Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '16

 
Kategori
Kitap
 

Okunması gereken bir kitap

Okunması gereken bir kitap
 

4 yıl önce Twitter'da samimi bir arkadaşım vardı. Kaliteli bir sosyalistti. Evrensel fikirlere sahipti. Dinlere mesafeliydi. Beni severdi. Ben de boş durmaz az da olsa olsa ona tebliğ yapardım. Hatırladığım kadarıyla ona şöyle bir soru sordum: 'Peygamber zamanında yaşamış olsaydın, Peygamberi destekleyenlerden olur muydun?' diye. 'Evet, desteklerdim; ama Mekke döneminde desteklerdim' şeklinde bir cevap vermişti.

Arkadaşımın cevabı belki o zaman anlamsız gelmişti, ama sonradan ne kadar anlamlı, ne kadar haklı olduğunu anladım.

Muhammed Peygamberin Mekke'de geçen hayatı geçekten hayranlık uyandırıcıdır. Çocukluğu, gençliği, evliliği, dürüstlüğü, eminliği, yoksulun, mazlumun ve mağdurun yanında yer alışı bir insanlık örneğidir. Devrimciliği, haklı mücadelesi, yılmayışı, horlansa bile şefkatle yaklaşımı, ona kötülük yapanlara bile iyi olması hayranlık uyandırır.

Muhammet Peygamberden aşırı rahatsız olan Mekke statükosu, Peygambere bir türlü rahat vermez, komplolar, suikastlar planlar. Peygamberi ve ashabını Mekke'den Hicret etmek zorunda bırakır.
İlk önce Mekkeli Müslümanlar, sonra Peygamber Medine'ye hicret ederler.

Mekke'de zorluğun her çeşidini yaşayan Muhammed Peygamber, Medine rahat bir nefes alır, ferahlık bulur, güven tazeler; hem dini, hem de siyasi bir lider olur.

'Güç bozar, iktidar ezilmişi bile zalimleştirebilir' klişesi vardır bilirsiniz, bu her insan için geçerlidir, Peygamber için bile...
Muhammed Peygamberin en nahoş işleri Medine'de kaydedilmiştir. Medine'deki Kaynuka ve Nadir adlı Yahudi kabileleri art niyetli girişimler yaptıkları gerekçe gösterilerek Medine'den sürgün edilmiştir, mallarına mülklerine topraklarına el konulmuştur. Kureyza adlı Yahudi kabilesi Hendek Savaşında düşmana yardım ettiklerine dair suçlamayla, bu kabileye ait 600 civarındaki erkeğin kellesi kesilmiş, kabilenin bütün kadını ve çocuğu köle edilmiş, köle pazarlarında satılmıştır, bütün mülkleri Müslümanlar arasında paylaştırılmıştır.

Kutlu bir kişinin, barış diyerek yola çıkan birinin, ezilmiş ama hiç intikamı düşünmemiş bir şahsın, Medine'de Yahudilere yapılanlara engel olmamış olması gerçekten büyük bir ironidir.

Her ne neden, her ne şart, her ne durum olursa olsun, Medineli Yahudilere yapılanlar büyük yanlıştır.

Ama İslam dünyasında bu pek bilinmez, bilenler ise bunu normal bir şeymiş gibi görürler. Bu olayları duymamış Müslümanlar benim iftira attığımı düşünebilir, ama bunlar tarihte yazan gerçeklerdir.

*

Lesley Hazelton'un 'İlk Müslüman' adlı kitabını okudum. Muhammed Peygamberin biyografisi bu kitap.
Kitabix adlı yayından 2012 yılında çıkmış 370 sayfa.

Lesley Hazelton, ABD'li bir Ortadoğu uzmanı. İslam tarihi konusunda kendisini iyi geliştirmiş biri. 1100 sene önce yaşamış Arap tarihçi Taberi'nin hayranı...

Muhammed Peygamberin hayatını öylesine güzel, öylesine objektif, öylesine yansız anlatmış ki, harika demeden geçemiyorsunuz.

Hazelton'un dil öylesine yumuşak, öylesine kucaklayıcı ki, bir nehir gibi hızlıca akıyor kitabın satırları.

Hazelton, peygamberin insani yönlerini anlatıyor, eleştirmeden.

*

İslam dünyasının en büyük sorunu Peygamberi yüceltmesidir. Evet, onun barışçıl ve iyi olan yönleri baskın gelir; ama o da hataları olan bir insandır, her insan gibi. Hazelton'un bu kitabı Peygamberin insani her yönünü anlattığı için, bazı hatalarına da yer vermesi, okumayan, bilmeyen, sadece inanan kesim tarafından iftira atıyor şeklinde görülebilir. Ama asla öyle bir şey yoktur. Mesela, Medine'deki Yahudilere yapılanlardan bahsettiğinde Peygamberi karalıyor diyebilirler, ama Hazelton suçlayıcı eleştiri bile yöneltmez, olduğu gibi anlatır. Ki kendisi Taberi'nin ve İbni İshak'ın Peygamberin hayatını anlattığı eserlerini ana kaynak edinmiştir.

*

Kitapta çevirmenin en büyük hatası Peygamberin isminin her yazılımında ismin önüne Hz. eklemiş. Bu da kitabın akışkanlığına biraz halel getirmiş. Örneğin, Ebu Lehep, Ebu Cehil gibi Peygamber düşmanlarının bile Peygambere seslenişlerinde bile Hz. takısı var. Mesela, 'Ey Hz. Muhammed, git Mekke'den' gibi.

Muhammed Peygamber deyişimden rahatsız olanlar olabilir. Sorarım kardeşim siz isminizden, isminizle seslenilmekten rahatsızlık duyuyor musunuz? Hayır, o yüce bir kişilik diyebilirsiniz. Tamam ben de Peygamber oluğunu isminin ardından belirtiyorum. Muhammed Peygamber dememin neresi rahatsızlık verici?

*

Demokrat, insancıl, duyarlı ve adil olan Müslümanlar Peygamberin Medine dönemi hakkında ne düşünüyorlar gerçekten merak ediyorum.

-Mustafa Yıldırım - 29.04.2016

 
Toplam blog
: 480
: 715
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

Konyalıyım. Edebiyat okudum. Amatör yazar ve şairim. ..