Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mart '19

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ölüm Üzerine...

Ölüm sözünü duyar duymaz birden ürperdiniz ve bu yazıyı okumaktan vazgeçtiniz belki de…

Antik Çağın hazcı filozoflarından Epikuros:” Ben varsam ölüm yok, ölüm varsa ben yokum” der.

Öldüğünüzde ölü olduğunuzu bilemezsiniz, sizin ölü olduğunuz, arkanızda kalanların söylemidir…

Tüm canlılar doğarlar, yaşarlar ve sonunda da ölürler… Dünyaya kazık çakan bir canlı henüz yoktur…

Böyle bir yargıya vardıktan sonra şüpheye düştüm ve Dünyaya kazık çakan veya kazık çakmaya bir aday var mı diye araştırmaya başladım.

Şaşırdım kaldım… Varmış…

Şimdi siz de merak içinde kaldınız değil mi?

Dünyanın ölmeyen tek canlısı neymiş biliyor musunuz?

Bu canlı, Turritopsis nutricula isimli 4-5 milimetre çapındaki denizanasıymış…

Dünyanın ölmeyen tek canlısı, cinsel olgunluğa geldiğinde yani daha fazla üreyemediğinde genetik bir değişim geçiriyor ve tekrar ergenlik yaşlarına, yani denizanasına dönüşmeden önceki evreleri olan 'polip'e geri dönüyor. Bir süre sonra da yeniden denizanası olarak tekrar doğuyor. Bu dönüşüm sonsuza kadar sürebiliyor ve böylece minik canlı ölümsüzleşiyor.

Bilim adamları bu işin sırrını çözmeye çalışarak, insanoğlunun ölümsüzlüğünün de kapısını aralamaya çalışıyormuş…

Ölüm olmasaydı ne olurdu diye sorgulamalar yapabiliriz…

Öncelikle Dünyaya sığmaz olurdu canlılar…

Sanırım dünya tatsız tuzsuz olurdu ve insanlar daha vahşileşirlerdi…

Sevmek, aşk, duygudaşlık, arkadaşlık, dostluk kavramları erozyona uğrardı, insanlar hazlarının esiri olurdu...

İnsanlar yaşamaktan usanırlardı herhalde… Ölümlü bu dünyamızda,  insanlar bazen bu yaşamın kendilerine fazla geldiğini bile söylüyorlar…

Ölüm üzerine kültürler çok farklı değerlendirmeler yapabilirler…

Yeni doğan çocuklara ağlayan, ölülerin arkasından da sevinen inançlar ve kültürler de vardır. Hatay ilimizin bazı yörelerinde olduğu gibi…

Evet, ne olursa olsun ölümün yüzü soğuk, kavram olarak telaffuz etmek bile bir tedirginlik yaratıyor insanlarda…Bu yüzden de bu yazının devamını okumadan tüyenlerin sayısı da artmış olabilir…

Ölüm konusunda Dünya ülkeleri ne düşünüyor diye bir araştırma yapmaya çalıştım.  Almanca’dan çevirilerini yaptığım bazı sözleri sizlerle paylaşmak istiyorum…

Almanlar'a göre: İnsanların yaş grupları, hayvanlarla şu şekilde eşleştirilmiş:

İnsan 10 yaşındayken oğlak

20 yaşındayken dana

30 yaşında boğa

40 yaşında aslan

50 yaşında tilki

60 yaşında kurt

70 yaşında kedi

80 yaşında köpek

90 yaşında eşek gibi

100 yaşında da kaz gibi olurmuş.

Çinliler de, yaşlanmayı elli yaşından sonra başlatıyorlar ve şöyle diyorlar:

50'li yaşlarda yıldan yıla,

60'lı yaşlarda, aydan aya

70'li yaşlarda, haftadan haftaya

80'li yaşlarda, günden güne

90'lı yaşlarda ise saatten saate güçten kuvvetten düşülürmüş.

Ölüm konusunda bazı ülkelerin atasözleri neler söylüyor, bir de ona bakalım.

Ölüm, yoksul ve zengini eşit yapar. Alman

Zengin ve fakir mezarda eşitlenir. Arap

Genç ölebilir, yaşlı ölmek zorunda. Alman

Ölümün takvimi yoktur… Alman

Ev hazırsa, ölüm de hazır… Türk

Bir kez doğarız, bin kez ölürüz. Sırp

Tanrı ölümü yaratığında, kendisi bile korktu… İtalyan

Kim ölümü arzularsa, ölüm onu bulur… Bulgar

İki ölüm yoktur, kimse kaderinden kaçamaz. Rus

Nasıl yaşadınsa, öyle ölürsün. Ortak

Yaşam sıcak, ölüm ise soğuktur. Ortak

Ey hayat, seni bu kadar kıymetli tutuşum, ölüm sayesindedir. Kızılderili

Ölüm davetsiz gelir… Ortak

Birinin ölümü, diğerinin ekmeğidir. Ortak

Ölüm tüm borçları öder. Ortak

Hesabını Altmış yaşına göre yap. İspanyol

Uzun yaşamak, kısa yaşamak, en önemlisi amaçlı yaşamak. Yaşama sıkı sıkıya bağlanmak… Afşar Timuçin’in “Adam vardır arkasında is bırakır, adam vardır arkasında iz bırakır” felsefesine göre yaşamalıyız…

Ölümde bir doğa ve denge olayıdır… Ölüm olmasaydı, yaşam bütün güzelliğini kaybederdi…

Netice de; oyun bitince şah da , piyon da aynı kutuya konur…

 

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..