Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '16

 
Kategori
Sinema
 

İtalyan-Fransız filmlerine özlem

 İtalyan-Fransız filmlerine özlem
 

Marrcello Mastroianni (İTA) - Catherine (FR)


Sinema; güzel sanatların tüm estetik değerlerini içinde barındıran, açık, kapalı salonlardan sonra televizyonun icadı ile evlerimize kadar giren hayatımızın vazgeçilmez tutkusu…

Yüzyılı aşkın film sanayinde bugüne kadar binlerce film yapıldı. Aslında, başlangıcından bugüne bu büyük endüstri koluna Hollywood yapımı Amerikan filmleri hakimdi, hala da öyle.  Ne var ki, bundan 30-40 yıl öncesine kadar, özellikle İtalyan ve Fransız filmleri en az Amerikan filmleri kadar ilgi görüyor, beğeniliyor ve hatta bazı kesimlerce daha üstün tutuluyordu. Bu durumu ortaya çıkaran yadsınamaz gerçek ise o dönemlere damgasını vuran, İtalyan-Fransız aktör ve aktrislerin tartışılmaz oyun güçleri, kaliteleri ve hatta cazibeleri idi. Buna bir de yine o dönemin birbirinden değerli ve yaratıcı yönetmenlerini eklerseniz bu üstünlüğün nedeni ortaya çıkıyor. Kıta Avrupa’sının sinema sanayindeki bu müthiş çıkışı pek tabi Hollywood’un da dikkatinden kaçmadı ve hemen, İtalyan-Amerikan, Fransız-Amerikan ortak yapımları boy göstermeye başladı. Aralarında çok güzel yapımlar da olmasına rağmen, bunlar hiçbir zaman bağımsız, İtalyan-Fransız filmlerinin lezzetine ulaşamadı.

Aradan uzun yıllar geçti, o büyülü dönemlerin, unutulmaz oyuncuları ve yönetmenlerinden çoğu birer ikişer göçüp gittiler, tek tük kalanlar da artık çok yaşlılar. Fakat onların yerleri asla doldurulamadı, teknolojinin baş döndürücü gelişmesi ile bilim-kurgu filmlerinin çoğalması, Hollywood’un ekonomik üstünlüğü ile artık Amerikan filmleri dünyanın tek hakimi günümüzde. Tabi, o dev İtalyan, Fransız sanatçıların yerlerinin, yenileri ile doldurulamamış olması da büyük bir etken. Bugün, o dolulukta ve birikimde sayabileceğiniz kaç oyuncu var bildiğiniz.

Hem aklıma gelenleri ve hem de unutmuş olabileceklerimi araştırarak bir karma isim listesi hazırladım, gelin birlikte bakalım, kimler varmış o dönemde.

Simone Signoret, Marcello Mastroianni, Jeanne Moreau, Jean Gabin, Sophia Loren, Alain Delon, Lino Ventura, Jean Paul Belmondo, Brigitte Bardot, Silvano Mangano, Vittorio Gassman, Michel Piccoli, Claudia Cardinale, Jean Marais, Gina Lollobrigida, Yves Montand, Virna Lisi, Philippe Noiret, Maria Schell, Maurice Ronnet, Vittorio de Sica, Maurice Cheavalier, Michele Morgan, Monica Vitti, Robert Hossein, Catherine Deneuve, Jean Claude Brially, Roger Vadim, Stefanie Sandrelli, Anna Magnani, Jacguec Charrier, Eddie Constantine, Anna Karina, Jean Seberg, Jean-Louis Trigtignant, Anouk Aimee, Jean Sorel….( Bu liste bitmez, isimleri yazarken bile bir döneme imza atan bu müthiş oyuncuların filmleri gözlerimin önünden kayıp geçiyor.)

Ve, o dönemin unutulmaz yönetmenlerinden bazıları:

Rene Clement, Michelangelo Antonioni, Vittorio de sica, Roger Vadim, Jeanne Cocteau, François Truffaut, Henry Verneul, Philippe de Broca, Federico Fellini, Bernardo Bertolucci, Sergio Leone, Luchino Visconti, Jacgues Deray, Jean Renoir, Jean Luc Godard, Andre Cayatte, Pier Paolo Pasolini, Agnes Varda, Louis Malle, Robrto Enrico, Claude Sautet, belli başlıları, pek tabi daha çoklar…

Tabi, dünya büyük bir değişim içinde, o devirler geride kaldı, bu arada değerler de değişti. Yukarıda yazdığım gibi günümüzde, teknolojik olanakları da arkasına alarak çok daha seri ve yüzeysel filmler ard arda vizyona giriyor. Sanki o dönem İtalyan-Fransız filmleri daha toplumsal olayları ele alan ve insanı irdeleyen bir sunum içindeydi. Değerler de değişti dedim ya, o dönemin doğal güzelliği ve esrarlı havasını yansıtan aktris ve jönlerini de günümüzde artık göremiyoruz. Velhasıl, güzel bir dönemdi, yaşandı ve bitti. Lezzeti hala belleğimizde.

 

 
Toplam blog
: 220
: 2018
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

Yazmak, ufkun da ötesine taşan engin bir serüven gibi gelir bana ve gençlik yıllarımdan bu yana v..