Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '15

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Pazara çıkar mısınız?

Pazara çıkar mısınız?
 

Semt pazarlarından söz ediyorum.  Her ne kadar marketlerin manav reyonlarından seçerek alış veriş yapılıyorsa da, insanların kafasında semt pazarlarının daha ucuz olduğu ve oradaki malların daha taze olduğu düşüncesi yatar.  Bilinçli bir tüketici en iyi malı en ucuza almaya çalışırken, satıcılar, da maliyeti düşük malları tüketiciye olabildiğince yüksek kâr marjıyla satmaya çalışırlar. Bunun için de değişik yöntemler kullanırlar.

Adam tezgahtaki üzümlerin arasına 2,5 lira fiyat etiketi koymuş. Yalnız o fiyat etiketini öyle bir yere koymuş ki, uyanık birisi fark ettiğinde hemen cevabını versin diye…Tezgahta salkım üzümler duruyor, ortadaki bir tasın içerisinde de tane üzümler var. Tane üzümlerin arasına, 2,5 lira fiyat etiketi koymuş. Onun dışında tezgahta hiçbir fiyat etiketi yok.  Eşim salkım üzümlerden seçti. Tezgahtar tartıya koydu, 1344 gram geldi. Tezgahtar "4.- lira tuttu abla" dedi. Ben hemen “Bu nasıl hesap ya…1,5 kg olsa 3.75 tutar, yanlış yaptın” deyince, bana üzümün fiyatının 3 lira olduğunu söyledi. Ama tezgahta 3 lira diye bir etiket yok. “Bak orada 2,5 yazıyor” deyince, de hazır cevap “O tane üzümlerin” fiyatı diyor. Tabii ki o tezgahtan alışveriş yapmadık.

Başka bir örnek...Kaliteli domatesler her tezgahta 3.- TL. iken, bir tezgahta 2.- lira fiyat etiketi var. Tabii herkes ucuz diye oradan alış veriş yapıyor. Seçmece yok diyen tezgahtar malları en arka sıradan veriyor, ön sıradaki domateslerle arkadakilerin ilgisi bile yok.  Tezgahtara soruyorum. “Ya senin verdiğin domatesler 1,5 liralık. Ön taraf başka, arka taraf başka” diyorum. “ Abi, Ön taraftaki domatesleri ben 2.- TL. dan versem batarım" diyor. “Eee peki senin bu yaptığın aldatmaca değil mi?” Cevap yok.

Bir de semtlere göre Pazar fiyatları değişiklik gösteriyor. Örneğin domatesi Yeşilköy’de 3,5 liraya alırken, Sefaköy’de 1,5 liraya alabiliyorsunuz. Tabii, aynı kalitedeki domatesten söz ediyorum.  Yeşilköy’deki pazarcıya bu farkın nereden geldiğini soruyorum. “ Abi düşük gelirli olan semtlerde satılan mallar çıkma “ diyor. “Çıkma ne demek?”Yani bizim burada satılmayan malları iki gün sonra orada satıyoruz. Tabii, bu arada mallar biraz pörsüyor, bunun için fiyatı düşürüyoruz.”

Yani gelir seviyesi yüksek olan yerlerde taze malı daha pahalıya alırken, düşük gelirli semtlerde bozulmaya yüz tutmuş malları ucuza satıyorlar.

Özellikle meyveler piyasaya ilk çıktığında da fiyatı yüksek görünmesin diye yarım kilosu şu kadar diye etiket koyuyorlar.  Bu da tamamen aldatmacaya yönelik bir hareket.

Bir de mevsiminde satılmayan malları almamak gerek. Veya çok az almak gerek. Örneğin kiraz mevsimi çoktan bitmesine rağmen, geçtiğimiz günlere kadar pazarlarda kiraz satılıyordu. O kirazların hepsi de buzhane malıydı. Eğer aldığınız gün tüketmezseniz, o kiraz ertesi günü yenmeyecek biçimde bozuluyor. Şimdi 15 gün sonra şeftaliler buzhaneye girecek. Birkaç ay sonra şeftali aldığınızda, dışı çok güzel görünen şeftalilerin içinin çürümüş olduğunu göreceksiniz.

Son olarak, pazarda alışveriş yapmadan önce, mutlaka pazarı gezmek gerekir. Özellikle Pazar giriş çıkışlarında fiyatlar daha yüksek olur. Yüksek fiyata aldığınız bir malı, daha sonra yarı fiyatına görürseniz şaşmayın. Bu bakımdan önce mallara ve fiyatlara bakıp, sonra alışveriş yapmak gerekir.

Bazı semtlerde Pazar kurulduğu zaman marketler de indirim yapıyorlar. Marketlerin avantajı malı seçerek alıyorsunuz. Geçen akşam pazardan 4.- liraya üzüm almıştım. Daha sonra markete baktığımda çok daha kaliteli üzümün 3,5 lira olduğunu gördüm.  Bu bakımdan pazarlara da fazla güvenmemek gerek. Çünkü belediye zabıtalarının doğru dürüst kontrol yaptıkları  yok.  

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..