Kendinle Merhabalaş İnsanlarla Selamlaş

İnsanlarda duygusallık diye adlandırdığımız şey aslında istek, arzu, ihtiras ve egodur.

Mantık denen şey, çoğunlukla çıkar ilişkilerine bağlı yaşam tarzıdır.

Bizler kendimizle merhabalaşmayı bile unutmuşuz. Çevremizdeki insanlara ya boyun eğiyoruz, ya da zıtlaşıyoruz. Küçük yaşlardaki gibi orijinal kalamıyoruz. Hep bir kıyaslama, birisi gibi olma, zenginlik ve kariyer gibi şeylerle yarış içindeyiz.

Falanca gibi zengin olayım, filanca gibi iyi okullarda okuyayım, öbürü gibi iyi adam olayım diyerek sürüklenip duruyoruz.

Kendi öz yapımıza, özümüze kısaca fabrika ayarlarımıza dönelim. Sadece insan olalım yeter aslında.

Son yıllarda bir ‘’Yalnızlık’’ hastalığı başladı. İnsanoğlu duygusal bir yaratıktır. Küçük bir çocuk bile yalnız kalmamak için ağlayarak kendisine ilgi gösterilmesini isteyerek sosyalleşir.

Oysa içinde bulunduğumuz yüz yıl ilk çeyreğinde insanlığın en büyük hastalığı ‘’Yalnızlık’’ oldu.

Artık insanlar birbirleri ile konuşmuyorlar. Birbirlerini dinleyip anlamaya çalışmıyorlar. Hep ben merkezli egolar tavan.

Sürekli nasihat vermeye odaklı bir insan Profili. Ya da terslemeye hazır.

Sen varsan her şey var. Ötekinin varlığı senin varlığını anlamlı kılıyor.

Sorsan herkesin başından geçen olaylardan dolayı sütten ağzı yanıp yoğurdu üfleyerek yediğini söyleyecektir. İşte bu yüzden asosyal bir insan olup çıkıverdik.

İnsanlar hep kavga ediyorlar.

Niçin?

Mal için, mülk için, Tarla için. Makam için, mevki için.

Hep en iyisi ben olayım, her şeyin iyisi bende olsun, en iyisi benim demek için.

Tüm bunların üstesinden gelmek için ne zaman karşılıksız ‘’İnsan’’ olduğumuzu hatırlayıp birbirimize selam vermeyi, kendimizle ‘’Merhabalaşmayı’’ öğrenip gülümsediğimiz zaman daha mutlu oluruz…. Sağlıkla, gülümseyerek kalın…11.12.2017 Adil Bozkurt