Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '18

 
Kategori
Dünya
 

Küreselleşmenin Zirvesindeyiz…

Küreselleşmenin Zirvesindeyiz…
 

Küreselleşmeye entegre olmamız ülke olarak hala devam ediyor. Uzun yıllar önce başlayan ve hala devam eden bu küreselleşme sürecinde ülke olarak birçok durumu yaşadık. Bunlardan en sonuncusu da Afrin operasyonu olsa gerek. Elbette savaş isteyen ve savaş çığırtkanlığı yapan bir millet olmadık, olmayız da… Yaşanan süreçler, konjonktür durumlar neyi gerektiriyorsa o doğrultuda ilerliyoruz. Bu durum ise son zamanlarda yaptığımız sınır dışı operasyonlarla anlaşılıyor. Küreselleşme süreci uzun yıllardan beri ekonomi, siyasi, kültür ya da ticari bir anlaşma ile örneklendirildi. Küreselleşmeyi bunlardan ziyade başka bir boyutla da ele almak gerekir. Ülkemizin çıkarları doğrultusunda hareket ederek bunu göz önünde bulundurabilir ve daha farklı bir şekilde düşünebiliriz.

Bugünlerde gerçekleşen ve birçoklarının doğru bir karar olduğuna inandığı Afrin’e girmek ülke çıkarları, sınırlarımız ve orada yaşayan halk için önemli bir husustur. Zaten Türk ordusu olarak asli görev orada terörü hedef almaktadır. Bu da özellikle yaşanan süreçler dikkate alındığında bizim oraya savaş değil barış getirdiğimiz su götürmez bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır.

Zaman diliminde çok değil az geriye gittiğimizde PKK söylemleri ve ABD’nin yaptığı yardımlar sınırımızda neler olduğunu bizlere göstermektedir. PYD/YPG gibi terör örgütlerinin kimlere ya da nereye hizmet ettikleri de gözümüzün önünde durmaktadır. Bizler ülke olarak buna ses çıkarmayacak bir siyaset güdümünde değiliz. Özellikle AK Parti’nin son yıllarında hatta bu 15 Temmuz sürecinden sonra yaşanan olaylar neticesinde sesler daha gür çıkmaya başlamış ve karar alınırken milli ve yerli çıkarlar gözetilmiştir.

Bu kararlar alınırken aslında ülke olarak küreselleşmenin zirvesini yaşıyoruz. Bunu nereden mi çıkarmalıyız. Ülke olarak sadece ekonomik, siyasal ve kültürel bir etki alanında küresel düşünmüyoruz. Sınırların ötesinde savaşı göze alacak ve tüm dünyaya sesini duyuracak, kendi menfaatleri üzerine davranan bir ülke olarak küresel bir boyutta düşünüyoruz. Bu küresel düşünme durumu ‘iç işlerime karışamazsın hatta dış ilişkilerime bile karışamazsın’ olarak da algılayabiliriz. Yapılan operasyonlar ve söylemler özelinde son örneği Afrin’e yapılan operasyonun ABD ile gerçekleştirilen diyalogları gözümüzün önüne getirebiliriz.

Son dönemlerde bu süreçlerden rahatsız olan ülkeler de yok değil. Hiç yoksa ABD, İran, Rusya ve birtakım AB ülkelerini rahatlıkla sıralayabiliriz. Artık onların istedikleri gibi bir süreçte ilerlemeyen siyaset ve ekonomi ikilisi ülkemizde önemli olmuyor. Türkiye bir güç sahibi olarak bu saydığımız ülkelerin zoruna gidiyor. Ülkemiz adına artık bir önemi olmadığını biliyoruz. Afrin operasyonu başlar başlamaz nereden ne şekilde ses geldiyse önemsenmedi ve süreç olması gerektiği gibi devam etti ve hatta devam edeceğini de biliyoruz. Her ne olursa olsun küresel boyutta kendi çıkarlarımızı düşünmek zorundayız.

Biz küreselleşmenin zirvesindeyiz hem de söz sahibi olarak zirvesinde yer alıyoruz. Kim ne derse desin bir devlet kendi milletinin çıkarını ve devlet sınırlarını düşünmekten ne alıkoyabilir ki… Dünyada ne olursa olsun veya üzerimize hangi ekonomik oyunlar oynanırsa oynansın ekonomi artık bizi rahatsız etmiyor çünkü bunu karşılayacak bir gücümüz var. Siyaset ise artık istediğimiz noktada ilerliyor ve burada menfaatimiz ön plana çıkıyor. Siyasi oyunlara kimse kanmıyor çünkü ne olursa olsun algı eskisi gibi değil özellikle 15 Temmuz süreci düşünüldüğünde gereken cevap yerini buluyor.

Ülke olarak gelinen noktada ise devlet olarak artık süreci kabullenmekten ziyade kabul ettirebiliyoruz. Zaten bu Afrin operasyonunda da açık değil mi?

Gerekeni gerektiği şekilde yapıyoruz, yaptırıyoruz.  Zaten yapmazsak kabullenmek zorunda kalmıyor muyuz? O halde biz de elimizden geleni yaparak kabul ettiremez miyiz? Hem de istediğimiz gibi ettirebiliriz. Artık küresel bir etki alanında yer alıyoruz. 

 

 
Toplam blog
: 14
: 986
Kayıt tarihi
: 06.08.13
 
 

1988 İstanbul'un küçük bir semtinde doğdum. Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik b..