Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '14

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Kalp kapakçığı ameliyatı öyküsü

Kalp kapakçığı ameliyatı öyküsü
 

ALINTI


Anlatacağım öykü, yaşanmış gerçek bir ameliyat öyküsüdür.

Nereden başlasam bilemiyorum.

Şöyle başlayayım :

Eşini dört ay önce kaybeden Peyman hanım, iki çocuk sahibi bir ev kadınıdır.

Neşeli, hayat dolu bir kadındır,

Ancak sağlık açısından şansız birisidir.

Çok genç yaşlarda bir böbreğini kaybetmiş, otuz küsur sene önce de mitral darlığı nedeniyle kalp ameliyatı geçirmiştir.

Ama hayata asılmasını bilmiş, sağlıklı ibir insan gibi hayatını devam ettirmeyi başarmıştır.

Evet başarmıştır ama, ameliyatlı kalbi seneler geçtikçe ufak ufak problemler çıkarmaktan da geri kalmamıştır.

Sık sık doktor kontrolünden geçen Peyman hanıma, doktorlar şimdilik idare et, yeni bir ameliyata gerek yok demişlerdir.

Gelin görün ki, her sene çektirilen bir çok sayıda EKG ve ECHO'lara rağmen hiçbir doktor "kalp kapakçığının bozulmaya yüz tuttuğunu ve kalp cidarında kireçlenme " olduğınu tespit edememişti.

Mitral daralması var ama, böyle idare et, sıkıntın artarsa, ameliyat olursun demişlerdir.

Ancak son altı ay içerisinde nefes darlığı ve öksürme krizleri artınca ilk önce astım daha sonra da kalp kapakçığı yetersizliği teşhisi konulmuş. ve ameliyat önerilmiş, ameliyat olmazsa altı aydan fazla yaşama olanağı kalmaz denilmiştir.

Peyman hanım 72 yaşındadır. Ameliyatın bir risk olduğunu bilmektedir. Her gün yüzlerce kalp ameliyatı ülkemizde yapılmaktadır diye düşünmesine rağmen, tek böbrekli olması ve seneler önce bir kalp ameliyatı geçirmiş olması bakımlarından endişelidir.

Ya ameliyat olacaktır, ya da zaman zaman artan, zaman zaman azalan nefes darlığı çekerek, hayatına devam edecektir.

Neticede, ameliyat olmaya karar verir ve ameliyat yapılır.

Kapakçık ameliyatı dört saat sürer.

Ameliyat sırasında kapakçığın ve kalp cidarlarının kireç kaplı olduğu görüldüğünde, bu sefer kireçler tıbbi yöntemlere uygun kazınmaya başlanır.

Ancak kalp kasları çok zayıf olduğundan, kalbin kendisi pelte kıvamındadır. Dikiş tutmaz. Uzun uğraşlardan sonra ameliyat sona erer.

Ameliyat toplam yedi saat sürmüştür.

Peyman hanım yoğun bakım odasına alınır.

Bir gün geçer, iki gün geçer, kendisine gelemez. Yaşam ünitesine bağlı olarak yoğun bakımda tam BEŞ HAFTA kalır ve hayata gözlerini yumar.

Peyman hanım benim değerli ve sevgili baldızımdır.

Güle oynaya ameliyata girmiş, ama, bizleri derin üzüntülere sevk ederek hakkın rahmetine kavuşmuştur.

Bu öyküyü neden yazdım?

Belki benzer sorunları olanlara yardımcı olurum diye düşündüm.

İkincisi, kalple ilgili muayene ve teşhislerin çok önemli olduğunu vurgulamak istedim.

Üçüncüsü, ameliyat olacak hastanın durumunun çok ciddi incelenmesi gerektiğini bildirmek istedim.

(Düşünün yaşı 72 olan ve  seneler önce kalp ameliyatı geçirmiş ve tek böbrekli bir kişinin bünyesi, kalp ameliyatı gibi ağır bir operasyonu kaldırır mı? Nitekim tek böbreği ameliyattan sonra iflas etti, karaciğer de aynı akibete uğradı.)

Dördüncüsü, ameliyat konusu dışına çıkılmaması konusunda ciddi araştırma yapılması gerektiğini belirtmek istedim,

Beşinci neden de, ameliyatın zamanında yapılmasına özen gösterilmesidir. Geç kalınmamalıdır.

(Peyman hanım on sene önce ameliyat olsaydı kalp kasları daha sağlam olacak ve daha sonra çektiği sıkıntıları çekmeyecek belki de hayatını kaybetmeyecekti)

Üstünde durulması gereken bir başka konu da şudur :

"Baldızım kapakçık ameliyatına girdi, zayıf olan kalbin kireçten arındırılması için uğraşılması doğru muydu?"

Bu konu bizleri düşündürmektedir.

Üzüntü verici bir yazı oldu ama, yararı inşallah fazla olur diye düşünmekteyim.

Sağlıklı, neşeli ve mutlu bir yaşam dilerim.

Yılmaz Çetingöz

 

13 Nisan 2014

 

  

 
Toplam blog
: 472
: 959
Kayıt tarihi
: 26.01.10
 
 

1945 yılında Adana'da doğdum. Galatasaray Lisesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültes..