Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

kevser şekercioğlu akın

http://blog.milliyet.com.tr/kevser

19 Ekim '18

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Ortaya Karışık

Ortaya Karışık
 

Dün, emekli arkadaşlarımla Pierre Loti'ye kahvaltıya gittik. Sabah İstanbul'da yağmur vardı, umurumuzda değildi, yolda durdu iyi oldu. Kahvaltımızı kapalı yerde tamamladıktan sonra hava açtı, kahvelerimizi açık bahçede içtik. Kimse fal bakılsın demedi, artık biliyoruz ki fallarla gerçek yaşam arasında uçurumlar var. Elma çayı ünlüymüş eksik bırakmadık. Uzun aralarla olsa da düzgün insanlarla kaldığın yerden aynı sıcaklıkla devam edebilmek çok güzel.

Gezmenin, gezmek dışında en güzel yanı eve dönünce işlerine daha içten sarılman. Her açıdan gezebildiğin için mutlu olduğunu hissetmen. Her açıdan farkındaysan, fark oluyor ve bir şekilde hayata sarılıyorsun. Farkında değilsen davulun tokmağı kulağını patlatsa da faydasız. Gezmek insana anlamadan enerji getiriyor, gezmeler keyifliyse elbette.

Bu sabah buna bağladığım enerjimle kuzenimi kahvaltıya çağırdım, o gittikten sonra terası detaylı yıkadım, kuruladım. Çiçeklerin topraklarını, yapraklarını, saksılarını bile temizledim. Rahmetli Cemile yengemin 'Ben işime bakarım kızım" lafı geldi aklıma. Bir Fatiha okudum ruhuna yengemin, dediği gibi işime baktım. Bir şeylerle uğraşırken, zaten hiç susmayan beynim daha hızlı çalışır. Bir iki tespit yaptım, başlangıç nedenlerini bildiğim, kişilerini tanıdığım ama dile getiremediğim... Gülmek istedim her şeye bu sabah gülüp geçiyor zaten demek. Biliyorum ki her şey geçiyor, geçmese de sen omuz silkiyorsun yıllardır değişmeyenlere.

Hani derim ya bütün bildiklerim bilmediklerime eş diye hakikaten tam bildim sanıyorsun tam şimdi oldu artık diyorsun "Yok, babam". Olduğu gibi kalması için susuyorsun sonra olmuyor bazen. Bence, kurumuş mokları karıştırmamak lazım. Hele de sen mıçmışsan. Sana sıçrar yaptıkların.

Plak değişsin, değişik melodilerle omurgan yeniden dirilsin, bahar kokuları dolsun istiyorsun. Bazılarının değişmemesi can yakıyor bazılarınınsa değişmesi. Bazı duyguların aynı kalmasına hala içten-samimi bir şekilde sımsıkı sarılıyorum, değişmesinler de insanlar umutsuz kalmasın diye. Sonbahar da bile biraz yağmur biraz güneşle yeşilleniyor çimenler çiçekler. Hele ki insan...

Hayatta en büyük servet sağlık. Sağlıklıysan diğer tüm sorunların üstesinden bir şekilde gelebiliyorsun. Sağlığın yoksa dünya senin olsa da gözünde hiç bir değeri olmuyor. Başımıza gerçekten kötü bir hastalık geldiğinde "Ne varmış şikayet edecek, ne güzel yaşantımız varmış meğer." demek de düşüyor bazen insanın kaderine. Hayatın ellerimize bıraktıklarına da, bir tarafımızın tuvalete bıraktıklarına da şükretmek lazım her zaman.

Bir düğünün bütün ayrıntıları en ince ayrıntısına kadar tamam olsa da gelinin ve/veya damadın hangi üniversiteyi bitirdiğinden-bilmem kaç dil bildiğinden daha önemlisi dötlerinin çapıdır. Tonlarca düğüne gittim en çok bu ayrıntı sessizce tartışılır. Çaplar genişse vay ki ne vay.

Hiç değişmez hasetlik arttıkça en çok zararı hasedi besleyen görüyor. Her zaman ve her koşulda samimiyetin yerini de hiç bir şey tutmuyor. Güvenmenin o yıkılmaz gücünü bilene ve gösterene ne mutlu.

Sıkıntılı zamanlara en iyi çözüm kalkıp evini toplayıp temizlemek ya da işlerini tamamlamak. Enerji harcandıkça artan bir güç ve güvendiğin insanları çağırıp dibine kadar konuşmak. Temizlikten sonra uzun bir yürüyüşe de çıkabilirsin. Ya da yaz, istersen yırt at kesinlikle ferahlıyorsun.

Dua et. Ettiğin kişi(ler) istemese de bilmese de önemli değil mutlaka işe yarayacak. Allahım, dünyada ki herkese de bize her şeyin hayırlısını nasip et. Hem bu dünyada hem öbür dünyada. Günümüzün, ömrümüzün, sahipmiş gibi göründüğümüz her şeyin hayrını ve bereketini görmek kısmet olsun gözlerimize. Evlatlarımız bizim değil, seninler sana emanetler, ellerini üzerlerinden eksik etme, iyilerle karşılaştır. Senin kapıların geniş, kimin neye ihtiyacı varsa yorulmadan sahip olsun lütfen. Akıl-fikir ve her açıdan sağlıklar, bol bereketli kazançlar ver herkese de bize de. Hatta bizim bile bilmediğimiz güzellikler de yolla lütfen. Ve vakti geldiğinde de ölüm bizi güzel görsün biz de ölümü.

Hem etraf temizlendi, hem inci gibi tespitlerim döküldü parmaklarımdan daha ne olsun. Bir bülbül ötüyor sokakta, güneşi selamlıyor besbelli.

 
Toplam blog
: 374
: 869
Kayıt tarihi
: 15.01.07
 
 

1965 Akçakoca doğumluyum. Evli ve dört kız annesiyim, küçük bir kızın  anneannesiyim. A.Ü. Halkla..