Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '19

 
Kategori
Anılar
 

Öğrencimle 44 Yıl Sonra...

"Öğretmenler! Yeni nesli, cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle orantılı bulunacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister! Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir… Sizin başarınız, Cumhuriyetin başarısı olacaktır.M. Kemal Atatürk

 

Acı tatlı, inişli 40 yıllık meslek yaşamımda elbette unutamadığım izler de vardır. İşte onlardan birisi:

Isparta Senirkent ilçesi Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü görevini zevkle ve başarı ile yürütürken beklemediğim bir anda 1. MC Hükümeti döneminde sorgusuz sualsiz Isparta ili Yalvaç ilçesi Sücüllü İlkokulu öğretmenliğine tayinim çıktı. O günün adlandırılması ile sürgün edildim. Anımsadığım kadarı ile 476 Halk eğitimi Merkezi Müdürü için bu tür zamansız ve acımasız uygulama yapıldı.

İlçe protokolünün verdiği veda ya da uğurlama yemeğinden sonra soğuk mu soğuk, karlı ve tipili bir günde taşındım.  Mevcut kayıtlarıma göre;  3 Aralık 1975  ile 19 Kasım 1976 tarihleri arasında Sücüllü'de görev yaptım.

Bu süre zarfında 2. sınıfların öğretmeni oldum. Mini mini ve sevimli öğrencilerim vardı. Ne ki bende gönül gücü (moral) yoktu! Yapılan haksızlığı içime sindiremiyordum! Okuldaki ortam hiç iç açıcı değildi.

O günden bugüne öğrencim Ali Osman Yılmaz, hep belleğimde durdu. Onu arkadaşları gizli oyla sınıf başkanı seçmişlerdi. Tombul ve al al yanaklı, sevimli, ne dersem “peki öğretmenim” diyen öğrencimi hiç unutmadım! O benim yardımcımdı. Çoğu zaman sınıfı yönetmesi için onu görevlendirdim. Onunla birlikte çokiyi düzeyde öğretim gerçekleştirdik! Denetime gelen müfettiş de çok beğendi! Olumsuzluklar tez unutulur. Ne ki onu unutmadım.

Girdiğim Sümerbank memurluk sınavını Türkiye genelinde birinicilikle kazandım! Öğrencilerimle, çevremle ve Ali Osman’ın gözlerinden öperek Sücüllü’den ayrıldım!

Ülkemin değişik yerlerinde kısa süreli Sümerbank memurluğu, Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı ve Halk Eğitimi Başkanlığı, Lise Edebiyat Öğretmenliği ve İlköğretim Müfettişliği görevlerini toplam 40 yıl çalıştıktan sonra emekliye ayrıldım. İstanbul’a yerleştim.

İstanbul’da ticaret yapan Sücüllülü kimselerle karşılaştığım oldu. Onlara adı geçen öğrencimi sorduysam da istediğim yanıtı alamadım.

Geçtiğimiz günlerde Maltepe’de Özkanlı Alışveriş Merkezine uğradığım oldu. Hüseyin ve İzzet Özkanlı ile tanıştık. Onların da Sücüllülü olduğunu öğrendim. Onlara da Ali Osman’ı sordum. İzzet telefonu çevirdi:

 - Ali Osman, Sücüllü’de ikinci sınıf öğretmenin kimdi? Diye sordu. Karşıdan:

- Şair Muhsin Durucan, yanıtı duyuldu! Doğrusu çok sevindim! Aradığımı buldum, dedim.

Telefonu bana uzattılar. Evet, öğrencimi nihayet buldum, dedim! Kısa söyleşimiz oldu. Adresini gönderdi ve beni  beklediğini söyledi.

Birkaç gün sonra yolum o yöreye düştü. Fatih’teki verdiği adrese gittim. “Fatih Çeyiz” yazısı gözlerimde yankılandı! İşyeri önünde al al gülümseyen yanaklarından tanır gibi oldum. Öğrencimin saçları dökülmüştü. Oradaki birisine:

-O kişi Ali Osman mı? Dedim.

-Evet, babam… Yanıtı aldım.

Ali Osman Yılmaz, konuşmamızı duymuştu. Koşarak yanıma geldi ve sarıldık! Öğretmen-öğrenci buluşması 44 yıl sonra gerçekleşti! İçeri aldı. Çayımızı yudumlarken yakışıklı, pırıl pırıl ve cana yakın oğullarından Ali, Osman ve Abdullah ile tanıştık. Onlara babalarını anlattım. Mutlu oldular!

Ticari yaşamlarına paralel sağlıklarının da iyi olduğunu gözlemledim. Sevincim bir kat daha arttı! Bir süre söyleştikten sonra vedalaşarak ayrıldık. Yüreklerdeki sevginin sürekli olmasını dilerim.

*

 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..