Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '16

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Quebec ve Savaş Alanı Parkı

Quebec ve Savaş Alanı Parkı
 

Kanada Atlas Okyanusundan Pasifik Okyanusuna ve ABD’den kuzey buz denizine kadar olan 10 milyon km2 ‘ yi bulan geniş topraklara sahip dünyanın ikinci büyük ülkesidir.  Buna karşılık 35 milyonu aşan nüfusu vardır. Ülke nüfusu mevcut toprakların sadece yaklaşık %12’sinde yaşamaktadır. Bunun da büyük çoğunluğu tek komşu ülkesi olan ABD sınırlarına yakın bölgelerdedir. Ülkenin büyük bir kısmı ormanlarla kapılıdır. Ormanlar ülkenin en zengin doğal güzelliklerini barındırmaktadır. Mevsimler değişim dönemlerinde ormanlardaki ağaçlar rengarenk yaprakları ile doğa tutkunlarına en güzel resimleri sunarlar.  
 
İklim bakımından ülkede genellikle soğuk ve karlı kış görülmekle birlikte başta güney bölgeleri olmak üzere sıcak ve nemli yazlar yaşanmaktadır. Tabii son yıllarda dünyanın her yerine olduğu gibi Kanada’da küresel iklim değişikliği nedeniyle ciddi iklim değişiklikleri görülmektedir. Ülke 11 eyaletten oluşmakta bunlardan biri de Quebec’tir. Şehir Montreal’den sonra başkenti olduğu eyaletin adını taşıyan ikinci şehirdir.
 
Kıtaya Fransız göçmenlerin ilk ayak bastığı yer olan şehir 1608 yılında kurulmuştur. Yıllarca Fransız egemenliğinin ardından Fransız devriminin ardından yaşanan güç kaybı ve İngilizlerle olan savaşların kraliçenin emrine girmişlerdir. Kendi bayrağı, kendi parlamentosu ve resmi dili olan Fransızca konuşanları ile yine de farklı bir görüntü sergilemektedirler. Eyalet olarak 8 milyona yakın insanın yaşadığı Quebec’te şehir olarak 600 bin kişi, çevre yerleşimlerle birlikte yaklaşık 800 kişi yaşamaktadır. Şehir tarihi değerleri, mimarisi, kültürü ile Fransız kültürünün özelliklerini taşımaktadır.   
 
Şehrin içinden Okyanustan ülkenin içerlerine kadar ilerleyen, üzerinde Avrupa’dan ilk göç yıllarından beri ticari gemilerin kullandığı Saint Laurent Nehri geçmektedir. Bugünde bu deniz yolu canlılığını korumaktadır. Eski şehir bir liman şehri olarak nehir kenarında surların arasında tarihi dokusunu korumaktadır. Tarihi geçmişi birçok dünya şehrinden yeni olsada Avrupa’dan bu topraklara gelen göçmenlerin gerek tarihi gerekse kültürel değerlerini en iyi şekilde korumuştur.  Bu nedenle UNESCO Dünya Mirası listesinde yer almaktadır.
 
Nehrin kenarında çevresinde surlarla çevrili eski şehir günümüzde en turistik alan olarak göze çarpmaktadır. Tarihi evleri, kiliseleri, kafeler, restoranlar ve hediyelik eşya satan dükkanların sıralandığı kaldırım taşları ile döşeli dar sokakları geçmişi en güzel yansıtan turistik alanlardır.  Şehrin en görkemli tarihi binaları Quebec Parlamentosu, St Lawrence ve eski şehre hâkim bir konumda bir tepede yer alan ve bugün otel olarak kullanılan Château Frontenac’tır.  
 
Quebec’in en turistik köşelerinden biri de eski şehrin yer aldığı tepenin ardında kalan surları koruyan kale ve geniş bir parka dönüştürülen alandır. St Lawrence nehri kıyısında 250 dönüme yakın 2,5 km’e varan uzunlukta Paints of Abraham (İbrahim’in Ovası) Savaş Alanı Parkı 13 Eylül 1759’da İngiliz ve Fransız ordularının savaştığı alandır. Kanada’nın geleceğine yön veren bir savaşın gerçekleştiği ve anıtlaştığı alandır. Park içinde bulunan müze ve eski yapıları ile turistler için önemli gezi güzergâhları arasındadır.
 
Bu alanda dolaşırken kendinizi tarihin derinliklerinde hisseder ve savaşın içinde olduğunuzu düşlersiniz. Savaş alanını ve nehri gözetleyen noktalarda surların ardındaki topları görebilirsiniz. Çim örtü altına gizlenmiş askeri karargâh binalarını ve çevrede ağaçların arkasına gizlenmiş hala askeri amaçla kullanılan mekânları sahile yakın yürüyüş yollarında gezerken farkedersiniz. Surların ardından şehrin merkezine tarihi yollardan ve sokaklardan ulaşabilirsiniz. Tarihe saygının şekillendiği bu park şehirdeki kültürel etkinlerin yapıldığı, halkın başlıca gezinti ve spor alanlarından biridir.  
 
Quebec ve Savaş alanı parkı uzun dünyanın birçok ülkesine ve de ülkemize göre çok eski bir tarihi geçmişe sahip olmasa da tarihe ve kültürel değerlere bağlılığın ve saygının anıtlaştığı yerlerden biridir. Ülkemiz bu konuda anıt parkların yapılacağı en zengin tarihi mekânlara ve savaş alanlarına sahiptir. Bunlardan başta Çanakkale Savaş Alanı Parkı ve Müzesi olmak üzere bazı önemli savaşları anıtlaştıran parklarımız da mevcuttur. Tarihimizi ve değerlerini geleceğe taşımak için bu parkların sayısının artırılması gereklidir.
 
Tarihi dönüm noktası olan savaşların yaşandığı yörelerimizde geçmişi anmak, farkındalık yaratmak isteyen ve tarihi zenginliklerini doğal ortamı içinde turistik güzergâha çevirmek isteyen yörelerimizin bu yönde çaba göstermesinde yarar vardır.  Ülkemizde birçok yöremiz fazla bir yatırım yapmadan sahip olduğu tarihi, kültürel ve coğrafi şartları avantajları ile böylesi parkları kolaylıkla oluşturabilecek avantajlara sahiptir. 
 
Toplam blog
: 416
: 790
Kayıt tarihi
: 19.02.10
 
 

Tarım, Gıda, Ormancılık, Çevre, Örgütlenme ve Proje konularında çalışmalarda bulunmaktayım. Öncel..