Migren ameliyatı ile Migrensiz hamilelik

Migren kadınlarda daha yaygın görülen kronik bir rahatsızlıktır. Hayat kalitesini ciddi ölçüde düşüren bu hastalık özel, sosyal ve iş yaşamında özürlülük yaratan ilk 20 hastalık arasında yer almaktadır.

Hemen her kadın, annelik hayalini gerçekleştirmek ister. Ancak kronik migreni olan kadınlar (Türkiye’de her 5 kadından biri migren hastasıdır) şiddetli migren ağrıları nedeniyle mutlu bir hamilelik geçirememekte, bebekleri anne karnında ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalabilmekte ya da annelik hayalinden vazgeçmektedirler.

Migren tedavisinde 15 yıl önce tesadüfen keşfedilen cerrahi yöntem, gebelik planlayan anne adayları için hamilelikten önce migreni tamamen sonlandırmaktadır. Dolayısıyla anne adayları huzurlu ve mutlu bir gebelik dönemi geçirmekte, bebeklerini migren ilaçlarının olası risklerine maruz bırakmadan daha sağlıklı bir şekilde dünyaya getirebilmektedir. Ayrıca anne karnındaki bebeği ve doğum sonrası emzirme dönemini olumsuz etkileyecek migren ağrısının yarattığı stresi artık yaşamamaktadırlar.

Gebelik ve emzirme süreçlerinde migren atakları

Kronik ve ilaçlara karşı dirençli migreni olan anne adayları, kadınlık hormonuna bağlı migren yaşayanlara göre daha şanssız oluyor gebelik döneminde. Migren nöbetleri hamilelikte yine aynı şiddet ve sıklıkta devam edebilmekte, hormonal dalgalanmaların etkisiyle genellikle daha da şiddetlenebilmektedir. Gebelikten önce ağrı atakları seyrek ve şiddeti az olan kadınların bir kısmının hamileliğinde migren atakları artabilmektedir.

Hamilelikten sonra ağrısız bir emzirme süreci de migren hastaları için çok önemlidir. Emziren anneler, emzirmeyenlere göre daha az migren atakları yaşamaktadır.

Gebelik, anne ve bebek için riskli

Anne adayını son derece olumsuz etkileyen kronik migren için uzun süre kullanılan ilaçların yan etkileri anne karnındaki bebek için de çok ciddi riskleri beraberinde getirmektedir. FDA, yani Amerikan Gıda ve İlaç Uygulamaları Kurulu, migren ilaçlarının gebelik ve emzirme periyodunda hiçbir risk içermeyeceğini belirtmemiştir. Yani kullanılan ilaçlar, bebek sağlığını etkileyebilmektedir. Migren ve kullanılan ilaçların hamilelik döneminde anne ve bebek sağlığı üzerinde ortaya çıkardığı önemli tehlikeleri şöyle sıralayabiliriz:

Hamilelik sürecinde düşük yapma riski.

Gebelik denemelerinde başarısızlık.

Tüp bebek operasyonunda başarısızlık.

Erken doğum riski.

Anne adayının hamilelik sürecinde sık ve şiddetli migren ataklarını yaşayarak strese girmesi ve bu durumun yarattığı su kaybı.

Bebeğin normalden daha düşük kiloyla doğması.

Bebekte organ hasarı… Kronik migren hastası anne adaylarının gebelik döneminde aldığı ilaçların fötal toksik yan etkisi, anne karnındaki bebeğin böbrek, kalp ve diğer organlarında hasara yol açtığı bilinmektedir. Bu risk, bebeğin organlarının oluştuğu ilk 8 haftada etkili olmaktadır.

Gebelik öncesi migren ameliyatı ile kalıcı tedavi

Uyguladığı tedavilere rağmen migren ağrı ve atakları devam eden ve gebelik planlayan anne adayları, Amerika ve Avrupa’dan sonra ülkemizde de uygulanmaya başlayan endoskopik migren ameliyatı ile artık ağrısız bir gebelik, emzirme ve annelik süreci yaşayabiliyorlar.

Amerika’da tesadüfen keşfedilen ve plastik cerrahlar tarafından bilimsel araştırma ve çalışmalar kapsamında geliştirilen migren ameliyatı sayesinde, migren ağrı ve atakları yüzde 90 oranında kalıcı olarak tedavi edilebiliyor. Anne adayları gebelik takviminden 3 ay önce veya emzirme dönemine 3-4 gün mola vererek migren ameliyatı olabilmekte ve migrenden ömür boyu kurtulmaktadırlar. Diğer yandan kullanılan migren ilaçları sebebiyle yumurtalıklarında toksik hasarlar oluşan ya da ilerleyen yaşı nedeniyle yumurtalık rezervi azalan migren hastaları da zaman kaybetmeden migren ameliyatı olup kalıcı tedaviye ulaşmaktadırlar.

30 günde migrene elveda

1 ila 4 saat arasında gerçekleştirdiğimiz migren ameliyatı ense, şakak, alın ve burun bölgesi migreni olan hastaların migren ataklarını 1 ayda sonlandırmaktadır. Yüzde 90 başarı oranının yüzde 62’sinde migren tamamen geçmekte olup, kalan başarılı ameliyatlarda ağrı atak ve sıklığı yüzde 80 oranında azalmakta, migren ağrısı baş ağrısı düzeyine çekilmektedir. Ameliyat günübirlik bir cerrahi müdahale olup, kapalı teknikle yapılmaktadır. Hastalarımızın saçlı derisi ile kafatası kemiği arasında yer alan ve migreni tetikleyen duyusal sinir dokusundaki baskı noktalarını ortadan kaldırarak kalıcı tedavi elde edilmektedir.

İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz migren ameliyatı sonrasında migren ilaç kullanımı ortadan kalkmakta, dolayısıyla ilaçların yan etkilerinin yaratacağı yeni riskler de engellenmektedir.

Plastik ve Estetik Cerrah Doç. Dr. Tayfun TÜRKASLAN

www.migrenameliyat.org

www.facebook.com/migrenameliyati