Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '18

 
Kategori
TV Programları
 

Mantık Aramayanların Dizisi; Çukur!

Mantık Aramayanların Dizisi; Çukur!
 

Yeni sezon ilk bölümü izlerken, bizimle dalga geçiyorlar herhalde dedim


Dün akşam yayınlanan Çukur yeni sezon bölümünü izlerken kendimi aptal gibi hissettim.

Hele hele zirvede bırakılan sezon finalini düşününce, bizimle dalga geçiyorlar herhalde dedim.

Garip...

Ve hatta saçma...

Bu ülkede üçüncü sınıf çizgi film kafasıyla dizi yapılıyor, net bilgi.

Yani...

Mantık hataları ile dolu, neden sonuç ilişkilerine kafa yormadan, sadece karikatür karakterler üzerinden...

Ve üstüne de sanki harika işler yapılıyormuş gibi hindi misali kabara kabara ortalıkta dolaşıyorlar.

Evet,,, Çukur dizisinin sevildiğini farkındayım, iyi reyting aldığını da farkındayım ama bu benim fikrimi değiştirmiyor.

Zira bir dizinin öyle ya da böyle seviliyor olması, o diziye, bu derece saçmalama hakkını vermez.

Hatta,,, "nasılsa izlerler deyip" insanları "salak yerine" koyma hakkını, HİÇ VERMEZ.

Çukur yeni sezon ilk bölüm içeriğine bakarsak; bir eylemin olması için hangi koşulların oluşması gerekir, o koşullardan karakter ne yaparsa sıyrılır, sıyrılınca hangi motivasyonla hareket eder gibi temel senaryo matematiği gerekliliklerinin hiç önemi yok.

Havalı bir iki cümle koy, 150 dakikanın 120 dakikasının altına sanki müzikal izliyormuş gibi  gaza getirici Çukur şarkıları daya, garip plastik oyunculukların adı da karakter yaratmak olsun, yeter...

Oldu da bitti maşallah.

Gerçekten enteresan...

Cumali hapishanede öldü, doktor nasıl doktorsa artık, ölüm raporunu tuttu.

Cumali'yi koydular ceset torbasına.

Sonra hop,,, canlandı.

Peki bütün bunlar nasıl oldu?

Oldu çünkü Cumali ölümsüzlüğün sırrını buldu...

Canlanır canlanmaz da, parmağında bulunan dövmeyi "yine yara bandı" ile kapatan ve ayağında çamurlu botlar bulunan bir Karakuzu, öldüğünden emin olmak için morga geldi.

Cumali anladı adamın Karakuzu olduğunu ve...

Diyaloga gel...

Nüfus cüzdanın var mı, var, versene...

Hop,,, Karakuzu nüfus cüzdanını verdi.

Niye?

Yani öyle ya; öldürmeye ya da öldüğünden emin olmak  geldiğin adamı bırak, sokakta biri nüfus cüzdanını istese "hayırdır" demez misin?

Ama bizim Karakuzu ikiletmeden verdi işte.

Nedenini bilen yok.

Sağlık olsun...

çukur cumali

Ayrıca Cumali'yi hapishanede yıkayan çocuğun elinde diş fırçasına monte edilmiş jilet var.

Sözde Cumali'yi öldürecek.

Adamın arkasından gırtlağını kesebilir ama kesmiyor.

Onun yerine önce anlayamadığım bir nedenle eşcinsel bir karaktere bürünüyor.

Sonra da önden saldırıyor ve tabii ki ölüyor.

Niye?

Bunu da bilen yok.

Vartolu gayet savunmasız bir şekilde mahallede ortalıkta dolaşıyor.

Hani çocuğun eline silah versen, vurabilir.

Ama nedense Karakuzular üç dört adamı sokağın başına koyup, araba tarayarak öldürmeye teşebbüs ediyorlar.

Kurşun zaiyatı...

Bu arada Çukur eski Çukur değil...

Her yerde yokluk kol geziyor.

Uyuşturucu ticareti, açlık, fuhuş derken, eski Çukur sakinleri kendi mahallelerinde bin bir eziyet görüyorlar ve korkuyla yaşıyorlar.

Sözde her yerde, her köşe başında Karakuzular var.

Yani mahalle kontrol altında, sıkıyönetimle yönetiliyor.

Ama diğer yandan da sürekli kapişonlu birileri mahallede dolaşıyor ve birilerini öldürüyor.

Hatta Karakuzu takımının dövüp halı sahanının tellerine astığı Yamaç'ı Selim indiriyor.

Baygın haldeki kardeşini taaaaa Cumali'nin evine taşıyor ama bir tane Karakuzu'ya denk gelmiyor.

Tabi Yamaç'ı neden öldürmediler, neden oraya astılar, neden kimse yardım etmesin diye başına bir adam dikmeyi düşünmediler, onu da bilmiyoruz.

Ayrıca o mahalleli, o yaşam koşullarında, çocukları falan ellerinden alınırken neden orada yaşamaya devam ediyorlar, onu da bilen yok.

Bu arada bütün Koçovalı ailesini geçen sezon sonu taradılar.

Bu sezon Yamaç'ı patakladılar.

Vartolu'yu taradılar.

Ama mahalleye rahat rahat giren Cumali'yi öldürmek için, çocuğunu aldıkları kadını gönderdiler.

Hı hı oldu...

Mantık sıfır, ama hava bin beş yüz....

Tabi hapishaneden kaçar kaçmaz Cumali'nin yerinin bulunması da bence komiklikte zirveydi.

Peki ya herkesin teker teker canlanmasına ne demeli?

Bileklerini kesip yapayalnız yerde sızıp kalan Selim'in kan kaybından ölmemesi, valla şahane...

Sezon sonu havalı olsun diye herkesi öldürmüş gibi yapmışlar, sonra da bahane bulamayınca, yer nasılsa bunlar demişler.

Ayrıca Aras Bulut İynemli kendi sesi ile şarkı söylemeyecekse, niye karaktere şarkı söyletiyorsunuz, anlamak mümkün değil.

Bu ne arkadaş?

Bu arada Karakuzlar'ın hepsi tek tip, tornadan çıkmış gibi...

Sanırsın robotlar...

Beyinleri yok gibi...

Sonra İskender'in çakması bir ses tonuyla konuşan Çeto ne öyle?

Fena ötesi..

Yapaylık da, karikatürlük de zirve...

Açıkçası benim açımdan söyleyecek çok da söz yok.

Mantık aramadan dizi izleyen kafalar için, evet Çukur ideal olabilir.

Ama benim için "Tweety ve Sylvester"ın maceraları neyse, Çukur yeni sezon ilk bölümüyle, o...

Sıfır neden sonuç ilişkisi...

Ve reytingler...

Çukur yeni sezon bölümüyle dün akşam; Total'de 8.68 reyting,  AB'de 10.13 reyting ile birinci oldu.

Aras Bulut İynemli ve Çağatay Ulusoy komşu oldu!

Bu arada benden küçük bir bilgi daha...

Bana göre sektörün en iyi kariyer yönetimine sahip oyuncusu Çağatay Ulusoy, net bilgi.

İçerde için Ay Yapım ile anlaşma yaptığında, sözleşmesine "bir sezon dizide görev alacağına" dair bir madde koydurmuştu.

Ay Yapım ise Show TV ile yaptığı görüşmelerde, "bu bir yıla takılmayın, eğer dizi istediğimiz gibi giderse, Çağatay ikna olur" diye açıklama yapmıştı.

Ancak beklenmeyen oldu ve dizi iyi gitmesine rağmen Çağatay Ulusoy diziden ayrılma konusunda kararlılığını sürdürdü.

Hatta bu konuda ısrar edileceğini anlayınca, daha önce hiç yapılmamış bir şeyi yaptı ve Ay Yapım'a "önümüzdeki sezon dizide olmayacağına" dair ihtarname çekti.

Bu nedenle de İçerde bitti.

Ve böylece...

Show TV'nin Ay Yapım'a "ama siz böyle dememiştiniz" serzenişlerine karşılık; İçerde'nin kitlesine hizmet edecek, İçerde'nin diğer ana karakteri Aras Bulut İynemli üzerinden yürüyen, konsept olarak İçerde'ye üç aşağı beş yukarı benzeyen Çukur dizisi yapıldı.

Dün akşam yayınlanan Çukur yeni sezon bölümünü izlerken, Çağatay Ulusoy'un ne kadar akıllı bir oyuncu olduğunu bir kez daha anladım.

Zira bir sezon daha İçerde'yi izleseydik, demek aynen Çukur'da olduğu gibi mundar olmuş bir işe daha tanık olacaktık.

Yani bazen bazı işlerin "şanını" da, oyuncular kurtarıyormuş, bunu da Çağatay Ulusoy sayesinde hep beraber görmüş olduk.

Adı başrol olan ancak karton olmaktan ileriye gidemeyen karakterler arasında mekik dokuyan bir kısım oyunculara duyurulur.

Oyuncu olmak kolay ama star olmak için hem kariyer yönetimi hem de iyi bir menajer şart...

 

 
Toplam blog
: 172
: 1971
Kayıt tarihi
: 08.06.06
 
 

Okur, gezer, izler ve yazar...                 ..