Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Anadolu Mesleki Eğitim Derneği

http://blog.milliyet.com.tr/anadolumed

20 Ekim '14

 
Kategori
Çalışma Yaşamı
 

Kobiler ve ütücü kadın

Kobiler ve ütücü kadın
 

On beş yıldır sanayilerde dolaşırım. Organize Sanayilerin en önemli sakinleri KOBİ’lerdir. Kimi zaman, yıllar önce küçücük bir firma iken, büyüymüş, kimi zaman da kepengi kapatmış Kobiler, KOBİ’ler deyip geçmeyin bu küçük sermayeleri ile iş yapmaya çalışan işletmeler, Türkiye’de istihdam, imalat ve ihracat yükünün önemli bir kısmını sessiz, sedasız omuzluyorlar.
 
OSB’lerin ana caddelerine baktığınız zaman genellikle caddeler çok kötü değil, ancak ufak tefek çukurlar var. Bu çukurlar biraz ara sokaklara gitmeye başladığınızda derinleştikçe derinleşiyor. Hele bazı sokaklar öyle ki, arabanızı tamire götürürken arabanızla daha ciddi bir kaza yapmanız an meselesi. Yollar derin çukurlar, asfaltsız yollar, asfaltı bozulmuş yollar, göl olmuş yollar, alınmayan çöplerle dolu. Bahse konu olan sanayi siteleri genellikle Ankara’da bulunan sanayi siteleri olup, taşradaki durumu ise düşünemiyorum. Bu bölgeler, ciddi anlamda devletin çözmesi gereken, istihdam sorununa çözüm ürettikleri, ihracata önemli katkı sundukları bir gerçek. Söz konusu firmalar, yıllık ciddi oranlarda tabela vergileri, bir sürü kalem vergi ödedikleri, eğer bölge OSB ise OSB’lerin ise firmalardan ciddi oranlarda aidatlar aldıkları ise herkesçe kabul ediliyor.
 
OSB’lerde yönlendirme tabelaları var, ancak sadece bölgeler, sokakların haritalarını göstermekle yeterli değil. Hele yabancıysanız acil ihtiyaçlarınızı gidereceğiniz yerler yok. Farz-ı misal hiçbir umumi tuvalet yok. Ya herhangi bir işyerinden izin isteyeceksiniz. Ya cami bulacaksınız. Ancak bulana kadar umarım kazaya uğramazsınız. Yol kenarlarında sırtını dönüp ihtiyaç gideren insanlar görmek, otoban kenarlarından sonra herhalde en çok bu bölgelerde oluyor.   Birçok işyerinde ise ciddi anlamda tuvalet, hijyeni sorunu var. Bu durum işletmelerin içerisi ile alakalı olduğundan konumuz değil. Eskiden tarım arazisi olan çoğu OSB arazilerinde ağaçlandırma ancak kişilerin, işyeri sahibi olarak kendi işyerlerini kullanan firmaların tercih ettiği, işyerlerinde kiracı olarak faaliyetlerini devam edenlerin öncelikleri arasında bulunmamaktadır. Kullanılan bölgenin ağaçlandırılması en azından, doğal dengenin bir nebze olsun korunmasına katkı sunması bile bölgelere artı değer kazandıracaktır. Eğer bölgelere ziyaretçiyseniz ulaşım da bazı bölgeler için ciddi sorun. Kendi şahsi arabanız yoksa bazen bir saate kadar beklemeniz ya da yürümeniz gerekebilir ki çoğu yolda yayaların yürümesi için kaldırım bile yok. Engelli olanların ise söz konusu bölgelerde durumları içler acısı. Hâlbuki ülkemiz nüfusunun yüzde on ila on ikisi civarında engelli. Günümüzde bu bölgeler aynı zamanda ülkemizin üretiminin en önemli görünen yüzleridir. Doğal olarak, yerli yabancı ciddi anlamda ziyaretçiler, heyetlerin kabul edildiği yerlerdir. Üretim özendirilmeli, cezalandırılmamalıdır. Aynı yerler, aynı sokaklar, caddeler ithalatçıların, yabancıların mallarını sattıkları, iş yaptığı bölgeler olsa acaba durum aynı mı olurdu. Zannetmiyorum. Zira yabancı firmalar her türlü ihtimali planlayarak makyajın, paketin malı satacak en önemli unsurlardan biri olduğunu bilirler.
 
İnsanlar evi, yatağı, kadar belki de daha uzun bir ömür dilimini işyerlerinde geçiriyorlar. Toplam ömür sürelerinin ise yarısından fazlası. Bu kadar ömür tüketilen yerlerin mümkün mertebe stres ortamlarından uzaklaştırılması, insanların can ve mal güvenliğinin sağlanması alınabilecek en isabetli kararlar olacaktır. İşyerleri planlamaların çalışanların, ziyaretçilerin, işyeri sahibi ve de tüm bireylerin mimari, sosyal, kültürel, fiziksel gereksinimlerinin dikkate alınarak düzenlenmesi bölgelerin albenisini artıracağı gibi, insanlarımızın yaşam kalitesini de artıracaktır. Çalışmanın amacı daha nitelikli ortamlarda yaşamak değil de nedir? Okurlar içinde ütücü kadın fıkrasını bilenler vardır. Bir yönüyle ülkemiz sanayi sitesi esnaflarının durumu buna benziyor. Fıkrayı bilmeyenler arama motorundan yazsınlar ne demek istediğimi anlarlar. Ancak kader bu olmamalı da nasıl?
 
İlhan Aydın
 
Teknik Öğretmen
 
Toplam blog
: 29
: 206
Kayıt tarihi
: 20.08.13
 
 

Anadolu Mesleki Eğitim Derneği mesleki eğitimde yeni fikirlerini, düşüncelerini, eleştirilerini v..