Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '16

 
Kategori
Güncel
 

Neron Roma’yı neden yaktı?

Neron Roma’yı neden yaktı?
 

İmparator Neron sanatsal kişiliğiyle tanınıyordu; ama hiçbir zaman ince ruhlu bir insan olamamıştı. Sanata olan düşkünlüğünü ve insanlara karşı kendi yüceliğini kanıtlamak için, her şeyi ama her şeyi yapıyordu.

Sanatsallığın cazibesini halkının yüreğine yerleştirmeye çalışan Neron’un, yazdığı şiirin yangınla ilgili mısrasının, daha gerçekçi ve inandırıcı bir şekilde yazılması için; şiirin bilmem kaçıncı mısrasına gerçek yangının karşısında tekrar yazılma düşüncesi Petronius’ ten gelmişti. Şiirin daha inandırıcı olabilmesi ve ateşten yükselen alevlerin kıvılcımlarının yazılması için, gerçek ateşin karşısında yazılması gerekiyormuş.

İmparator Neron bu söz üzerine şiirin bilmem kaçıncı mısrasını tekrar yazmak ve Amphitheatre’da halkına okumak için, büyük bir ateşin karşısında durma fikri geçti aklından. Ama bunun ne kadar kötü bir düşünce olduğunu, İmparator da bilmiyordu. Lygia’ya âşık olan Vinicius bunu düşünseydi, hayvanlar için yapılmış ağılı yakacaktı. Ancak bunu düşünen bir İmparator olunca, işler ve düşünceler değişiyordu/değişti.

Sadece şiirin bilmem kaçıncı mısrasının gerçekçi olması için İmparator Neron, Roma’yı ateşe verdirdi. Alevler arasında yanan Roma’da büyüdükçe büyüyordu ateş ve neredeyse tüm şehri kaplamıştı o dehşet ve insan çığlıkları. Ateşten yükselen duman, Roma şehrinin üzerinde bir bulut oluşturdu. Yer ile gök arasında oluşmuş bu duman bulutu, bütün insanlara korkunç bir dehşet veriyordu. Hatta İmparator Neron dahi korkmaya başlamıştı ama yine de ateşten yükselen alevleri görmek için, Roma’nın en yüksek tepesine çıkmaktan da geri kalmamıştı. Yaptığı, dahası düşündüğü ve aklında canlandırdığı ateşten yükselen alevleri görmek istiyordu. Roma yanarken Neron hâlâ şiirini düşüyordu.

Amacımız bu bilgiyi aktarmak değil, isteyen internetten açıp okuyabilir. Sanatçıların ve sanat düşkünlerinin bu tür olaylarına tanık oluyoruz. Şizofren olduğu söylenen ressam Van Gogh’un kulağını kesmesi, yazar Hemingway’ın kendini vurması gibi.

Aslında Neron olmadığım halde ben de Roma’yı yakmak istiyorum. Ama elbette başka nedenle; bir şeylere kızdığım için.

Gerek devletin gerek bizim insanları delirtecek yanlışlarımız, ihmallerimiz olamaz. Ana caddede bir köpeğe araba çarpmış. Köpeğin ölüsü kaldırılmadı. Belki iki gün önce. Kokusu mu desem, görüntüsü mü desem, insanlar gelip geçiyor. Toplanmayan çöpü belediye başkanının masasına götürüp döken Karadenizli vatandaş gibi yapacaksın!

Kocatepe Mahallemizde yan taraftaki Pazar Caddesi biraz geniş. Yer de müsait. Kenarlara bir sıra araba eğlenebilir. Kocaman çift yönlü cadde. Gerek araba gerekse insan trafiği açısından yoğun bir yer. Bir sıra araba eğlenebilir dedik ya iki sıra yapılmış. Hatta kenara köşeye eğleyenler de var, cadde resmen kapanmış; otopark gibi. Geçilmiyor, geçemiyorsunuz. Yaşlı bir kadının “Allah’ınızdan bulun inşallah” dediğini duydum. Gelip geçerken herkes gibi ben de küfrediyorum. Dahası sorumlu kimse haddini bildirmek ve oradaki arabaların hepsini yakmak geçiyor içimden! Böyle bir şey yapsan terörist olacaksın, şizofren diyecekler!

Şimdi ben Neron muyum? Neron koca şehri bir şiir için yakmış. Bence bu daha anlamlı!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..