Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Kasım '14

 
Kategori
Deneme
 

Kral mısın, hizmetçi mi?

Kral mısın, hizmetçi mi?
 

Düşün, tahtında oturuyorsun. Herkes, her şey emrinde; kralsın. Çok önemli bir yardımcın var. Her işine koşturuyor. Hayatını kolaylaştırıyor. Seni koruyor, yaptığın hataların tekrar edilmesine engel oluyor. Her geçen gün seni zenginleştiriyor, yükseltiyor. Senin güvenini tam anlamıyla kazanıyor. Hiç durmadan gece gündüz çalışıyor. Yorulmuyor, şikayet etmiyor. Çok çalışkan ve senden hiç bir şey talep etmiyor. Rüya gibi bir hayatın var. Kral olarak yaşıyorsun.

Sonra bir gün, bir tanık gözlerini açıveriyor.

Bir bakıyor ki; o her işine koşturan, sana hizmet eden yardımcın tahtına oturmuş sen ona hizmet eder olmuşsun. Her şey tersine dönmüş; gece, gündüz demeden, dinlenmeden çalışıyorsun ama taleplerini asla karşılayamıyorsun, asla memnun olmuyor.  Doymaz bir hırsı ve inanılmaz bir hayal gücü var. Sonsuza dek çabalasan karşılayamayacağın talepleri var. Ama işin tuhafı sen hiç bir şeyin farkında değilsin. Kendini hala kral sanıyorsun ama hizmetçilik yapıyorsun. İşin daha da tuhafı sana krallık yapan da hala hizmetçi olduğunu sanıyor ama tahtında oturuyor.

Bir film senaryosuna benziyor değil mi, oysa gerçek. Hem de yaşayan herkesin başına gelen kaçınılmaz bir gerçek.

Yukarıda anlatılanlar senin ve zihnin arasında yaşananlardan ibarettir.

İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özelliği bir zihne sahip olmasıdır. İnsan kendinin farkına varabiliyorsa bunun tek nedeni de zihnidir. O, bizim öğrenmemizi, geçmişte yaşamış insanların deneyimlerinden bilgi olarak yararlanmamızı , hataları tekrarlamamamızı sağlayarak hayatımızı kolaylaştırır. Bu yönüyle baktığımızda gerçekten eşi bulunmaz bir hizmetçidir. Ancak ona o kadar güvenir ve kendimizi o kadar teslim ederiz ki, bir süre sonra talimat almadan iş yapmaya başlar. Senin adına verilecek her tepkiyi, düşünceyi, davranışı senin için otomatik olarak gerçekleştirir. İşte insanın uyuşup krallığından düştüğü nokta burasıdır ve bunun farkına bile varmaz. Uşak yönetimi eline alır ve hayatının akışını kaydedilmiş verili bilgiye göre yönlendirmeye başlar. Ve  İnsan  bu sadık uşağın verdiği güvenle bırakır kendini , tatlı bir uykuya dalar gider.

Bir gün uyanabilirse, tahtta oturanın hizmetçisi, hizmet edenin de aslında kral olan kendisi olduğunun farkına varabilir. Yoksa kendini kral sanan bir hizmetçi olarak, kendini hizmetçi sanan bir krala hizmet eder durur.

 
Toplam blog
: 58
: 536
Kayıt tarihi
: 14.09.11
 
 

"Uzun ince bir yoldayım" diye tarif etmiş hayatını Ozan Aşık Veysel. Yazdığı bu sözlerinde beni e..