S'ilahi istikrar

Zaman coğrafyasının engin derinliğinde kullanılan en büyük ve en tahlikeli silah inançlar ve dolayısıyla din olmuştur. Bundan sonra da bu, böyle olacaktır şüphesiz.

Bilinen gerçeklere bakıldığında da kullanılması en kolay olanıdır. İnsanları inandırması hem en kolay olanıdır hem de kullanıldığında genel geçer düzende bir suç teşkil etmemektedir.

Günümüzde insanların, psikolojik baskı altına alınarak sürüklendiği hal, bunun en net kullanım şekillerinden biridir. Suç işlemenin, kötü bir yola sürüklenmenin veya iyilik yapmaktan ve güzel işlerle uğraştıktan sonra, ötekileştirilen ancak daima bizimle olacak olan ölüm sonrası hayatın, yani cennet ve cehennem kavramlarının hangisinin tercih edileceğini telkin ettikten sonra geriye ne kalıyor ki?

İyiyi, doğruyu, güzel olanı, yanlışı ve kötü olanı belirleyen bir takım din adamları, güzel ülkemizin güzel insanlarını almış peşine sürüklyor. Milyonlarcası, bu ticari din sömürüsünün bayrağı altında altında cennetini ararken, o bayrağı gölgesi altında inzivaya çekilmiş olanlar, binlerce kilometre öteden bizlere nanik yapıyor. Siyasi ve sosyal gündemi meşgul eden bu zihniyet, din adı altında dinsizleştirerek ve tamamen zıvanadan çıkmış bir şekilde yoluna hızla devam ederken, bizler zamanımızı, bu kavgayı takip ederek harcıyoruz. Bundan yzüyıllar hatta binyıllar önce aynı şeyi yapan din-devlat adamlarının, tarihi tekerrürden ibaret kıldığını, Türk ve Dünya Tarihinden örneklerle algılayabileceğimiz gibi, çok uzağa gitmeden, içinde bulunduğumuz komik ötesi durumdan da anlayabiliriz...

Okumanın, araştırmanın ve düşünmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha oturup düşünmeli ve bir an önce benliğimizin farkına varmalıyız.