Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '17

 
Kategori
Güncel
 

Osmanlı'yı Anlatmak!

Osmanlı'yı Anlatmak!
 

Osmanlı o kadar büyüktü ki küçük nazarlar, sığ bakışlar onu görmekten acız kalıyor ve her aciz ruh gibi göremediğini inkar ediyordu.

Önceki gün MB blogerlerinden Kadri Kanpak Osmanlı'nın övünecek bir şeyi yoktu anafikirli bir yazı yazdı...Yazı içerİk açısından dikkate değmezdi ancak yapılan bazı yorumlara da bakınca, Osmanlı'nın ne denli talihsiz olduğunu anladım.

Osmanlı'nın talihsizliği gerçekten bir "büyük ata" olarak torunlarının -en azından bir kısmının- kendisini anlayamayacak, algılayamayacak kadar küçük düşünüyor olmasıydı.

Osmanlının ve aslında bütün Türk'ün tarihi, ecdadını inkar ederek başka kapılara yanaşmış nesillerinin yetişmiş olmasıydı...Tarihini inkar etmeyi, geçmişini küçük düşürmeyi marifet sanan "aydın" kitlesinden söz ediyorum.

Bizim en büyük karşılaştırmalı edebiyat tarihi araştırmacımız Fuat Köprülü'nün çok acı veren bir tesbiti vardır: Tüm dünyada, başka kültürlere kolayca ram olup kendi değerlerini inkar etmiş "aydınları" olan bizim gibi başka bir millet yoktur, diyor.

Tarih boyunca, kültür değişimlerine bu kadar teşne olmamız dişimizle ve tırnağımızla kazarak kurduğumuz nice devletleri yıkmamızın, nice medeniyetleri tarümar etmemizin temel nedeni olmuştur.

Bütün bunları yapansa, başka kültürlere hayran olmuş, kimlik ve kişiliğini erozyona uğramış kerameti kendinden menkul "aydınlarımız" olmuştur. Çünkü, devletler ve medeniyetler aydın eliyle kurulduğu gibi yine aydın eliyle yıkılır.

Kadri Bey'in yazısına Osmanlı hakkında bilgi yetersizliğiniz olduğunu gösteren bir yazı olmuş, diye yorum yazmıştım, kendisi "madem öyle bana Osmanlıyı anlatan bir blog yaz" anlamında bir cevabi yorum yazmış...

Elbette, Osmanlı'yı bir blog yazısında anlatmayı deneyecek kadar cahil biri değilim, bunu benden isteyen "aydın" olsa bile!!.

Osmanlı devleti ve medeniyeti üzerine yazılmış Batılı-Doğulu tarihçilerin sayısız eseri mevcut...Koskoca ansiklopediler var, Osmanlı sanatını, edebiyatını anlatan...

Sadece mimari ve edebiyat gibi ilk bakışta göze çarpanlar değil, diğer tüm medeniyet (hat, minyatür, musiki...) gibi alanlarda da yüzlerce eser yazılmıştır.

Altı asırlık bir devleti küçümsemek, övülecek bir şeyi yoktu demek aslında üzerinde tartışılmaya değmez bir yaklaşımdır; ancak yine de "söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil" misali insan bir şeyler yazmadan edemiyor.

Bugün hala Osmanlı'nın demiryolları, istasyon binaları, saat kuleleri, büyük mimarı yapıları ayakta dururken, Divan Edebiyatımız bir anıt gibi eskimez pörsümez güzelliği ile parlarken, Türk sanat musikisi ölümsüz eserlerini dillendirmeye devam ederken, siz Osmanlı'yı göremiyorsanız sorun sizin gözünüzdedir, Osmanlıda değil...

Bu küçük düşünüş, Osmanlı'yı küçülttükçe Cumhuriyeti büyüteceğine inanmış yada inandırılmış bir zihniyettir ki, örneğini başka yerde bulmanız mümkün değildir...Oysa, Cumhuriyet tüm kurumları ve Atatürk dahil tüm önemli kişileriyle Osmanlı'nın devamından başka bir şey değildir.

Şu farkla ki, Cumhuriyet eliti başlangıçta nedeni bilinen bilinmeyen bir çok gerekçelerle Osmanlı'yı düşman ilan etmiş ve kendi Ata'sını inkar ederek Batı'nın ilgisine mazhar olmayı bir politika olarak benimsemiştir.

Bugün, "Osmanlı da neydi ki, bir teknisyeni, bir öğretmeni, bir okulu yoktu" diyen bu küçük düşünüş aslında, Cumhuriyet elitinin kendi tarihine karşı konuşlandırdığı eğitim sisteminin eseridir...Ve ne yazık ki, bu "eser" ancak ilk mektep düzeyinde Osmanlı bilgisine sahiptir.

Osmanlı'yı bir blog çerçevesinde anlatmak bizim harcımız değil...Belki, "bana Osmanl'yı anlat" isteğini Rahmetli Halil İnalcık'a, Yılmaz Öztuna'ya, Mümtaz Turhan Hoca'ya hatta toprağı bol olsun Hammer'e falan sormak lazım...Ama herhalde onlar da "otur, dizini kır ve şu yazdığımız onlarca ciltlik eserleri oku" derlerdi.

Burda Canmehmet ve cdenizkent gibi Osmanlı'yı ve yakın tarihi daha araştırmacı bakışla anlatan çok değerli arkadaşlarımız var...Hiç değilse onları okusaydınız, diyorum.

Yok, biz kimseyi okumayız, diyorsanız, o zaman şu şehr-i Stanbul'u bir gezin, Sultan Ahmedi, Süleymanıye'yi (Süleymaniye Kütüphanesini de...) Beyazit Camiini, Topkapı'yı ve burada adını sayamayacağım yüzlerce eseri görün...Siz, yaşadığınız şehrin sokaklarında gezerken nelere bakıyorsunuz Allah aşkına!!

Evet, tarihle boş boş övünmek kimseye fayda getirmez, sadece Osmanlıyla değil Cumhuriyetle boş boş övünmenin de faydası yok...Önemli olan, tarihini ve ecdadını hakkıyla tanıyıp onlardan aldığın ilhamla geleceğe yürümektir...Tabii eğer yürümek istediğiniz bir geleceğiniz varsa...

Son yıllarda Türkiye'yi her açıdan büyüten iktidarın aynı zamanda "tarih şuuru" ile Osmanlı'yı yeniden gündeme getirmesi, tarih bilincini kaybetmiş nicelerini Osmanlı'ya daha da düşman eyledi...Yoksa, tarih bilgisi ilk okul düzeyinde olan birinin bile, "Osmanlı neydi ki, bir teknisyeni, bir okulu yoktu" diyecek kadar uçmuş olacağına ihtimal vermiyorum...

Türkiye, mazisinin ihtişamından aldığı güçle geleceğe yürürken bir çok "safra"yı atacak...Yeni "Büyük Türkiye" kurulurken eski Türkiyenin "küçükleri" bunu anlamakta zorlanacak...

Ama o büyük ülke ve büyük devlet yeniden kurulacak...Siz adına ister Osmanlı deyin, ister Cumhuriyet diyin hiç farketmez...

Tarih daima tekerrür eder; küçük düşenenler için de büyük düşünenler için de...Türkiye bugün büyük tarihinden aldığı ilhamla büyük düşünen zihniyet elinde büyüyor, güçleniyor adeta yeniden Osmanlı oluyor...

Sizin görüp görmemenizin; övünüp övünmemenizin hiç bir önemi yok!

 

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..