Kadın mı dediniz?

Hani dünyaya gözlerini kadın olarak açtığında hayata 1--0 yenik başlayan!. 

Hani hayatındaki ilk tecrübesini başka bir çıkar yol bulamadığı için yalan söyleyebilme üzerine deneyimlemeye çalışan!.

Hani ''KADIN'' dendiğinde sanki annesi, ablası, kızkardeşi  kadın değilmiş gibi aklına uçkurundan başka bir şey gelmeyen erkekciklerin süzme beyincikklerine sex objesi olarak yerleşip bunun ötesine geçemeyen!!

Ve daha nice ''HANİ'' li başlıklara konu olan!

Ne demişti Can Dündar ''Hayat ve Ben'' yazısının sonunda;

''Denize kavuşabilirse eğer içimdeki nehir, Hayat:0, Ben:1''

''Hayat:1, Ben:0'' diye başlar yazısına ve en güzel şekli ile anlatır; zaferlerini, yenilgilerini, hayatında eksik kalanları, doyamadıklarını..Bir erkek, erkek egemen bir toplumda özgür yaşamı için böyle bir yazı yazabiliyor ise, kadınların durumu içler acısı. İçimizdekii nehri bulduğumuz (bulabilirsek eğer) denize akıtabilmenin hayalini bile kuramayız o halde ve hayata o golü asla atamayız:)

Aslında sürekli kendi kalesine gol attığının farkında bile değildir kadın.Bir şeylerin ters gittiğini bile bile yarattığı kendi dünya hapishanesinde bir kısır döngü içinde yaşar durur. Yetiştirdiği erkek cinsi ile oluşturduğu erkek egemen dünya yaşantısının doğru ya da yanlış olduğu cevabını birtürlü kendine veremez. Çünkü ne istediğini kendi bile bilmez.Tek bildiği  sevilmek isteğidir. Annesi, babası, çocuğu,kardeşi,sevgilisi,arkadaşı.....SEVSİN! Sevildiğinden eminse istediği olmasa bile önemsemez. Bilmediği bir şey e takılıp kalmaz!. Kadınlar için bir çok söz söylenmiş ama en doğrusunu Oscar Wilde söylemiş; '' kadınlar sevilmek için yaratılmıştır, anlamak için değil''

 İçinde bulunduğu dünyanın oluşumunda en büyük  rol kadının dır.  Ve şu an ki konumununda!!  Yaradan tarafından doğurganlık özelliği verilmiş dünyevi yaratıcıdır Kadın! Erkeği doğurur,  yetiştirir,büyütür, kültürünü verir. Ve kendi  gücünü unutarak en son karar verici mercii olarak büyüttüğü erkeği benimser. Bütün güç elinde iken bir birey  olarak yaratıp büyüttüğü erkeğe birden kendi eli ile neden teSlim eder ki tüm gücünü?

Çünkü kendinden daha büyük bir güç yaratıp yorucu dünya hayatında dinlenebilmek için sığınmak ister. Bir anne,abla ve kızkardeş olarak sığınır da. Ama bunların dışında kalan  kadınlar  açıkta kalır!! Erkek onların başkalarına ait bir anne,abla ve kızkardeş olduklarını aklına getirmez.

BÜTÜN ÇİRKİNLİKLER İSE, İŞTE  TAM O ANDA BAŞLAR!!!!

Yaratıcı kadın, idare gücünü büyüttüğü erkeğe teslim ettiği için kontrolünü de sağlayamaz artık. En büyük kötülüğü ise hemcinsine yine kendi gibi bir kadına yapmış olur. Eğer erkek eksik yetişmiş ise kendini güçsüz hisseder ve bu yönünü gizlemek için kötülük yapar ama kadına ama başka bir varlığa. Erkekliğini ispat etme çabası karşıdakinin büyük bedeller ödemesine neden olabilir. Ve kırılan kalp, dayak yiyen kadın, tecavüz,çocuk gelin, kesik kol,bacak haberleri dinleyip dururuz.

Ve biz kadınlar sadece sevgi istediğimiz için yarattığımız bu kısır döngü dünyanın içinde savrulur gideriz. Evet kadın sevgi ister. Fakat istediğini nasıl alması gerektiğini önce öğretmesi gerekir. Erkeklere önce nasıl erkek olunması gerektiği değil, nasıl sevmesi gerektiği öğretilmelidir. Sadece ne istediğimize değil, istediğimizi nasıl alabileceğimize odaklanmalıyız. Bu sayede devletlerin başka devletleri hakimiyeti altına alabilmeleri için yaptıkları yüyıllık planları gibi biz kadınlarda ''yüzyıllık sevgi dolu dünya planlanı'' mızı hazırlayabiliriz:))

Sadece erkekleri değil kızlarımızıda yine  bir kadın yetiştirir. Kızlarımızada yasaklar ve kurallardan önce hayattan nasıl zevk alabileceği ve hayata nasıl yeni bireyler yetiştirebileceği öğretilmeli!

Oğullarınıza ve kızlarınıza önce nasıl seveceklerini ve  nasıl sevgi göstereceklerini öğretin!

Sonra;

Herkesin bir ailesi olduğunu ve kendi ailesinin yaşamasını istemediği üzüntüleri başka ailelelerede yaşatmamaları gerektiğini!

Tabi çoğu insanın hala öğrenemediği  bu erdemleri çocuklarına bir anda öğretebilmeleri zor.

FAKAT ARTIK BİR YERDEN BAŞLAMAK GEREK!

O AN UMARIM BU ANDIR!