Meçhul asker kaçağı anıtı

Bu bir heykeldir. Mehmet Aksoy yapmıştır. Kendisi eski-eski TKP’lidir.

Mehmet Aksoy, Kuzgun Acar ve İlham Koman; suret eksikli ve yasaklı bir kültürden çıkan uluslararası değerde 3 heykeltraştır. Kendileri, takdire ve hayrete şayandır.

Şerh: Aksoy bu heykeldeki anafikri çok fazla kullanarak, onu yıpratmıştır. (Aksoy, aynı zamanda Kars’taki heykeli ucube bulunarak yıkılan kişidir.)

Sözü geçen anıt, 2. Dünya Savaşı’ndaki (hesapça Hitler’den kaçan) asker kaçaklaır için tasarlanmış, dikildiği yerde barındırılmamış, uzun süre bir kilisenin deposunu boylamıştır.

Bu heykeli çok severim, beni simgeler, çünkü 20 yıl askerden kaçtım. 1 kez mevcutlu askerlik şubesini ve 1 kez de mahkemeyi boyladım ama sonunda bedelli askerlik yaptım. (Onun borcunu da hala ödemiş değilim.)

20 yıl boyunca asker kaçağı olmama karşın, vicdani retçi değilim, hiç olmadım, tersine savaşı severim. Orduyu sevmem, çünkü savaşı beceremediklerini düşünürüm. Bugün, TC ordusunun harp okullarında okutulan, kendi bastıkları bazı harp kitaplarının başında, ‘harp generallere bırakılmayacak kadar ciddi bir iştir’ yazar hala.

Asker kaçaklığı idamlık bir suçtur. Eğer savaş çıksa, idam cezasının kaldırıldığı söylenen TC’de, asker kaçaklığının vatan hainliği sayılarak, idamlık suçluk eylem sayılacağına adım gibi eminim.

Askerlik yapmayana kız vermezler hala...

Askerlik yapmayana pek iş de vermezler hala...

Yine de, o kadar bedelli yasasına karşın, birkaç yüz bin meçhul asker kaçağı var bu ülkede hala...

Meçhul asker kaçağı, maruf asker kaçağı...

Hepsi için ‘hurraaa’, bedelli için ‘hurraaa’...