Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '17

 
Kategori
Gelenekler
 

Laiklik, Resmi Nikah, Dini Nikah ve Müftüler

Laiklik, Resmi Nikah, Dini Nikah ve Müftüler
 

Son günlerde resmi nikahı müftülerin kıyması veya kıymaması üzerine tartışmalar yapılıyor.

Laiklik nedir veya nasıl sağlanır? Bence laiklik bir memlekette en üst dini otoritenin gücünün en üst sivil otoritenin gücünden az olmasıyla sağlanır. Bir memlekette en üst sivil otorite kimdir, kraldır veya imparatordur veya devlet başkanıdır. En üst dini otorite kimdir, papadır veya halifedir. Laikliğin olabilmesi için örneğin kralın veya imparatorun veya devlet başkanının yetkilerinin, yaptırım gücünün, örneğin papanın veya halifenin yetki ve yaptırım gücünden fazla olması gerekir. İkisinin gücü yaklaşık denkse yine laiklik olmaz, sivil otorite dini otoritenin üstünde güce sahip olmalıdır.

Orta çağda papalar kralların üstünde güç sahibi idiler. Krallara taç giydiriyorlardı, krallar papanın izni olmadan eşlerini boşayamıyor veya yenisiyle evlenemiyorlardı. Krallar kendilerini papa tarafından aforoz edilmemek için dikkatli hareket etme mecburiyetinde hissediyorlardı. Sonra bu güçler yavaş yavaş eşitlendi. Daha sonra Napolyon gibi, 8. Henry gibi, Büyük Petro gibi güçlü krallar kendi güçlerini papaların güçlerinin üzerine çıkarabildiler. Napolyon gücünü emrindeki ordulardan ve kazandığı zaferlerden alıyordu. Napolyon’a imparatorluk tacını papa giydirdi ama Papa, Napolyon’un askeri gücü karşısında fiilen hiçbir gücü olmadığını biliyordu. 8. Henry eşini boşayabilmek için Papa’nın müsaadesini istedi ama alamayınca kendi Anglikan klişesini kurdu ve istediğini yaptı. Büyük Petro Moskova’daki Patrik’in etkisinden kurtulmak için hükümet merkezini Moskova’dan St. Petersburg’a taşıdı ve orada bildiği, istediği gibi işler yapma rahatlığını elde etti.

Hristiyan aleminde, Avrupa’da dini otoriteler güç sahibi oldukları dönemlerde sadece dini konularla ilgilenmediler, maalesef müspet ilimlerde, matematik, fizik, astronomi gibi ilimlerdeki gelişmelere yokuş yaptılar, fren yaptılar, ilim adamlarına eziyet ettiler, işkence yaptırdılar, hapse attırdılar, suçsuz insanları diri diri yaktırdılar. Bilhassa 16. ve 17. Yüzyıllarda Galileo, Kepler gibi alimler din adamlarından az eziyet çekmediler. Müslüman aleminde de örneğin Osmanlı döneminde müftüler, şeyhülislamlar rasathaneleri yıktırdılar, Hezarfen Çelebi’nin uçuş deneylerine engel oldular, matbaanın gelmesine mani oldular, kahve içilmesine bile haram diye mani oldular.

Dolayısıyla ben din adamlarının sadece dini konularla ilgilenmeleri, memleketin idaresi konusunda hukuki, siyasi ve idari işlere hele hele bilimsel konulara karışmamaları gerektiği görüşündeyim. Dolayısıyla, neticeten ve kısaca devlet idaresinde laikliğin olmazsa olmaz (sine qua non) bir prensip olduğu görüşündeyim. Buraya kadar mutabık mıyız? Mutabıkız.

Ancak, resmi nikahın, modern hukukun aradığı ve öngördüğü bütün şartlar ve prosedürler yerine getirilmek şartıyla ve kaydıyla müftüler tarafında kıyılmasında da bir sakınca görmüyorum. Çünkü önemli olan nikahı kimin kıydığı değildir. Nikahı Belediye Başkanı da kıyar, Belediye Başkanının vekalet verdiği herhangi bir memur da kıyar, uçağın pilotu da kıyar, geminin kaptanı da kıyar, müftü de kıyar. Pilot ve kaptanın nikah kıyma yetkisi zaten kanunda vardır. Mühim olan nikahı kıyılan kişilerde kanunun aradığı bütün şartların bulunması ve nikah için gerekli bilgi, belge, sağlık şartları, yaş sınırı ve bunun gibi gerekliliklerin sağlanmış bulunmasıdır.

Bazıları diyebilir ki efendim ne gerek var. Efendim gerek duymayan müftüye kıydırmaz gider belediyenin nikah memuruna kıydırır. Ama memleketimizde evlenen çiftlerin çoğu dini, tarihi, ananevi veya hatta nostaljik sebeplerle resmi nikahtan sonra ayrıca dini nikah da kıydırmak istemekte ve kıydırmaktadırlar. İşte bu gibi çiftler eğer isterlerse resmi nikahlarını müftülere kıydırmak suretiyle iki nikahı birleştirmiş böylece ayrıca dini nikah kıydırmak külfetinden ve zahmetinden kurtulmuş olurlar. Mesele bu kadar basittir. İşi yok efendim Cumhuriyetin temelleri sarsılırmış, yok efendim Cumhuriyetin temel ilkeleri eğilirmiş gibi endişelerle bu kadar büyütmeye gerek olduğu kanaatinde değilim.

Sürç-ü lisan ettiysek af ola. Kalın sağlıcakla. 

 
Toplam blog
: 326
: 941
Kayıt tarihi
: 10.03.11
 
 

Okullar: TED Ankara Koleji, ODTÜ, Bogaziçi Üniversitesi (Master) İş Hayatı: Philips, Anadolu Endü..