05 Kasım '13
- Kategori
- Gündelik Yaşam
Russell Brand’in Devrim Çağrısı ve Sosyal Eşitlik Rüyası
İlk olarak belirtmeliyiz ki sosyalizm tabi ki de bir devrim olamaz. Sosyalizmin adil bir toplum ve mutlu insanlar yaratacağı iddiası çürüyeli çok oldu. Sosyalizm, elit olan yonetim sınıfına gücü devreden yapılardan bir başkasıdır. Tabiki de o güç toplumun ürettiği tüm meyvaları toplar ve kendisinin üretmediği varlığın nereye dağıtılacağına kendi karar verir. Geçiş süreci başlı başına yapay bir kaostur. Rusya’da sovyet rejimi başlamadan önce çok sayıda insanın, çalışarak kazandıkları mal varlıklarını teslim etmeyi redetmelerinden dolayı öldürüldüklerini unutmayalım.
Fabian Cemiyeti 1884’te Londra’da kurulan ve demokratik sosyalizmin ilkelerini ilerletmeyi amaçlayan sosyalist bir cemiyettir. Logosunda kuzu giysisi giymiş kurtu görebilirsiniz.
Brand’in röpörtajdan 1 hafta önce, yazı işleri müdür yardımcısı olarak çalışmaya başladığı “New Statesman” dergisi Londra’da haftalık yayınlanan politik bir dergidir. 1913 yılında yayınlanmaya başlanan derginin, sosyalist Fabian Cemiyeti’nin öncü üyeleri ile de bağlantıları vardır. Brand’in bu çıkışı ve sosyalist yaklaşımı ile bilinen dergideki kariyerinin başlangıcı ilginç bir rastlantı olmuş.
Kapitalizm gayet eleştirilebilir, fakat bu eleştiriyi yaparken varılacak güzergahın seçiminin, yola çıkış noktasından daha da önemli olduğunu düşünüyorum. BBC’deki program sunucusu Paxman’in “tüm sistemi kim idare edecek?” sorusuna, benden herşeyi şimdi açıklamamı beklemeyin tarzında bir yaklaşımla cevap veriyor. Evet, kimseden herşeyi 2 dakika içerisine sığdırmasını bekleyemeyiz fakat devrim çağrısında bulunan bir insanın en mühim detayı atlaması yine rastlantı olabilir mi? Brand’in sözlerine dikkat edecek olursanız merkezi sistem (centralized system), büyük varlık dağılımı (massive distribution of wealth) diyor. Peki bu dağılımdan kim sorumlu olacak? En önemli detay burada atlanmıştır.
Devrimler, bu dünyayı kontrol eden grubun (elitlerin) en çok başvurduğu kartlardan birisidir. Varlık el değişimi, güç konsolidasyonu ve periodik kaos.
Sir Walter Scott, 1827’de Napolyon’un Hayatı başlıklı 9 bölümlü setin 2. bölümünde, Fransız devriminin illuminati (Adam Waishaupt) tarafından planlandığını ve Avrupanın meşhur sarrafı Rothschild’lar tarafından finanse edildiğini yazmaktadır...