Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ağustos '16

 
Kategori
Blog
 

Neden okumadan ve araştırmadan yazıyorum?

Neden okumadan ve araştırmadan yazıyorum?
 

Ben bir düşünürüm, adı üzerinde, düşünürüm. Varlığı, olguyu, meydana geleni bilmem gerekir elbette. Ama bunlarla ilgili görüş ve değerlendirmeleri bilmem gerekmez. O öyle dedi ben de böyle deyim ya da onun dediğini çürütmek için karşı geleyim doğru bir mantık değil. Başkalarının söylediklerini kabul ediyorsam artık o konuda düşünmem gerekmez. Aristo bu konuda bunu demiş, adam haklıysa ben niye başka şey söyleyeyim.

Düşüncelerimi başkalarının düşünce ve değerlendirmelerine dayandırarak oluşturamam. Ne demiş diye merak eder bakar, beğenmediysem boş verir unuturum.

O yazmış bu çizmiş, yığdık kitapları önümüze. Okuduk okudukça kafamızda fikirler oluştu, bunlar yeni bir fikir değil okuduklarımızın özetidir. Yeni bir düşünce yeni bir ilhamdır, düşünceden düşünce meydana gelmez.

Aristo’yu okuyanlar Aristo’nun etrafında dolaşırlar, ileri gidemezler ve ayaklarındaki takoz Aristo’dur. Her şeyde olduğu gibi düşüncenin de son kullanma tarihi vardır; eski düşünceler eskiye aittir, doğru bile olsalar yeniye uygulanamazlar, her zaman/hayat diliminin ayrı bir düşüncesi vardır. Mevlana’nın söyledikleri bize doğru gelir ama bunlarla bu gün hiçbir sorunu çözemezsiniz; çünkü hitap ettikleriniz o günkü insanlar değil.

Dediğimiz gibi varlığı/olguyu/haberi bileceksiniz, gerisi kişilerin değerlendirmeleridir. Dünya kötüyse (ki görüyorsunuz kötü) Aristo’nun söyledikleri doğru olamaz. Siz bu konuda yeni şeyler söylemek istiyorsanız Aristo’yu okumanıza gerek yok. Düşünceye ilave olmaz; ya yeni bir şey söylersiniz ya da mevcut fikri kabul edersiniz.

Şimdiki yazarlarımız nakilci. Üstelik naklettiklerini referans veriyorlar. Bugün yaşadığımız dünya ve hayat naklettiğiniz düşüncelerle oluşmadı mı? Peki, hala neyini naklediyorsunuz? Bütün kötülükler aynen devam ediyor, referans verdikleriniz neye çözüm bulmuşlar? Bunları atıp yeniden düşünmeye başlayacaksınız.

Birilerinden akıl almalıymışım; görüş ve düşünceleri hiçbir işe yaramıyor onlar benden akıl alsın. Örneğin Ak Partiye oy veren %50 benim peşime düşseydi bir kişinin dahi burnu kanamazdı. Gururlarını okşayan kılıçların boyunlarını kesmesine razı olacaklar!

Yazıp konuşanların faydalı fikirleri kadar zararlı düşünceleri de var, nasıl ayıracağız? İyi ve doğru yanlarını alalım diye bir şey yok, gülü dikenden ayırabiliyor musunuz? Kaldırıp atacağız!

Beni de okuyorsunuz okuyup araştıranları da. Benim yazılarımdan içinizde tortu kalıyor mu? Mümkün değil; ya alırsınız ya reddedersiniz. Ama referansçılar kafanızı karıştırır, size yanlış bile gelse koskoca Mevlana’ya karşı duramazsınız. Yani içinizde tortu kalır. İşte bu tortu IŞİD’dir, PKK’dır, darbedir. Çünkü kafası karışık vatansever hainden daha tehlikelidir!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..