Karşıyaka’ya Bir Darbe De Denizli’den

Değerli okurlarım, biliyorsunuz sizler için her maçı izleyip yorumlamaya çalışıyorum. Ancak dün, yani Perşembe gecesi oynanan Molde- Fenerbahçe maçını, geçirdiğim boğaz enfeksiyonunun verdiği yorgunluğun etkisiyle yazamadım. Bu nedenle hepinizden özür dilerim.

Karşıyaka, geçen hafta deplasmandaki 3-1’lik Giresunspor mağlubiyetinden sonra bu hafta da evinde Denizlispor’a aynı sonuçla mağlup oldu.

Hatırlarsanız, Karşıyaka’nın Göztepe’yi 1-0 mağlup ettiği karşılaşma sonrası yazdığım yazıda yeşil- kırmızılıların maçı kazanmalarına rağmen oynadıkları futbolun hiç de tatmin edici olmadığını, golün Mehmet Eren’in insanüstü bir çabayla topun oyunda kalmasını sağlaması sonucu geldiğini belirtmiştim.

Gerçekten de Göztepe maçında alınan galibiyet Karşıyaka’da pek çok sorunun üstünün örtülmesine neden oldu. Karşıyaka’nın kötü futbolu, maçın büyük bölümünü on kişi oynamak zorunda kalan Göztepe karşısındaki mahkum oyunu skorun etkisiyle gözlerden kaçtı.

Fakat ne yaparsanız yapın gerçeği değiştiremezsiniz. Gerçekler geçen hafta gün gibi kendisini gösterdi ve Kaf Kaf, Giresun’a 3-1 mağlup oldu. Bu hafta da kendi sahasında aynı skorla Denizlispor’a yenildi ve dipteki rakibi Denizlispor’un puan olarak kendisini yakalamasını sağladı hem de 13 haftada yedinci yenilgisini aldı.

Karşıyaka- Denizlispor maçında ev sahibi takım adına yazılabilecek olumlu bir şey maalesef yine yok. Övgü alacak tüm güzellikler Denizlispor’a ait.

Yeşil- kırmızılılar maça hızlı başladılar. Amaçları erken bir golle rahatlayıp skora gitmek ve mutlak galibiyetti. Ama Denizlispor bu maçı bir diriliş maçı olarak görüyordu ve rakibine açık alan vermedi. Esasen yeşil- siyahlıların bu maça her anlamda çok iyi hazırlandıkları da her hallerinden belliydi.

Gerçekten de 12.dakikadan itibaren konuk Denizlispor, oyuna ortak oldu. Orta saha üstünlüğü tamamen Horozlara geçti. Karşıyaka genellikle sağdan Serkan Kurtuluş ve Tayfun ile getirilen toplarla tehlike yaratabiliyordu. Ancak sağdan yapılan bu ortalar da istenilen sonucu vermiyordu.

Fakat gittikçe daha organize olan ve oyuna ağırlığını koyan Denizlispor, 24.dakikada Karşıyaka defansını topluca uyutup sahanın en kısa oyuncusu Recep Niyaz’ın kafa vuruşundan çok rahat bir şekilde attığı golle 1-0 öne geçti.

Karşıyaka’nın dağınık görüntüsü golden sonra da devam etti. Denizlispor ise geriye yaslanıp skoru korumayı düşünmedi ve 31.dakikada ilk golün asistini yapan Şenol’un mükemmel golüyle farkı ikiye çıkardı.

Bu golde de bir kez daha görüldü ki Karşıyaka, dönen topları alamıyor ve defans topu rastgele uzaklaştırıyor. Şenol’un bu golünde de Igor Duric’in kafayla uzaklaştırmaya çalıştırdığı top, Şenol’a pas oldu.

Karşıyaka’nın bu yarıdaki tek tehlikesi son dakikalarda Tugay Kaçar’ın şutuydu.

Karşıyaka Teknik Direktörü Kemal Özdeş, ikinci yarıya Engin Baytar ve Mehmet Eren’i alarak başladı. Fakat bu değişiklikler de yeşil- kırmızılılara ilaç olmadı. Devrenin başında saman alevi gibi parlayan Karşıyaka, yaklaşık 55.dakikadan sonra yine etkisiz eleman durumuna düştü. Çünkü yeşil- kırmızılılar maç boyunca ikinci ve üçüncü bölgede etkili olabilecek hiçbir şey yapmadılar. Hatta diyebilirim ki, Denizli orta sahasındaki bir Recep Niyaz bütün Karşıyaka’yı dağıtmaya yetti.

Örneğin 65.dakikada yine Recep Niyaz, orta sahada rakibinden kaptığı topu Karşıyaka defansının arasındaki Genkov ile buluşturdu. Topu uzun süre sürüp kaleciyle karşı karşıya kalan Bulgar futbolcu golü atmakta zorlanmadı. İşin ilginç yanı topsuz koşan Igor Duric’in topla koşan Genkov’u yakalayamamasıydı. Üstelik faul yapmayı denemesine rağmen onu bile beceremedi.

İyice dağılan Karşıyaka bir de Mehmet Akgün’ün sakatlığıyla sarsıldı. Kemal Özdeş, 68.dakikada üç değişiklik hakkını kullandığı için yeşil- kırmızılılar 77.dakikadan sonra on kişi oynamak zorunda kaldılar.

Denizlispor Teknik Direktörü Ali Yalçın’ın Şenol- Şevki değişikliğinin de etkisiyle on kişilik Karşıyaka daha iyi oynamaya başladı ve maç boyunca bulamadığı pozisyonları bu bölümde buldu. Nitekim 84.dakikada stoper Amisulashvili, forvetlerin yapamadığını yaptı ve gerek rakibini oyundan düşürüş, gerekse de vuruş bakımından güzel bir golle takımının tek sayısını kaydetti.

Öncelikle Denizlispor’u, yaptığı tek hata dışında teknik direktör Ali Yalçın’ı, Denizlisporlu futbolcuları ama özellikle Recep Niyaz’ı tebrik etmek istiyorum.

Karşıyaka’da ise işler iyi gitmiyor. Sezon başında şampiyonluk parolasıyla kurulan kadro şu anda 3 galibiyetle 15.sırada. Yönetim çalkantı içerisinde. Cüneyt Dumlupınar tercihine bir şey demeyeceğim. Sonuçta geçen sezonun şampiyon teknik adamıydı. Ama O’nun istifasından sonraki Kemal Özdeş tercihinin çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Zaten alınan sonuçlardan da teknik adam değişikliğinin pek işe yaramadığı görülüyor. Karşıyaka futbol falan oynamıyor. Adam akıllı hiçbir organizasyon yok. Oyuncular daha takım bile olamamışlar. Bu maçtaki ilk on biri de, oyuncu değişikliklerini tartışabiliriz. Sonuçta Karşıyaka futbol takımının bu anlayışla bir yerlere gelmesi çok zor gözüküyor.

Örnek almaları gereken adam ise yanı başlarında duruyor. Basketbol takımının Başantrenörü Ufuk Sarıca. Ufuk Sarıca çok daha kıt imkanlarla mucizelere imza atarken, bir sürü paralar harcanarak kurulan futbol takımı resmen dökülüyor. Karşıyaka yönetiminin futbol takımı ve sorumlularına Ufuk Sarıca’dan ‘’ Başarı ve Başarılı Olmanın Yolları ‘’ konulu bir seminer aldırması kanımca çok doğru olacak.

tolgaersari@hotmail.com

https://twitter.com/tolgaersari

https://www.facebook.com/tolgaersari