İstanbul’da Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu Mezunlarının Buluşması

“Zamanın silemediği hiçbir anı,
ölümün sona erdirmediği hiçbir acı yoktur.”
Cervantes

 “Bana hatırlama sanatını değil, unutma sanatını öğret;
 çünkü ben hatırlamak istemediklerimi hatırlıyorum
 ve unutmak istediklerimi unutamıyorum.”
Themistocles

“Aşkın en tatlı parçaları
başındaki ümit ve sonundaki hatıradır. “
 Cenap Şehabetti

"Yeni nesil olacak öğretmenin eseri,

                                                        Atatürk’ün buyruğu yürüyelim ileri."
                                                        :::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

                                Cavit Gültekin                              

Şimdilerde emeklilik günlerini yaşayan Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu mezunlarından: Muhsin Durucan, Haşim Çiftçi, Mehmet Çök, Faik Çakır, Duran Atabey, Mehmet Ali Gürbüz ve Mehmet Öztürk; Öztürk’e ait Molla Feneri Sokak’taki Sunlife Hotel’de bira araya gelerek öğrencilik günlerine özgü anılarını dile getirdiler.

Aynı okul çıkışlılardan Turan Ateş ile Aydın Çağlayan, geleceklerini belirtmiş olmalarına karşın katılmadılar.

Deniz manzaralı terasın balkonundaki masanın çevresinde konuşlanan yukarıda adları geçen okul arkadaşları, o günlere gidip gelen bir anlatımla anımsadıklarını aktardılar.

Hatay-Erzin’de yaşayan Meslek Dersleri Öğretmeni Mahmut Saral, sitayişle anıldı. Herkesin takdirle andığı öğretmenleri oldu!  Diğer öğretmenler ile ilgili olumlu ya da olumsuz eleştiriler yapıldı.

Sonsuzluğa göçen kimi okul arkadaşları anımsandı. Ticarete atılan kimi adların olumsuz davranışlarına değinildi.

Geçmiş yıllarda Kırşehir’deki ve Antalya’daki buluşmalar değerlendirildi. 2018 yılında Eskişehir’de buluşmanın tasarlandığı düşüncesi ağırlık kazandı.

En çok konuşan adın siyasetin de yakınında uzun süre kalan Mehmet Ali Gürbüz olduğu, adları ve okul yıllarının kimi olaylarını en net anımsayanın Mehmet Çök olduğu gözlemlendi.

Şair Özdemir Asaf’ın duygusal yaklaşımı ile yazımızı noktalamak gerekirse:“Gidiyorum; sana bir yığın hatıra bırakarak, anmak mı? Anma, başkaları duymasın, hatırlamak mı? Hatırlamayabilirsin, unutmak mı? Unutamazsın.”

*