Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '14

 
Kategori
Eğitim
 

Orta öğretimde başörtüsü mecburi oldu…?

Orta öğretimde başörtüsü mecburi oldu…?
 

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullardaki öğrencilerin kılık ve kıyafetlerine dair yönetmeliğin 4. maddesinin birinci fıkrasının E bendinde yer alan ‘başı açık’ ibaresi ve aynı bendin son cümlesi yürürlükten kaldırıldı.

İçinde bulunduğumuz haftaya kadar uzun bir süredir türban mürban konuşmaz olmuştuk.

“Türkiye’de türban konusu yıllar sonra gündemden düştü” diyecektik nerdeyse…Ama öyle olmadı, türban, diğer önemli gündem konularının arasından sıyrılmayı başardı.

Mecburiyet mi?

Şimdilik yok. Ama bu ileride olmayacağı anlamına gelmez. Zira türban gündeminin tarihçesine bakıldığında, belli aralıklarla kendine hep bir yer bulmuş. Mecburi türban belki de ileriki bir tarihin gündem konusu olarak sıradaki yerini bekliyordur kim bilir…

Türban kamu gündeminde ilk kez 1967 yılında A.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde yaşanan türban eylemi ile yer aldı. İlerleyen yıllarda bazı öğrencilerin üniversitelerde derslere türbanlı girmesi, 1984 yılında üniversitelerde başörtüsü yasağının konulması sonucunu getirdi. Ancak 1980' ler ve 1990' lar boyunca, yasağın uygulanması yaygın değildi ve türbanlı öğrencilerden mezun olan çok sayıda öğrenci mevcuttu.

Türbanın kamusal alanda da kullanılması yönündeki girişimler, 28 Şubat süreci ile son buldu.

2002 yılındaki seçimlerde AK Parti'nin iktidara gelmesiyle, başörtüsü yasağında ani bir değişim olmadı. Başörtüsü, hâlâ hassas bir tartışmaydı. Uygulamada bazı yumuşamalar olsa da, yasal düzenleme yapılmadı. Yüksek mahkemelerin verdiği kararlar da, yasağın kaldırılmasına engel oldu. 2007'de YÖK başkanlığındaki değişimle, üniversitelere başörtülü öğrencilerin girmesinin önü açıldı. YÖK başkanının rektörlüklere gönderdiği talimatla yasak uygulamada kalktı.

Kamu personeli için başörtüsü yasağının kalkması ise dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 1 Ekim 2013'te açıkladığı demokratikleşme paketi ile oldu. Kılık kıyafet yönetmeliğinin 5. maddesinde yapılan değişiklikle kısıtlayıcı hükümler kaldırıldı.

Askerler, emniyet mensupları, hakimler ve savcılar bu düzenlemenin dışında tutuldu. Avukatların, barolar tarafından belirlenen kurallar çerçevesinde başörtüsü takamayacaklarına ilişkin uygulamalar ise, mahkeme kararları ile aşıldı.

Gelelim tekrar ortaöğretimin başörtüsüne…

Peki başı açık olmayanlar okula hangi türde kapanarak gidecek?

Başörtüsü? Türban? Çarşaf? Peçe? Burka?

Başı kapalı olarak okula gidecek öğrencilerin ne türde bir kapalılıkla gideceğine dair henüz bir bilgi yok. Okuduğum haberlerin içeriğinde böyle bir ayrıntıya rastlamadım. Yani  belli değil, muallakta. Duyan, okuyan varsa söylesin, bilelim, düzeltelim, paylaşalım.(*)

Anadolu'da başörtüsünün yemeni, eşarp, tülbent, yazma, çarşaf ve türban gibi çeşitleri bazı kadınlar tarafından kullanılmaktadır. Bu örtüler birbirinden, kullanılan kumaşın şekli, deseni, boyutu ve bağlama biçimi gibi çeşitli açılardan ayrılır. Bu yöresel farklılıklar, değişikliğe ilişkin maddenin kıyısında köşesinde yok. Varsa da yazıya henüz dökülmemiş ve kafalarda soru işareti. Yarın bir gün emrivaki mi olur, yeniden adı mı konur, göreceğiz.

Bir kadın giysisi olarak türban ince kumaştan yapılmış, başı sıkıca kavrayan özel bir tür başörtüsüdür. Genellikle renkli desenli ve ipek kumaştan yapılan türban, eşarba göre biraz daha büyük boyutlu ve şeffaf değil. Türban saçın görünmesini engelleyecek şekilde takılan pamuklu kumaştan bir bonenin üzerinden bağlanır. Geleneksel başörtüsünden farklı olarak türban, çok sayıda toplu iğne ile sabitlenir. Türbanın bağlanma şeklinin geleneksel başörtüsünden ayrılan en önemli özelliği, saçın tek bir telinin bile gözükmemesine dikkat edilmesidir.

Olay sadece başın kapanması ile bitmiyor. Başın kapanış şekilleri, ona uygun kıyafeti de belirliyor.

Bu noktada bir bilgi var mı? Yok maalesef. Uygulamaları hep birlikte göreceğiz.

2010 yılında dönemin First Lady’si Hayrünnisa Gül Londra'da gençlerin sorularını yanıtlarken bir gazetecinin ilköğretimde başörtüsü takma eğilimleri konusundaki görüşlerini sorması üzerine şu yanıtı vermişti:

"Siz buna inanıyor musunuz? Niye böyle bir şey yapsınlar ki? Cehaletten oluyor. Eğer öyle aileler var ise, biz onlara konuşarak ulaşacağız. Onları eğiteceğiz. Böyle bakmanız lazım. Önyargıyla bakarsak hiçbir sonuca varamayız. Hem niye o yaşta kız çocuğu başını örtsün? Farz olursa örter. O yaşta örtmez."

Nerden nereye…

Peki orta öğretimde her sorun çözüm bulmuştu da sıra türbana mı gelmişti?

- Skandalsız sınavlara artık sonuna gelindi mi?

- Taşımalı eğitim de sorunlar aşıldı mı?

- Okulların fiziki yapılarındaki eksiklikler giderildi mi?

- Kaç okulda eli ayağı düzgün kütüphane, laboratuvar, spor salonu ya da tesisleri var  ve ders araç ve gereçleri muntazam?

- Öğretmenlerin tayin ve atama sorunları halledildi mi, öğretmen açığı devam ederken, istihdam edilemeyenler için çözümler üretildi mi?

- Okula yerleştirilemeyen ya da onlarca km. uzaklardaki okullara yerleştirilen öğrenciler?

- Derslerin konu kapsamları, kitapların içeriği?

Vs. vs.

Cevap?

Bunlar cevapsız kalması muhtemel sorunlar.

Başka konular da var elbette:

- Dershaneler: Son durum nedir var mı bilen?

- Öğretmenler, namaz vakti gelince “mescide gidebilir miyim öğretmenim” diyecek öğrencilere verilecek cevabı hazırladı mı?

- Kız öğrenci derse “peçe” ile girerse, sınavlarda ne gibi bir uygulama yapılacak? (Neeee, kız başkasının yerine mi derse girmiş…?)

- Peçeli, çarşaflı, pardösülü kız öğrencilerin beden eğitimi dersleri nasıl olacak?

- Öğrenciler yaş itibarıyla psikolojik açıdan kapalı olmaya hazır mı?

- Öğretmen maaşları dünya standartlarının neresinde?

- Ortaöğretimden üniversiteye gönderdiğimiz öğrencilerin yüzde kaçı gelecekten umutlu?

Durum böyle iken, türbanı mı tartışalım, yoksa…

Mutlu ve sağlıklı günler dileğimle…

(*) Yazımı kaleme aldıktan 3 gün sonra Resmi Gazetenin 29132 sayısında; "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA BAĞLI OKUL ÖĞRENCİLERİNİN KILIK VE KIYAFETLERİNE DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK" in ilgili maddesi aşağıdaki şekli aldı:

MADDE 1 - 26/11/2012 tarihli ve 2012/3959 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmeliğin 3 üncü maddesinin altıncı fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) ve (e) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"d) Okullarda yüzü açık bulunur; siyasi sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyalleri kullanamaz; saç boyama, vücuda dövme ve makyaj yapamaz, pirsing takamaz, bıyık ve sakal bırakamaz,

 
Toplam blog
: 136
: 2817
Kayıt tarihi
: 20.03.11
 
 

Duyarlı olduğum konularda; düşündüklerimi, bildiklerimi ve birikimlerimi paylaşmak üzere burada b..