Ne Amerika Ne Rusya; Tam Bağımsız Türkiye

ABD’den kaçarken Ruslara tutulmak yağmurdan kaçarken doluya yakalanmaya benzer. Türkiye yakın tarihinden başlayarak son beş yüz yılını ve Türk coğrafyalarında Rusların hamlelerini anlamaz ve anlamaya çalışmazsak sonuç aynen de giriş cümlesindeki gibi olur.

Türkiye’de bazı gruplar isimlerine ne verirlerse versinler, ne kimliği kullanırlarsa kullansınlar Türkiye’de yaşamayı hayal ederlerse etsinler birlik sağlanmadığı takdirde bu ülkede anlaşılması gereken en temel prensip “kişi, grup, tarikat, cemaat,  grup, mezhep olarak kurtuluş yok, cümleden kurtuluş veya cümleden batış vardır.” Olmalıdır.

Bu coğrafyada barış içinde yaşamanın en önemli kuralı günlük çıkarlara bakarak pozisyon almak değildir. Bu durum; nefsine hâkim olamayıp da haram lokmaya uzanan insanın durumuna benzer. Nefsine hâkim olamayan insanların sonu genellikle acılarla birlikte gelir.

Yaşadığımız coğrafyada dünya görüşü ne olursa olsun bölünme yok olmaya neden olur. Dış destekten medet umarak kendi halkından, komşusundan, vatandaşından ayrılmak, bölünmeye neden olur. Kendi vatandaşına gerektiğinde acımayan, onların aç, sersefil sokaklarda gecelemesi konusunda hiçbir şey yapmayan ülkelerin başka bir ülkenin insanları için fedakârlıkları olsa olsa karlı bir alışverişin boyanmış, makyajlanmış halidir.

Hangi toplum olursa olsun, toplumda bölünmeye sebep olan unsurlar bunu başarsalar da kendileri de yok olmaktan kurtulamadılar. Kurtulmaları mümkün değildir. Bu durum; Osmanlı İmparatorluğu dahi incelense bölünmeye sebep olan, bölünmeye alet olan toplumların da hala arada derede varla yok arasında başka toplumların, devletlerden gelen kırıntılara mahkûm olmaları gerçekten ders niteliğindedir. Balkan Milletleri, Arap Milletleri, Ermeniler.

Bölgede din eksenli bir mücadeleyi temel alanlar için öncelik çoğu zaman din olmamıştır. Bu bölge zannediliyorsa ki; Müslüman olduğu için çeşitli şarjlara mahkûm olduğu görüşü kesinlikle yanlıştır ve Amerika’nın yıllarca soyduğu Güney Amerika’da bir tane Müslüman ülke yok. Buna rağmen soyulmaktan kurtulamıyorlar.  O yüzden dini tercihi Müslüman olmayan kimselere ithaf olur ki; dininiz İslam değil diye zulme uğradığını düşünen ve Hıristiyan kardeşlerinin kurtarıcı olacağını düşünenler bu sadece bir hayal; zira bu ülke zayıf olduğu sürece asla hedef olmaktan kurtulamayacak. Mevzu din değil, ırk da değil. Güçlüler zayıfları yerler.

Bu durumda; Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Laz, Gürcü, Ermeni ve insanlar kimliğini ne olarak tanımlıyorsa bu konuda istedikleri gibi tanımlasalar da birlikte hareket etmedikleri sürece, dışarıdan işbirlikçilerle çalışmayı kendi komşusuyla çalışmayı tercih eden bu bölgeye sadece kötülük yapabilir. Zaman akıl, birlik zamanı. Başkalarından hileyle alınanlarla edinilen servet; birkaç günlük mutluluk nedeni olsa da bu durum; insanı obez bir avdan başka bir şey yapmaz.