Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Nisan '14

 
Kategori
Spor
 

Kendisinin ve takımının kaderini değiştiren oyuncu Işıl Alben

Kendisinin ve takımının kaderini değiştiren oyuncu Işıl Alben
 

Avrupa’nın en önemli spor olaylarından bir tanesi kadınlarda en büyük kupanın finalini iki takımımızın oynamasıydı.

Türkiye giderek bu finallere alışıyor. Özellikle eğitim seviyesnin yüksek olduğu kesimin tercih ettiği salon sporlarında gelen başarılar bize başka bir gerçeği de gösteriyor olmalıdır.

Basketbolun ülkemizdeki mazisi gerçek anlamda 30 yıldır. Kuşkusuz öncesi de vardır ancak 1980’li yıllardan itibaren basketbol ülke genelinde sevilen, takip edilen ve yapılan bir spor dalı olmuştur.

Efes Pilsen ve Eczacıbaşı’nın buradaki etkisi büyük olmakla birlikte hiç kuşku yok ki Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinden başka bir şey çıktı.

Son on yılda takımlarımızın Euroleague’de boy göstermeleri, basketbolun çok daha kurumsal anlamda yeniden gözden geçirilerek başka bir boyuta çıkarılması sağlanmıştır.

Salon sporlarına yapılan yatırımlar, ailelerin çocuklarını en azından gençlik çağına kadar en az bir spor dalıyla ilgilenmeleri konusunda bilinçlenmeleri gibi etkenler bir araya geldiğinde basketbol ve voleybol  burada en önemli payı alarak sportif anlamda da geri dönüşümü bu şekilde olmuştur.

Artık Voleybol ve Basketbol’da Avrupa şampiyonu olmuş takımlara sahibiz.

Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinin özellikle basketbolda katkısı hissedilir derecede olmuştur.

Bugün bir çok kişinin görmek dahi istemediği ve bir an önce spordan uzaklaştırmak için can attığı Aziz Yıldırım gerçeği aslında bu gelişim sürecinin yapı taşlarından biridir.

Aziz Yıldırım salon sporları konusunda bu kadar hassas olmasaydı büyük bir ihtimalle Pazar günü oynanan final maçını iki Rus takımı oynardı, bizim de hiç haberimiz bile olmazdı.

Aynen masa tenisinde olduğu gibi; Pazar günü Fenerbahçe kadın masa tenisi takımının Avrupa’daki final maçını izleyen seyirci sayısı da muhtemelen Türkiye’de bir ilk olmalıdır.

Bu ilham verici gelişmelerin devamının geleceğini umut ediyoruz.

Gelelim final maçına...

Fenerbahçe basketbol takımlarının erkeklerde ve kadınlarda yıllardır bu kupayı ne kadar çok istediği ve bütün yatırımlarını buna yönelik yaptığı ortadadır. Erkeklerdeki başarısızlık öykülerinin sonu gelmemekle birlikte kadınlar sürekli final oynama alışkanlığı ile aslında bir gelenek oluşturdular.

Ancak bu başarının, kupanın gelmesine yetmiyor. Demek ki ortada küçük bir ayrıntı var.

Galatasaray’ın çok daha dar bütçelerle bu işi erkeklerde çeyrek finale, kadınlarda da finale taşımış olması da büyük başarıdır.

Burada en büyük payı kuşkusuz takımın teknik patronu ve oyun kurucusuna yüklemek pozitif ayrımcılık anlamında doğrudur.

Işıl Alben yıllardır bu takımın değişmez ve oyundan çıkmaz oyun kurucusu olarak ön plana çıkmakla kalmıyor, aldığı kupa ile bunu taçlandırıyor da.

Biliyoruz ki çeşitli sebeplerle zaman zaman Işıl en çok kendi taraftarı tarafından eleştirilen hatta istenmeyen bir oyuncu noktasına da gelebilmiştir. Işıl’ın en kritik maçlarda yaptığı çok basit hatalar nedeniyle kaybedilmiş maçların çok büyük önemi ve etkisi vardır.

Ancak Işıl Alben bize başka bir başarılı sporcu portresi çizerek ismini anlamlandırmıştır.

Turnuva boyunca ortalama sahada kaldığı süre 36 dakika olurken bu final maçlarında 40 dakikaya kadar çıkmıştır. %35’lik 2 sayı ve %34’lük 3 sayı isabet oranı, maç başına düşen 5 asist ve ribaunt ortalamalarıyla önemli katkı vermiştir.

Hiç kuşkusuz bu sayıların ötesinde takımına maç ve Avrupa Şampiyonluk Kupası kazandıran oyun kurucu  özelliğini hiçbir veriyle kıyaslamak mümkün değildir.

Karşılaşmanın kader anı belki de son periyotta hücum ederken Birsel’e kaptırdığı topu gidip kendi pota altında tekrar Birsel’in elinden çalarak Galatasaray’ın maçı kopardığı sayıyı atmasını sağlayacak asisti yapmasıdır.

Eğer o 10 saniyelik sürede Birsel turnike pozisyonunda sayıyı bulmuş olmsa ve maç eşitlense belki de bugün Galatasaray’da Işıl Alben istenmeyen adam ilan edilecek “bunu hep yapıyor” denilerek takım içinde sorgulanacaktı.

Ancak tam tersi oldu.

Hem takımının hem de kendisinin kaderini değiştiren oyuncu oldu.

Bu başarıda belki takım olarak herkesin bir katkısı olsa da Işıl’ı başka bir yere taşımak ve onu ayrıca kutlamak istedim; çünkü o bunu hak ediyor.

Tebrikler... 

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..