Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ekim '14

 
Kategori
TV Programları
 

O Ses Türkiye yarışması bu sezon kendini aştı

O Ses Türkiye yarışması bu sezon kendini aştı
 

Reytinglerde her daim üst sıralarda yer alan “O Ses Türkiye” bu sezona Mazhar- Özkan çiftini transfer ederek hızlı bir giriş yaptı. Jüri üyelerinin bir biri ile atışmaları ekran başında oturanları kırıp geçirirken asıl dikkati çeken ise bence katılan yarışmacıların sesleri.

Hiçbir sezon bu kadar erken O Ses Türkiye’ye satırlarımda yer vermediğimi fark ettiğinizi umut ediyorum. Ama bu sezon hakikaten program kendini aştı! Bu kadar şahane sesler hiçbir sezon “O Ses Türkiye”de görülmedi, duyulmadı! Sesleri ile kulakları okşayan bu kadar çok insanın ülkemde yaşıyor olması gerçekten gurur verici. Kim bilir nerede daha nice bülbül sesliler vardır! Gerçekten gözlerinizi kapayıp dinlemeye başladığınızda ruhunuza dokunan, kulaklarda billur dokunuşlarla bizleri büyüleyen nice sesler var bu sezon.

Bu güzel seslerin her geçen gün daha da artacağını düşünüyorum. Çünkü eleme aşamalarından titizlikle geçip, bizim ekranda görmemiz, duymamız ve jüri tarafından seçilerek Türkiye’nin o sesi olmak için seçilenlerin evlerinin bir köşesinde saklandığını sanıyorum. Bu tarz yarışmalar ile evlerinden çıkıp, cesaretlerini toplayarak ekrana gelmeye yeni yeni alışıyorlar.

Aile desteği ile bu yarışmaya katılacak her sesin sadece şans denemek için değil, sesleri ile büyülemek için ekranlarda yüzlerini gösterdiklerini fark etmeliyiz. Bilhassa Mazhar- Özkan ve Gökhan’ın takımına alınan seslerin her birinin çok özel sesleri olduğunu söylemeliyim. Tabi ki Hadise ve Ebru Gündeş’in takımına da katılanlar da sesi özel ve güzel kişiler ama Mazhar- Özkan ve Athena Gökhan’ın seçtiklerinin daha da özel olduğunu ve haliyle de yarışmaya çok özel dokunuşlar yapacaklarını düşünüyorum.

Bu yarışmalardan çıkıp da şöhreti yakalayamayan, bunun stresi ile yaşamı alt-üst olanlar var. İyi bir psikoloji ile bu yarışmalara katılmak ve sonuçlarının hayal kırıklığı da olabileceğini akıldan çıkarmamak lazım!  Bu tarz kişisel alt yapı ile yarışmaya katılınca düşlerin de daha sahici olacağını sanıyorum. Bu tarz yarışmalardan “Yıldız enerjili” çok az insan çıkacaktır ama 2014-2015 sezonuna katılan yarışmacıların sesleri gerçekten pek lezzetli.

Bu branşda yıldız olabilmek için biraz da auraya sahip olmak lazım! Kaç yarışmacının aurası bunu karşılayacak bilmiyorum ama gene de dikkat çeken seslerin gün geçtikçe artması beni sanat adına keyiflendiriyor, çünkü bu yarışmalar sayesinde bir müzik aleti çalmaya heveslenen, şan eğitimi alan kişiler çoğalıyor. Bu da çocukları dış dünyadan gelecek zararlara karşı koruyor. Bir meşgalesi olan çocuğu kötü alışkanlıklara sürüklemeniz zordur. Şöhreti yakaladıktan sonra da zararlı alışkanlıklardan korunmak için iyi bir psikolog ile çalışmaları ve egolarını yenmeleri kendi seçimleri olacaktır.

O Ses Türkiye, gerçekten Türkiye’yi cesaretlendiriyor ve çocukların müzik eğitimi almak için içlerindeki ateşi yükseltiyor. Gelecek nesiller için sanatla uğraşanların çoğalmasına yardımcı oluyor. Ailelerin para kazanmak için değil sağlam karakterli, yaratıcı, üretken insanlara geleceği emanet etmeleri için çocuklarına spor ve sanat adına destek vermelerini ümit ediyorum. Böylece yarınlar daha güzel olacaktır!

Hayatta yarınlarınızın daha güzel olması dileği ile…

www.televizyongazetesi.com

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6

 https://www.facebook.com/pages/Ece-Er-%C4%B0le-Ba%C5%9Fba%C5%9Fa/145170645649459

 

 
Toplam blog
: 781
: 3899
Kayıt tarihi
: 23.09.12
 
 

16- 06- İstanbul'da doğdum. Tatbiki Güzel Sanatlar Tekstil Ana sanat dalı Moda tasarımı bölümünde..