Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ocak '17

 
Kategori
Güncel
 

Kar mı güzel, kâr mı?

Kar mı güzel, kâr mı?
 

bobiler org


Gördünüz mü bir  “uzatma işareti” veya şapka bir sözcüğün anlamını nasıl değiştiriyor?
 
Aslında değişen şapka filan değil, mevsimler… Mevsimler değiştikçe insanların başına da türlü haller geliyor.
 
Yani, bu yıl da kıştan elaman… Kar.. kar.. kar.. Ne yapacağız yahu..! Diye bir laf etsem.. Bir köylü vatandaş yakama yapışıp… 
 
“Hey sen ne dediğinin farkında mısın ; kış demek kar demek, kar demek kâr demektir, ahbap…!” Derse ona karşı ne diyebilirim ki… Amenna doğrudur..
 
Daha şimdiden verilen haberler son derece güzel… O bomboş barajlar dolmaya başlamış; hatta %60 doluluk seviyesine gelmiş… Buna kentli olup da kim sevinmez. Elbette köylü vatandaş da sevinecektir.
 
Görüyor musunuz, bakış açıları ne kadar değişiyor ve bu değişen bakış açıları, kararları ve oluşumları nasıl etkiliyor. Sen istediğin kadar yakın dur:
 
“Kar yağdı da her yer çamur oldu, benim çizmelerim de battı… Filan”
 
“Kar yağdı da otomobilimi çıkaramadım. Çıkarayım derken, komşunun arabasına çarptım…”
 
“Yollar yollar hep dolu.. Trafik çalışmıyor…” Ne dersen de… Laf mı bunlar…
 
İnsanoğlu böyledir. Yakasını biraz gevşek bırakırsan hep, her şeyden şikayet eder…
 
Yani ne var yani.. Kar bu yıl biraz fazla yağmış… İyi de olmuş…
 
Bir de durumu çiftçi kardeşimize, rençper kardeşimize sor… Onlar :
 
“Kar yılı, ar yılı ve kâr yılı…” diyeceklerdir… “Altın yağıyor, altın…”
 
Şimdi çiftçinin yüzü gülüyor ki… Ne gülüyor…
 
Ama 15 gün sonra, sular, seller dağlardan inmeye başlayınca, yine insanoğlu bağırmaya başlayacaktır:
 
“Evimi sel bastı… Yandım Allah..!” diyerek…
 
İnsanoğlunun yakınmaları hiç bitmez ama ne yazık ki doğadan aldığı ders çok azdır. Bir de Allah baba ona her yıl yeniden bu dersi verdiğine göre anlamaması bir büyük aymazlıktır…
 
Peki, “Kar yılını,  kâr yılı yapabilir miyiz?”
 
Barajlarımızı iyi kurduysak…
 
Hidroelektrik santrallerimiz gürül gürül çalışıyorsa…
 
Ovalarımız dağlardan, barajlardan gelen sularla bir güzel sulanabiliyorsa…
 
Belli ki, karın sonu kâr olacaktır…
 
Çağımız ar çağı değil, kâr çağıdır…
 
Çağımız, utanma çağı değil, para kazanma çağıdır. Kişi, namusu ile, her ne iş olursa olsun yapmalıdır bu zamanda. Çalışırsa karşılığını alır… Öyle mi?
 
Ama bazılarına göre, işler hiç de öyle ahım şahım değil… Hele… Turizmciler…
 
“Turizmde bu sene esnaf için kar değil, ar yılı' ... Yani ayakta kalma yılı.”  
 
Çeşitli nedenlerden dolayı yazı da, kışı da boşa harcadık… Güzel giden Turizmimizi berbat ettik.
 
Kim bilir eski durumuna kaç yıl sonra gelir…
 
Artık siz söyleyin : “Bu yıl kar yılı mı, kâr yılı mı..?
 
Gerçi bol bol kar yağdı ama, kârını artık  gelecek bıldırdan sonra görürüz, görüşürüz… Çünkü bazı şeylerin hesabı hemen yapılamıyor.
 
Hele şu Anayasa’mız bir çıksın… Boyuna posuna bir bakalım. Sonra konuşuruz… Ar yılı mı, kâr  yılı mı?
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..