Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Şubat '16

 
Kategori
Sinema
 

Korkularımız!..

Son dönemde Türk Sinemasında bir dal daha oluşmaya başlamış bulunmakta… KORKU SİNEMASI!!!

   Peki, Amerikan Filmlerine nazaran, Türk Filmlerinin bu alandaki farkı nedir?

   Bunun birkaç açıklaması mevcut…

  1. BÜTÇE
  2. AKTOR / AKTRİST
  3. İNANÇ
  4. TOPLUM TEPKİSİ
  5. BAKIŞ AÇISI

   Şimdi kısaca bu başlıkları inceleyelim…

   1970’li yıllardı ve dünya sinema ‘Elm Sokağında’ Kâbus’ filmi ile tanıştı. Bu cümleden bile Holywood’un en az 50 yıl gerisinde olduğumuz açıkça ortaya çıkıyor.  Fredy Kruger Efsanesi uzun yıllar devam etti. Öyle ki birkaç sene önde dahi yeni bir filmi çekildi lakin eskiler kadar etki yaratamadı.

   Bizler istediğimiz taktirde Holywood standartına ulaşabilir miyiz peki?

   Elbette EVET! Çünkü Amerika’da çekilen en basit film ile Türkiye’de çekilen en iyi filmlerin bütçelerini karşılaştırdığımızda aslında yapabileceğimizi çok net görmüş oluyoruz. İşte ram da bu noktada bakış açısı söz konusu oluyor.

   Bir yapımcı için işi kolaya getiriyor diyemeyiz. Ya da bir yönetmen, bir senarist için… Çünkü onlar yaptıkları işin he zaman en iyisini yapmak isterler… Bu mesleği seçmiş olmaları bile, Türkiye’de delilik adına onlara yeter de artar. Fakat yapamıyorlar! Neden mi? Toplumun bakış açısı! Sponsor olmadan, bütçe olmadan bu işler olmaz ya da Devlet desteği… Ve toplumun ve bu para babalarının bakış açıları pekte Holywood standartında film çektirmiyor bizlere…

   Örümcek Adamları, Süperman ve Batman gibi filmleri ağızları açık seyreden Sinema seyircimiz, bir Türk’ün zaten bu tarz bir film yapabileceğine inanmıyor! Balık baştan kokmuş! İstediği kadar olta atsın Yapımcı Bey/Bayan… İşte bu yüzden de yeterli oranda bütçe sağlanamıyor.

   Ve bir de Toplum Tepkisi var! Yine adını verdiğim filmler gibi filmleri seyreden seyircimiz, bizim bu sektörden çılgın bir adam çıkıp bir Fantastik Film, bir Korku Filmi, Bir Bilim Kurgu Filmi çekeceğim dediğinde Toplum Tepkisini anlatmaya çalışsam, günlerce okumanız gereken bir yazı karşınıza çıkar…

İNANÇLARIMIZ!

   Türkiye’de Allah’ın (c.c.) indirdiği dine değil de, kendi kendimizin şekillendirdiği dine inanıyoruz. Acı ama Gerçek! Allah (c.c.) bizlere her şeyi kolaylaştırırken, hayatı birbirimizin ayağına dolamaktan müthiş bir sevk alıyoruz. Bu yüzden de (istisnalar hariç ki, çok azlar) İnancımız, imanımız, tabularla örülmüş bir cahiliye inancına dönüşüyor! Bu yüzden de sadece Cinler ile ilgili film yapabiliyoruz ama durum pekte iç açıcı değil… Birkaç film haricinde, birçok emek ziyan oluyor. Ufkumuzu tabularımıza sıkıştırmak en büyük meziyetimiz!

   Tabi bir de oyuncu sorunumuz var. Türkiye’de çok önemli oyuncular var. Fakat Bütçe sorunu ve farklı sebeplerden bu filmlerin oyuncu kalitesi genellikle düşük oluyor. Oyunculuk mesleğinin yarattığı büyü ile herkes oyuncu olmak istiyor, bu yüzden de çok düşük bütçelere vasat oyuncular ile filmler çekiliyor. YAZIK! Vallahi yazık! …

Bu saydıklarım sadece başlıca birkaç sebep! Daha bu sektörün sorunlarını uzatabilirim. Sigortasız çalışmak zorunda kalan emekçilerden ya da sanatına siyaseti alet ettiği için ortada dımdızlak kalan soytarılardan… Ya da bir çok, bir çok şeyden…

Büyüyen ve Gelişen Türkiye’de! Sadece binalar yaparak, ulaşımı kolaylaştırarak, eğitimi çözmeye çalışarak vs. (ki Allah c.c. Razı olsun… Beterin beteri var.) bir yerlere gelemeyiz. Sanata ve sanatçıya destek olmazsanız, sanat ve sanatçı yok olup gider. Unutmayın! Sanatçı, Sanatsever var olduğu kadar vardır!

En büyük Sanatkar olan Yüce Allah’ın (c.c.)bu halimiz gücüne gitmeyecek mi?!

 

 
Toplam blog
: 6
: 198
Kayıt tarihi
: 29.07.15
 
 

'El Nas - Vesvese Roman Yazarı' / 'Bizim Daltonlar Sinema Filmi Senaristi' 'Hz.Ömer - Adalet Mülk..