Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ağustos '16

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Kooperatifleri yaşatmak

Kooperatifleri yaşatmak
 

 Kooperatifler yüz yılı aşan süreden beri dünyanın her coğrafyasında, ekonominin ve sosyal yaşamın her alanında toplumun sorunlarına çözümler üreten bir modeldir. Başta geri kalmış yöreler olmak üzere toplumda birlikteliğin ve dayanışmanın gücünü ortaklarının ve ülkenin yararına kullanma yoludur. Kooperatifler toplumun kendi kendine sorunlarını çözmesine imkân veren, ekonomik ve sosyal alanda kalkınmayı sağlayan devletin yükünü hafifleterek ülke ekonomisine dinamizm kazandıran harekettir.

Bu hareketin sihirli gücünü gören ve bilen ülkeler kooperatiflerin kurulması ve yaşatılması amacıyla her zaman büyük çaba göstermişlerdir.  Okul çağlarından itibaren kitlelerin bu yönde eğitimine ve birlikte hareket etme alışkanlıkları edinmelerine yönelik programlar uygulamışlardır. Kooperatifçilik ilkelerini bilen, toplumsal sorumluluk duygusuna sahip, eşitliğe önem veren,  dayanışma ruhu içinde hareket eden, toplumsal akıl içinde tartışarak demokratik zemin içinde bağımsız çözümler üretmeye yatkın bireyler yaratmışlardır.

Toplumun her kesiminde görev alan bu bireyler niçin kooperatif ortağı olduklarını, niçin kooperatifleri yönettiklerinin bilinci içinde hareket etmişlerdir. Devlet yapısı için yer alan ve kooperatiflerle ortak çalışmalar yürüten yöneticilerde kooperatiflerin önemini bilerek hareket etmiş ve karar vermişlerdir. Böylece ortaklar kooperatiflerini sahiplenirken, kooperatif yöneticileri kooperatifleri yönetmede ortaklara olan sorumluluklarının idraki içinde hareket etmiş, devlet yapısı içinde yer alan idarecilerde kooperatiflerin gücünü en iyi şekilde kullanmak için politikalar geliştirmişler ve uygulamışlardır.

Kısacası tüm taraflar birlikte hareket ederek sisteme sahip çıkarak kooperatifleri geliştirmişler ve ekonomik mucizeler yaratmışlardır. En kapitalist sayılacak ülkelerde bile devlet yapısı içinde yer alan yöneticiler kooperatifleri her zaman kırsal kalkınmanın lokomotifi olarak görmüşler, birçok kamu hizmetinin kooperatifler yoluyla yapılmasını tercih etmişlerdir. Kooperatifleri yaşatmayı ve geliştirmeyi hedef alan politikalar çerçevesinde dünyanın en güçlü ve etkin kooperatiflerine sahip olmuşlardır.

Bu ülkelerde kooperatifçilikle ilgili tarafların birlikte ve yapıcı çalışmalar içinde olmaları toplumda kooperatiflere olan güveni artırmış, devletin birçok yükü kooperatifler aracılığı ile taşınmaya ve sorunlar çözülmeye başlanmıştır. Kırsalda artan refah ülke ekonomisine olumlu yönde yansıyarak ekonominin her alanında güvenli adımlar atılmıştır. Yeni kurulmuş, dünyanın her yerinden göç almış ülkelerde bile her yönüyle gelişmiş bir toplum ortaya çıkmıştır. 

Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde bugün bile kooperatifler ile ilgili başarı hikâyeleri görülse de bilinse de biz bunları başaramayız, bizim insanımız bu işe yatkın değil mantığı içinde resme bakılmaktadır. Bırakın ülke dışını ülke içindeki başarı hikâyeleri bile görülmemektedir. Daha da kötüsü bilerek veya bilmeyerek mevcut ve geçmiş deneyimler görülmeden yanlış kararlar alınmaktadır. Kooperatiflerin gelişmesine engel olan uygulamalar yapılmaktadır. Sermayenin bir bölümünün baskısında, demokrasi anlayışı gelişmemiş olan çevrelerin etkisinde kalan bazı yöneticiler ve politikacılar kooperatiflerin ülkelerde kayıtlı ekonominin en önemli aracı olduğu araştırmadan, düşünmeden hareket etmeyi tercih etmektedirler. İktidar ve koltuk gücü ile kooperatifleri yaşatmak bir yana işlevsiz kılmanın ve yıkmanın yolları aranmaktadırlar. Daha da üzücüsü kangren olmuş çözülemeyen sorunların çözümü için başarısızlıkları görmeden kooperatifleri değil her defasında yeni ve karışık modellere başvurmaktadır. Ülkede zaman ve kaynak israfına neden olmaktadırlar.

Nitekim ülkemizdede kooperatiflerin göremediğimiz, bilmediğimiz birçok başarı hikâyesi vardır. 1980’li yıllardan sonra bu hikâyeleri bilmeyenler, başarıları görmeyenler, kurtuluşun özelleşmede ve yıkıcı serbest ticarette olduğunu sanmıştır. Sonuçlar ortadadır. Bütünüyle özel sektörün yatırımları ile geliştirilen ekonomik düzen sorunlara çözüm getirememiştir. Daha da kötüsü büyük bir iç ve dış borç yükü altına girmiştir. Dünyada yaşanan global krizin etkisi ile de ülkemiz büyük bir ekonomik krizin içindedir. Kooperatifler dışındaki özel kuruluşlara ait tesisler bırakın kırsalı en ufak sorunda ülkeyi terk etmenin ve dışa yatırım yapmanın yolunu aramaktadır. Bırakın köyleri ilçeler ve kasabalar bile ekonomik çöküşün etkisi ile nüfus kaybetmektedir. Hiçbir özel sektör buralarda yatırım yapmayı tercih etmemektedir.

Bilmemiz gereken bir gerçek kooperatiflerin gücüne dayanmadan gelişen ülke olmadığıdır.  Bir ülkenin bağımsızlığının yolunun ekonomik bağımsızlıktan geçtiğidir. Bu bağımsızlıkta kooperatiflerin rolünün büyük olduğudur. Kooperatiflerin gelişmesini engellemek toplumsal kalkınmayı engellemektir. Kamunun ekonomik gücünün zayıflatılarak serbest piyasa koşullarında, ülke ekonomisinde ağırlığın yabancı sermayenin eline geçmesinin yaratacağı olumsuz etkiler bugünkü yaşadığımız ortamda iyi hesap edilmelidir.  Hiç değilse kooperatiflerin ekonomi içinde kamuyu temsil edecek bir oranda ticaret ve sanayi hayatına sahip olmasının önü açılmalıdır.

1980’li yıllardan sonra yaşananlardan ve günümüzde yaşananlardan dersler çıkarılmalıdır. Uluslararası kuruluşların akıl hocalığında kamu kuruluşlarını ve kooperatifleri bir tarafa bırakılarak dış destekli grupların ve cemaat çetelerinin ekonomide neden ve nasıl güç elde etmek için çalıştıkları iyi incelenmelidir. Geldiğimiz noktada karma ekonominin güçlü bir devlet yapısı yaratmak için neden önemli olduğu bir kez daha değerlendirilmelidir. Geri kalmış işsizliğin ve yoksulluğun yaşandığı yörelerde gerekirse yeniden kamuya ait tesisler kurulmalı, kooperatiflerin bu yörelerdeki yatırımlarına özel önem verilmeli, vergi kolaylıkları sağlanmalıdır. Kooperatifleri yaşatmak ve geliştirmek ekonomik ve sosyal bakımdan kalkınmaya giden yolu açmaktır. Her yönü ile gelişmiş, demokrasinin sağlıklı işleyeceği bir ülke yaratma yolunda emin adımlarla ilerlemektir.    

 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..