Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Eylül '16

 
Kategori
Eğitim
 

Neden çalışamıyorum

Neden çalışamıyorum
 

Pek çoğumuzun aslında karşılaştığı bir durum. Gerek öğrencilerden gerekse velilerimizden gelen bir yakınma: “Ben neden ders çalışamıyorum”
 
Malum teknolojinin ve iletişimin etkili olduğu bir dönemdeyiz. Baş döndürücü bir biçimde bilgilerin güncelleme hızı arttı. İletişim ve sosyal medya gündemdeki yerini korumakta. Yeni meslekler, ders içerikleri, 4+4+4 sistemi, çift ana dal… Derken bu kadar gelişmeyi takip etmekte zorlandığımız bir gerçek.
 
Öğrenci açısından iyi meslek sahibi olmak, sevdiği işi yapmak, iyi para kazanmak gibi kaygılarla karşılaşmaktayız. Şunu kabul etmeliyiz; yattığımız yerden bir başarı elde etmeyi beklemek yersiz. İyi bir meslek sahibi olmak için elbette iyi bir üniversite, iyi bir üniversite için ise verimli bir çalışma altyapısının olması gerekmektedir. Bu da etkin ve verimli, aynı zamanda programlı çalışmakla mümkündür.
Öyle de hocam nasıl olacak bu iş? Diye soranları duyar gibiyim.
 
Mecelle’de ( Eski anayasa hukuku)bir kaide var çok hoşuma gider;
“Def-i mefasid celb-i menafiden evladır”. Hocam Türkçesi nedir dediğinizde. Diyor ki bu söz – Ders çalışmaya başlayacaksan önce bu çalışmalara engel olan neler varsa bunları kaldır ortadan-. Sanırım bir parça anlaşıldı. Yani verimli çalışma teknikleri, öğrenme teknikleri, bilinçaltı telkinlerle etkin öğrenme vb süslü tekniklerden önce bu çalışmalara engel olan engelleyicileri ortadan kaldırmak gerekmektedir.
 
O zaman başlayalım. Nelerdir bu engelleyiciler? Bu engeller meslek hayatım boyunca öğrencilerimle yaptığım görüşmeler sonunda ortaya çıkmış, herkes için ortalama geçerli olan durumlardır.
 
1.   İstememek:
 
“Zihninize arzunuzun tohumunu ekin. Öyle bir güce dönüşür ki, sahip olmak istediklerinizi size çeker.” Diyor Robert Collier. İşte bu arzu başlangıç aşamasında çok önemli.  Çünkü öncelikle bu isteği uyandırmalısın. Bazı öğrencilerim diyor ki “hocam hiç içimden gelmiyor ders çalışmak” doğrudur. Ders çalışmak mı sevdiğiniz bir diziyi seyretmek mi? Arkadaşlarla gezmek mi fizik dersi çalışmak mı? Sosyal medyada turlamak mı Limit çalışmak mı? Dediğimde hepinizin cevabı nerdeyse aynı. Ders çalışmayı sevmek zorunda değilsiniz, ama yapmak zorundasınız.
 
2.   Plansızlık
 
“Her başarılı insanın bir planı, her başarısız insanın bir mazereti vardır” Henry Clausen
Plan yapmak aslında hayatın olağan süreçlerindendir. Herhangi bir gün, hafta, ay, yıl veya yıllar planlanabilir. Bu konu mikro-makro plan yapmak mümkündür. Plan yapmazsak ne olur? Neden bu kadar can alıcı bir ayrıntıdır plan yapmak? Çünkü plan yapmak en başta sizi bir sistematiğe hazırlar. Bu sistematik sizin daha sağlıklı düşünmenizi ve gevşemenizi sağlar.  Karmaşıklığı engeller. Ve en önemlisi size lazım olan, çalışma öncesi ön motivasyonu sağlar.
 
3. 3T (Teknoloji-Telefon-Televizyon)
 
Çağımızın en tehlikeli zaman hırsızları bu 3T dir. Kontrol edilmediği ve irade gösterilmediği sürece verimli çalışmanın önündeki en büyük engellerdendir. “Yasak ve kısıtlama” kavramlarının üzerinde durmak gerekir. Bu 3T den uzak durmak gerekir ama ölçülü kullanmak da gerekir. Çünkü bu 3T bizim dış dünyayı algılamamız açısından da önemlidir. Tavsiyem ders çalışma süresi içerisinde mutlaka cep telefonları kapatılıp ebeveyne teslim edilmeli ya da bir köşeye bırakılmalı. Bunlara ayrılacak zaman dilimleri belirlenip aile ile paylaşılmalı.
 
4. Çalışmaların Sık Sık Bölünmesi
 
Aktif ve verimli bir çalışma süresi ortalama 40-45 dk sürmektedir. Bir bilginin kavranması için mutlaka bu sürenin altında çalışmamaya dikkat etmek gerekir. O yüzden çalışmadan önce mutlaka ihtiyaçlar giderilmeli gerekli ders materyalleri masanın üzerinde olmalıdır.
 
5. Dağınık Ortam
 
Ders çalıştığımız ortam verimi mutlaka etkiler. Özellikle dağınık bir masa, eşyaların gelişigüzel serpildiği bir oda verimi olumsuz yönde etkileyecektir. Bu konuda özellikle dikkat gerekir. Ayrıca masanın konumu, gerekli ışık düzeyi de önemli ayrıntılardır.
 
Toplam blog
: 16
: 605
Kayıt tarihi
: 20.09.16
 
 

Eğitim bir süreç. Bu sürecin etkin figürü şüphesiz değerli öğrencilerimiz. Ve yardımcı roller. Si..