Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ALİ GALİP AKYILDIRIM

http://blog.milliyet.com.tr/aligalip

02 Eylül '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kararlar birer kibrittir...

Kararlar birer kibrittir...
 

"Ve kararlar birer kibritti... Kendini ya yakıyordun, Ya da ısıtıyordun..."


Hepimiz genellikle aldığımız kararlarımızın yaşamımızı nasıl değiştirdiğini, geleceğimizi nasıl etkilediğini görmüşüzdür. Aldığımız kararlar sonucunda her şey isteğimiz gibi gerçekleşirse çok cesur olduğumuzu ve cesur kararlar alabildiğimizi yüksek sesle söylediğimiz anlar olmuştur. Ama yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunda veya istediğimiz şeyler gerçekleşmediğinde, hayatın hata kabul etmediğini de düşünmüşüzdür.

İlk kararı aldığımız an gerisi o ilk karara bağlı olarak gerçekleşiyor ve biz o ilk kararımız doğrultusunda yaşamımızı sürdürmek zorunda kalıyoruz. İlk karar doğruysa işler yolunda gidiyor ama yanlış bir karar aldıysak her şey zincirleme olarak yanlış gidiyor. Yani başlarken doğru başlamak gerekiyor.

Bu yazımda sizlere yakalandığı kanser hastalığı nedeniyle dünyanın dört bir yanında sürdürdüğü tedavi arayışlarını ve ruhsal gelgitlerini anlatan Tiziano Terzani adındaki yazarın “Atlı Karıncada Bir Tur Daha” adlı kitabında ilk kararların nasıl önem arz ettiğini, ilk kararların özgürlüğümüzü nasıl etkilediğini yazarın kendi ifadeleri ile yansıtmak istedim. Yazar kitabında gerek meslek seçimi gerekse evlilik tercihine kadar düşüncelerini şöyle anlatmaktadır.

Mesela mesleğini seçerken...

Hasbelkader, iyi düşünmeden, yeteneklerinin farkında olmaksızın bir  meslek seçtiğinde ömür boyu işini zorla yapmaya mahkûm oluyordun…

İşinin başındayken başka bir iş yapmayı özlüyordun.

Ama biliyordun ki; özgürlüğünü kullanmış, ilk kararı vermiştin ve  yeniden başlamaya cesaretin yoktu.

 

Bazı insanlar vardı hayatta...

Onlar her şeyi çok gerilerde bırakıp, yeniden başlayacak kadar cesurlardı.

Ama sen onlardan biri olamıyordun.

Bunca emek, bunca çalışmayı, sanki çöpmüş gibi bir çırpıda atıveremiyordun.

Oysa göz ardı ettiğin bir şey vardı.

Hayat çok kısaydı ve mutsuz olduğun işlerle zaman öldürmek, aynı  zamanda ruhunu öldürmekle eş anlamlıydı.

 

Evlilik konusunda da iyi karar vermek gerekiyordu.

Yanlış bir karar, aynı evde yaşayan iki düşman yaratabilirdi.

Aşk zorunluluğa dönüşebilir ve hayatını cehenneme çevirebilirdi.

İlk kararı alıyordun, bu konuda özgürdün ama devamında senin kararına  bağlı olmayan pek çok şey gerçekleşiyordu.

 

Hayat kararlardan ibaretti ve kararlar birer kibritti.

Doğru yerde ateşlediğinde seni ısıtacak, çorbanı kaynatacak ateş oluyordu.

Yanlış yerde ateşlediğinde ise, içinde bulunduğun evle birlikte seni  de yakıyordu.

 

Hayat öyle basite alınacak bir oyun değildi.

Oyunun kurallarını bilmen ve ona göre oynaman gerekiyordu.

Ama çoğu zaman oyunun kurallarını bilmek yetmiyordu.

Çok daha önemli olan başka bir şey vardı.

Kendini bilmek...

Ne istediğini, neyin seni mutlu edeceğini ve kim olduğunu, neler yapabileceğini bilmek zorundaydın.

Ancak o zaman doğru kararlar veriyor ve mutlu bir hayata sahip oluyordun.

Ve kararlar birer kibritti...

Kendini ya yakıyordun,

Ya da ısıtıyordun...

 

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…

 

 
Toplam blog
: 264
: 396
Kayıt tarihi
: 28.07.14
 
 

1959'da doğdu. Sınıf Öğretmenliği okudu.1979'da Öğretmenlik görevine başladı. Hayatın; okumak, ya..