Polis yine destan yazdı...

Dün gece yapılan operasyonlar gündeme bomba gibi düştü yine. Yine gecenin karanlığında evler basıldı, çoluk çocuğun uykulu gözlerinin korkuyla açılması ve muhtemel gözyaşları arasında polis vazifesini yaptı.

Bu kez bir fark vardı operasyonda. Zira operasyonun yapıldığı kişiler de polisti. İçim buruldu haberleri izlerken. Yıllarca suçluları kovalayan, can siperane görev yapan polislerimiz ağır bir suçlamayla karşı karşıya kalmış ve elleri kelepçelenerek gözaltına alınmıştı.

Nasıl bu günlere geldiğimiz de çoğumuzun malumu. Bugün gözaltına alınan polisler daha önce başlatılan bir dizi operasyonda görev alan polislerdi. İktidarın göz bebeğiydi. Ne oldu da birden suçlu konuma düştüler?

İktidar cemaatle kanka olduğu yıllarda polise methiyeler düzüyordu. Ne zamanki aralarına güç ve rant kavgası girdi,  işte o zaman öküz öldü ve ortaklık bozuldu.

Aynı polis, askerleri aynı şartlarda gözaltına alırken iyiydi. Gizli tanıklarla birçok kişi hapse atılırken iyiydi. Ancak 17 Aralık operasyonu yapıldıktan sonra iktidarın jetonu düştü. Eyvah dedi, fazla küçümsemişim ben bu cemaati. Sonunda iktidar kumpas olduğunu dile getirip yeniden yargılanmanın yolunu açtı kendisini olabildiğince masum göstermeye çalışarak.

Oysa o polisleri zamanında o mevkilere taşıyan da kendileri değil miydi? Demek ki kendi çıkarları doğrultusunda çalıştığı sürece yapılmış olan hukuksuzlukların hiç önemi yok. Polis destan yazıyor öyle mi? Aynı polis evde bulunan paraların hesabını sormaya kalkınca, dolayısıyla operasyonun ucu iktidara dokununca hukuksuzluk yapmış oluyor, sahtecilik yapmış oluyor.

En üzücü tarafı da kardeş gibi birbirine bağlı olan bir polis teşkilatının varlığından artık hiç emin değilim. Teşkilatı da halkımız gibi lime lime ettiler. Sağ olsun büyüklerimiz devletin polisi olma ilkesini de yerle bir ettiler. Kolay kolay da düzeleceğini hiç sanmıyorum.

Zamanlama bakımından da seçim öncesine denk getirilmesini oy avcılığı olarak değerlendiriyorum…

Bu işler sırayla oluyorsa, iktidara sıranın ne zaman geleceğini de sormadan edemiyorum…  23 Temmuz 2014