Kırbaç yarası

Koynunda yaşadığımız, bağrında nefes aldığımız Dünya’nın yaşı jeologlara göre 4,54 milyar yıl olarak tespit edilmiş!

Ayrıca parantez içinde (4,54×10⁹ yıl)  diye de yanına matematiksel bir not düşülmüş!

(4,54x10⁹ ) değerinin hem bilimsel - hem de dinsel olarak ayrı ayrı anlatmak istediği sırlar araştırılmaya ve bilimsel olarak açıklanmaya muhtaç.

Bilim adamların hiç ara vermeden gece gündüz demeden matematiksel sırları çözmek için kendilerini paraladıklarını elbette biliyoruz.

Bilimsel araştırmalara göre, dünyanın 4 milyar yıllık yaş diliminde dünya üzerinde gelişmiş canlı formu ya da türü yaşamamış. 

Bu demektir ki Dünya 40/50 milyar yıldan beri gelişmiş canlıya ev sahipliği yapıyor.

Şimdi, biz bilinen tarihi basitleştirerek, hafızamızda canlandırırsak: yontma taş devri/ cilalı taş devri falan filan derken yazının icadına kadar geliriz.

Sonra “Dinler Tarihi” merasim geçişi yapar gözlerimizin önünde.  Hz Âdem’den Hz Muhammed’e uzanan inanç dünyası gelir ve siyah beyaz renkleri ile beyaz perdeye düşer…

Karanlıkta perdeye düşen ışık oyunlarını, yeryüzüne halife olarak indirilen ve adına insan denen senaristlerin yazdığını ve başrolünü de kendilerinin oynadığını bilmeyen yok!

Başrolde oynayanların kimi yıldız, kimisi de figüran kuru kalabalığı oynuyor…

Tıpkı Satranç tahtasındaki piyon misali…

Aklınız karıştı değil mi? 

Sözü nereye getireceğimi merak etmeye başladığınız. Uzatma lafı ne diyeceksen de gayrı dediğinizi duyuyorum.

Uluslararası Af örgütünün de yakından ilgilendiği dünya gündemini işgal eden bir olaya değinmek istiyorum.

Suudi Arabistan’da blog yazarı Raif Bedevi Islama hakaret ettiği gerekçesiyle 10 yıl hapis ve 1000 kırbaç cezasına mahkûm edilmiş.

Hükümlünün hapis cezası cezaevinde infaz edilirken, kırbaç cezasının infazına 9 Ocak 2015 tarihinde başlanmış.

Alman Der Spiegel dergisinin haberine göre 31 yaşındaki Bedevi’ye 20 hafta boyunca 50 kırbaç vurularak infaz tamamlanacakmış.

Hükümlü Bedevi, cezaevinden yazdığı ilkmektubunda 50 kırbacın ardından nasıl hayatta kaldığını anlatmış. İlk 50 kırbacın yaraları iyileşmediği için de 2. Kırbaçlamanın infazı ertelenmiş.

Haberin detaylarına girerek başınızı şişirmeyeceğim. Haberi gözden kaçıranlar internetten okuyabilir.

Ben 21 yüzyılda fikrini açıklayan ya da düşüncesini paylaşan insanların mahkûm edilmesine ve de kırbaçlanmasına takıldım.

Benim takıldığım gibi ABD uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu’nun başkan yardımcısı George, The Christian da takılmış ve bedevin affını istemiş.

Şayet af edilmezse cezasını biz çekelim diye öneri getirmiş. Bedevi diyor ki “Bu vahşi ıstırap, fikrimi ifade etiğim işin başıma geldi.

Şimdi izin verin araya bir reklam arası gireyim. Ne diyordu Mustafa Kemal “Cumhuriyet Fikri hür, Vicdanı hür ve irfanı Hür nesiller ister”tam da burada durun ve fikri hür vicdanı hür irfanı hür olmayanın başına gelen vahşi ıstıraba 100 yıl önce Teşhis koyan Atatürk’ün sezgisi önünde şapka çıkartın.

Sonra İslam’ın ifade ettiği “selamete çıkma ya da erme manası ile uygulanan cezai müeyyidenin örtüşüp örtüşmediğini analize aklınızı yorun.