Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '16

 
Kategori
Güncel
 

Neyi eleştiriyoruz?

Neyi eleştiriyoruz?
 

AKP nin 2. Olağanüstü Kongresi dün yapıldı. Seçimle gelmeyi çok önemseyen ve sıklıkla kendisinin de seçilmiş olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı, genel seçimde halkın kendisine verdiği % 50 oy desteği ile başbakan seçilen Davutoğlu' nu koltuğundan kaldırdı.

"Kaldırdı" diyorum,çünkü Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı koltuğuna Davutoğlu'nu kendisinin oturttuğunu da yine bizzat kendisi ima etmişti.
Davutoğlu'nun görevini bırakışı ile ilgili " Benim tercihim değildi" beyanı da bu durumu doğruluyor.

Yani hem bizzat Recep Tayyip Erdoğan, hem de AKP liler yalnız tek bir " seçilmiş" tanıyor. Diğer herkes o seçilmiş tarafından atanmış ve atanacak olanlar bundan böyle!

Binali Yıldırım da böyle atandı.

Zaten teşekkür konuşmasında da " Yolumuz Recep Tayyip Erdoğan yoludur " diyerek, bundan böyle başta başkanlık sistemi olmak üzere yol haritasının Erdoğan tarafından çizileceği, Yıldırım'ın da AKP kadrolarına başkanlık yaparak uygulama kısmında olacağı açık.

Şimdi ben bir vatandaş olarak, bu sıradışı durumlar ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık makamına getirilen kişinin kim olduğu ve yeni görevinde nasıl bir profil sergileyeceği ile ilgiliyim. Daha doğrusu rahatsızım diyeyim. Zira Perşembe'nin gelişi, Çarşamba'dan belli...!

Benim derdim, donanımı, kişiliği, vizyonu ve sorgulamasız sadakat ve adanmışlık anlayışı ile Binali Yıldırım'ın bu göreve ne derece uygun olup olmadığı...

Ancak sosyal medyadaki paylaşımlara bakıldığında rahatsızlığın Binali Yıldırım'ın eşi üzerinde odaklandığı görülüyor.

Semiha Yıldırım'ın giyimi, fiziği üzerinden bir sürü sataşma, aşağılama ve alay...
Ben siyasi görüşü, yaşam ve giyim biçimi farklı bir kadın olduğum halde ne olursa olsun bir kadına yapılan bu çirkin ve gereksiz eleştirilerden çok rahatsız oldum açık söylemek gerekirse...

Herkes, Allah'ın kendisi için takdir ettiği fiziksel özelliklerle bu dünyaya geliyor, yetiştiriliş biçimi ve yaşam felsefesine göre bir tarz belirliyor. Kimsenin kimseyi bu açıdan yargılama ve yerme hakkı yok.

Demokrasi, eğer bir toplumun eğitim seviyesi yüksek değilse riskli bir yönetim biçimidir. Çünkü çoğunluğun her zaman haklı ve doğru olduğunu göstermez. Biz de bunu çok net biçimde anlayacak deneyimler yaşıyoruz son yıllarda...

Bizde de uygulanışı ve yorumlanışına ilişkin çok sorun var ama yine de kim ne derse desin, insan onuruna en uygun yönetim şekli.

Ve demokrasi bir tahammül ve hoşgörü rejimidir aynı zamanda.

Beğenin, beğenmeyin herkes bir başkasının kişisel özgürlük alanını ve anayasa ile belirlenmiş kuralları ihlal etmeden birbirine tahammül etmek, saygı göstermek zorundadır.

Beğenmediğinİ, memnun kalmadığını değiştirirsin. Seni temsil edeceğini düşündüğün kişileri göreve getirirsin.

Yani diyeceğim o ki, her gün ülkede demokrasinin ihlal edildiği pek çok durum varken, eleştirilecek, düzeltilecek çok ciddi problemler mevcutken, bireysel ve en azından belli bir kesim için toplumsal rahatsızlıklar had safhada iken Semiha Yıldırım'ın eş durumu nedeniyle eleştiri ve hatta hakarete uğraması da gereksiz bana göre... 

 
Toplam blog
: 115
: 830
Kayıt tarihi
: 18.11.12
 
 

1967 yılında İstanbul'da doğdum.Hacettepe Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesinden 1988 yılınd..