Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '18

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

İstakoz'lara Bakıp Zorlukların Tadına Var.

İstakoz'lara Bakıp Zorlukların Tadına Var.
 

Hızla akan dünya, beton yapılarak sıkışmış yaşamlar, kalabalık, kargaşa, telaş derken  hergeçen gün biraz daha  uzaklaşıyoruz kendimizden. Öyle ki  bazen canımızı sıkan şeyin ne olduğunu bile adlandıramıyor bazen de say say bitiremiyoruz..  Ve her gün sınanıyoruz kimi zaman  sarsıcı şiddetle  kimi zaman  yumuşak dokunuşlarla hissetmeden, hissettirmeden.  Sınandıkça öğreniyor,  varsayımlarımızın yanıltıcılığı karşısında dehşete düşüyoruz.Ah bir okuyabilsek şu doğayı.. Ne güzel de  anlatıyor bize uyumu  ve dengeyi. Zorlanma ve doğumu.  Daha bi kolay olurdu kavramak yaşadıklarımızı, anlamlandırmak çabalarımızı… Tıpkı büyümenin ve dönüşümün canlı hikayesi  istakozlar gibi.

Evet , İstakozlar sert kabuklar içinde yaşayan narin yumuşak bir hayvanlardır. Sert kabukları  genişlemez, esnemez ama istakozlar büyür. Nasıl mı ?  İstakoz  sert kabuğunda  büyüdükçe kendini baskı altında  ve rahatsız hisseder. Avcı balıklardan korunmak için güvenli bulduğu  bir kaya oluşumunun altına girer  ve  dar gelen kabuğunu çıkarıp atarak daha büyük bir  kabuk  üretir.  Zamanla büyüdükçe kabuk tekrar rahatsız bir hal alır  ve tekrar kayanın altına girer  ve tekrar kabuk değiştirir  ve bunu birkaç kez tekrarlar. İstakozun büyümesine imkan sağlayan onun baskı altında kendini rahatsız hissetmesidir. Eğer  istakozun bir doktoru olsaydı kendini rahatsız hisseder hissetmez doktora giderdi ve doktor ona antidepresanlar verirdi ve yine kendisini iyi hissederdi ama hiçbirzaman kabuk değiştirip büyüyemezdi diyor Dr... Abraham Twerski.

Nasıl muhteşem bir hikaye dimi. Hiçbirşeyin zorunda kalmamak, mecbur olmamak ,  hiçbirşeyi elde etmek için çalışmamak,  halihazırda  herşeyin en iyisini sahip olmak yaşama olan direnci kırıyor, yaşama tutunmayı zorlaştırıyor. Yaşam bize herşeyi hazırdan sunmuşsa  önümüzde bize bu imkanları sağlayan başarılı bir ebeveyn profili var demektir  ve onlar  kadar ilerlemişlerdir ki onlara  yetişmek ulaşılmaz bir dağ gibidir diğer taraftan böyle bir  ailede  sonsuz imkanlarla yetişip başarısız olma ihtimali de  da kabusların en büyüğü gibi görünür.  İstakozdaki rahatsızlık ve sıkışmışlık duygusu  vardır  lakin koşullar boşverebilecek, doktora gidebilecek , depresyona girebilecek kadar uygundur. Bu yüzden baskının ve rahatsızlığın gösterdiği büyüme sinyalini  değerlendirememe  ihtimali  yüksektir. Dışarıdan herkesin gıpta ile bakıp yer değiştirmek istediği devir aldıkları büyük şirketleri batıran  üçüncü nesil çocuklar, çok ünlü film yıldızlarının, iş adamlarının intihar eden çocuklarının  hazin hikayeleri  ve  Hendry Ford’un oğlu Edsel Ford’un intihar mektubunda söylediği gibi.

“Baba, hayal edip de ulaşamadığım hiçbir şey olmadı. Tüm zevkleri tattım, ne varsa önceden hazırlamışsın, hiçbirinde benim emeğim yok. Mutsuzluktan mahvoldum. Gidiyorum..!”

Birşeyler yapmaya mecbur kalmak, birşeyleri değiştirmek istemek, koşulları iyleştirme çabası insanlığın ilermesi sağlamıştır. En büyük buluşlar çaresizlikten en büyük başarılar yokluktan elde edilmiştir. Başarılı insanların,girişimlerin hikayelerini dinlediğimizde çoğu kez yaşadıkları bir zorluktan yola çıktıklarını görürüz. Eğer istakozların büyümesinde oldugu gibi okumayı bilirsek; Tarih tamamen yokluklardan ve imkansızlardan yola çıkan binlerce ilham kaynağı ile seslenir bize.  Ataturk, Ghandi,Martin Luther King gibi toplumsal dan  bireysel başarılara inen milyonlarca hikaye. Biyografik hikayeler çektiğimiz sıkıntılarda yanlizlik duygusu ile kivranirken ne kadar da kalabalık olduğumuzu anlatır, hatırlatır bize. Ortak dertler,benzer hikayeler ve daha farklı ne yapabilirim, bu düzen değişmeli, başka bir yol mümkün  sorusu ile gelen inanılmaz güzel sonuçlar.

Velhasıl  kabuğunuz sizi sıkıyor ve canınız yanıyorsa, zaman değişimin gerekliliğini hissetme  ve kabuğumuzu kırma zamanıdır. Değişim ve büyüme yolunda  keyifli  yolculuklar.

 

 
Toplam blog
: 36
: 195
Kayıt tarihi
: 26.03.14
 
 

Selam.. Bir parça ANNE'yim ben  sonra  bir parça iş kadını, bir parça ev kadını , bir parça  eş ,..