Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ölmeden ölmek!

Ölmeden ölmek!
 

Bu gün de nefes alıyoruz çok şükür (25.Ekim.2014)


Nasıl bir şey ölmek siz biliyor musunuz? Ben biliyorum.
 
Çünkü beni sağolsun dostlar ölmeden öldürdüler.
 
Son zamanlarda Katarakt ameliyatı için hastaneye gidip geliyorum; ondan mı kaynaklandı. Hangi kaynaktan yayıldı bilmiyorum. Ama ömrümüzün en güzel günlerini geçirdiğimiz, büyüdüğümüz kentte, Malatya’da çıkan bir haber hemen gazetelerde yer almış. Ve ölmeden bir güzel beni öldürmüşler.
 
Oysa çağımızda, telefon, İnternet gibi araçlar yaygın olarak kullanılıyor. Kimse merak edip de olayı bir doğrulatmak istemedi mi? 
 
Belli ki burada bir sorumsuzluk var.  
 
Bandırma’da Kristal’de otururken ; Kristal’in müsteciri Menmet Bey beni görür görmez, hortlak görmüş gibi oldu. Kendisi de bir gazetenin sahibi olan, “Gerçek” gazetesinde yazan Mehmet Bey hemen yanıma gelerek haberi aktardı. “İşitince çok fena oldum,”dedi. Tabi beni, karşısında kanlı canlı görünce bir kez daha adam kötü olmuş.
 
Bir yanlışlık yapılır ama bu kadar yapılmaz. Böyle bir haber tam anlamıyla sorumsuzluktur.
Hatta bir bakıma, adliyeye başvuracak kadar önemli bir olaydır; haberdir.
 
O bakımdan, 20.Ekim.2014 tarihli sayısında bu haberi neşreden “Olay” gazetesinden, bu haberi düzeltmesini rica ediyorum.
 
Hata yapılır. Ama birader, bu kadar da olmaz….
 
İnsanın kendi ölüm haberini okuması nasıl bir histir, bilemezsiniz.
 
Malatya’da yazın hayatının epeyce içinde bulundum. 1964 yıllarında , OLUŞ adlı dergiyi Avukat arkadaşımız Erkan Yücel’lle birlikte çıkarmıştık. Daha sonra Türkiye’nin seçkin öykücülerinden biri olan, Necati Güngör de bizim Dergimizde ilk yazılarını bastırmıştı. Galiba 12 sayı çıkarabilmiştik. Ondan başka Tahir Abacı ve sonraları nice değerli yazar, belki de ilk yazılarını bizim dergimizde yazmıştı. Daha sonra bu değerli yazarların ünleri, yazdıkları Türkiye sınırlarını aştı. Nasıl mutlu olduk.
 
Zaman zaman Malatya’da geçirdiğim günleri “Milliyet Blog” satırları arasında kaleme alıyorum. Zaten ömrümüzün büyük çoğunluğu Anadolu kentlerinde geçti.
 
Sağolsun Malatya’lı kardeşlerimiz, anılan yazıda;  bizi “Hemşeri” olarak sözetmişler, öyle kabul etmişler. Ne mutlu bana.. Yine inanıyorum ki, 17-18 yıl yaşadığım Gaziantep’de beni aynı duygularla kucaklar. Zaten verdikleri  şiir alanındaki “Onur Plaketi” de bunun göstergesidir.
 
Şimdi bu durumda ne yapılır. 
 
Adı geçen gazeteye, sıkı bir ultimatom çekilir ve haber alanında daha ciddi olmaları istenebilir.
Bu haberi bulan, ileten muhabir arkadaşımıza esef edilir. Doğru kaynaklar kullanması tavsiye edilir.
 
Veya gülünür geçilir.
 
Hani bu durumlarda güzel halkımız ne der :” Boş ver hoça. Seni vakitsiz öldürmekle senin ömrünü uzatmışlar. Aldırma..” Ben de öyle yapacağım zaten.
 
Ama bir hoş oluyor insan…
 
Ya haber doğru olsaydı. Aman Allahım.!!
 
Valla onu bunu bilmem. Yaşamak istiyorum… Allah bir gün bile ömrümü uzatsa, benim için çok büyük nimettir. Çünkü ben hayatın değerini bilen bir insanın. Öteki tarafa da ne kadar geç gidersem o kadar iyidir. 
 
Bir gün gideceğiz. Allah gecinden versin! Ne diyelim.
 
Şimdi kendi ölümümüze oturup ağlayalım mı yani:
 
Merak edenler, Malatya “Olay” gazetesi’ndeki 20. Ekim.2014 tarihli haberi açıp okuyabilirler. İsteyen inansın da… Ben Milliyet Blog’da  Ekim 20, 21,22,23’de hep yazı yazmışım bunlara niye hiç kimse bakmıyor?
 
Falan filan, fişmekan… Aldırma gönül aldırma…
 
Nasıl olsa bir gün öleceğiz. Bu haberi veren de, yetiştiren de, basan da öteki dünyaya gidecektir.
 
Bu dünyaya kazık çakacak olan var mı? Yok.. Öyleyse mesele yok.
 
Bu arada Yahya Kemal Beyatlı’nın dizelerini hatırlamak gerekir:
 
Ölmek değildir ömrümüzün en fecî işi, 
Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi.”
 
Bazıları çoktan ölmüşler de, arkasından bizi öldürmeye çalışıyorlar. Çalışsınlar bakalım. Azrail’in elinden kurtulan var mı? 
 
 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..