Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '17

 
Kategori
Anılar
 

Küçük kızın çiçeği

Küçük kızın çiçeği
 

Doktor kontrolünden eve dönerken, bir evin ızgara demirli bahçe kapısı önünde ağlayan küçük bir kız ve onu teselli etmeye çalışan annesine rastladım. Kapının bahçe tarafında kocaman bir kangal köpeği başını öne eğmiş oturuyordu. Yanlarından geçerken, “Korkma, bir şey yapmaz; bak kuyruğunu sallıyor” dedim. Küçük kız bir yandan ağlamayı sürdürürken, “Ondan değilll... çiçeğimi aldııı!” dedi. Baktım ki köpeğin önünde çiçek açmış küçük bir erik dalı duruyor. “Sen uzattın, o da seni kırmamak için aldı” dedi annesi. Ben şakadan, “Ver kızın çiçeğini kocaoğlan” dedim. Kız daha çok ağlamaya başladı. Köpek çiçekli dalı yerden ağzına aldı, kapı parmaklıklarının arasından uzattı. Ben şaşkınlıkla, “Aa! Bak geri veriyor” deyince ben kız uzandı tam alacakken annesi geri çekti. “Ağzına sürdü, ben sana başka çiçek bulurum” dedi. Kız ağlamaya devam etti. Ben de anneye destek kıza inandırıcı olsun diye, “Valla doğru, o artık sümüklü çiçek oldu” dedim. Kız ağlamayı kesip kaşlarını çattı; “Pis sümüklü!” diyerek köpeğe tükürdü. Bunun üstüne, “Hadi bak o da üzülmüş; elini kulağına sür de barışın” dedi annesi.
 
Küçük kız, köpeğin kulağına elini sürerken köpek de başını onun minicik eline yasladı. Kız gülmeye başladı. Annesiyle birlikte aynı anda, “Gördün mü bak o seni sevdiği için almış çiçeğini” dedik. Aynı şeyi söylemenin şaşkınlığında bir an göz göze geldik genç anneyle ve aynı anda gülümsedi gözlerimiz. Sevgi dolu yüreklerimiz arasındaki bu teklifsiz sıcak çakışmayı küçük kıza armağan bırakıp yoluma devam ettim. Baharın tüm coşkusuyla kışkırtılmış aşktan bile daha güzeldi sevginin gözleri...
***
Muharrem Soyek
 
Toplam blog
: 363
: 1765
Kayıt tarihi
: 04.08.08
 
 

Parasız yatılı Darüşşafaka Özel Lisesi'nde iki yılı hazırlık sınıfı olmak üzere yedi buçuk yıl ok..