şakası hoş olmamıştı.

Okul tatile girdi ve İran Şahına benzeyen sevgili tatil döneminde Adana’ya gitti, dönüşte gerçek alyansı takıp gelmişti. Tatilde çalıştığı Fabrika’nın sahibinin kızı ona âşık olmuş, türlü oyunlarla koynuna girip, nişan yüzüğünü parmağına taktırmıştı.

Selma ile buluştuklarında gerçeği anlatıp, ondan kendisini affetmesini istemiş ve onu hatırlaması için kalp şeklinde altın kehribarlarla süslü bir kolye hediye etmişti.

Selma’nın ailesi gecekondudan apartman dairesine taşınmışlar, o gün ev için kuran okutup yakınlarına yemek veriyorlardı. Selma ağlayarak eve geldi, teyzesi onun arkadaşı ve sırdaşıydı. Halini görünce ne olduğunu sorup konuyu öğrendi. Genç kız babasının uyku ilaçlarını alıp odasına koştu, yaşamına son verecekti. Teyzesi olanları görünce yeğeninin odasına koştu, Selma hapları avucuna boşaltıp tam ağzına atacakken yakalayıp elinden aldı, nasihat etti, onu sakinleştirdi.

Aradan yıllar geçti Selma okuyup meslek sahibi oldu evlenip çocuk sahibi oldu, ama Mehmet Aliyi unutamadı, ölürken dahi Mehmet Ali diye sayıkladı. Etrafında bulunanlar ise Oğlu Mehmet Ali’nin ismini sayıklıyor diye düşündüler.

NAHİDE ÇELEBİ 

 
Toplam blog
: 1977
: 1045
Kayıt tarihi
: 25.11.08
 
 

Erzurum doğumlu, Ankara'da yaşıyor. D.T.C.F mezunu, emekli lise öğretmeni, evli, 2 çocuklu. "İsya..