Saç, türban, kadın milletvekillerimiz ve türkülerimiz...

Atatürk, 1925 yılında İnebolu gezisinde şöyle demiştir : "Bazı yerlerde kadınları görüyorum ki, başında bir bez, peştamal, veya buna benzer bir şeyler asarak yüzünü, gözünü gizler ve yanından geçen erkeklere karşı arkasını çevirir veya yere oturarak yumulur. Bu tavrın manası neye delalet eder? Medeni bir millet anası, kızı için bu garip şekiller vaziyet nedir? Bu hal milleti çok gülünç gösterir ve derhal düzeltilmesi lâzımdır."

***

AKP’li bazı kadın milletvekilleri artık Meclise türbanla- başörtüsüyle gireceklermiş…

Ne diyelim, girebilirler de girmeyebilirler de, girseler ne olur, girmeseler ne olur, irade onların…

Benim konum o değil… Saç üzerine halkımız çok güzel sözler söylemiş, türküler yakmış. Saçı, güzelliğin, gösterişin bir simgesi olarak görmüşler… Saçı olmayan- tarama özürlü olan- arkadaşlarım alınmasınlar… Onlar, çağımızın tıp teknolojilerinden yararlanarak epey de para vererek saç ektiriyorlar… Saç erkekler için bu kadar önemliyken, kadınların saçlarını kapatmasını ben anlamış değilim… Saç sadece kadınlar için mi bir tabu? Bu konular çok yazıldı ve çizildi...

Bakın, türkülerimizde şarkılarımızda “saç” nasıl şekillenmiş, nasıl havalanmış, nasıl kendini bulmuş…

Sarı saçlarını deli gönlüme

Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban…

***

Yar saçların lüle lüle

Yar benziyor beyaz güle…

***

Saçın yüzüne değse, tenini kıskanırım…

Birine söz söylesen dilini kıskanırım…

***

Zülüf dökülmüş yüze

Kaşlar yakışmış göze…

***

Aynası belinde sokulu gelin

Zülüfler gerdana dökülü gelin

***

Karacaoğlan:

Oturmuş ağ gelin taş üstüne
Taramış zülfünü kaşın üstüne
Bir selamın geldi başım üstüne
Alırım kız seni komam ellere

***

Saç, özellikle de kadın saçı kültürümüzde çok önemli yer tutar...Türkülerimizde, atasözlerimizde, ozanlarımızın şiirlerin de sıkça yer bulurlar...

Tüm toplumsal ögeleri, kültürel değerleri dinsel açıdan değerlendirirseniz, dinin içine sokarsanız yanlış yaparsınız...

Türbanla başlayan bu süreç yerinde duracak mı sanıyorsunuz...

İsterseniz bir kaç örnek vereyim...

Miras konusunda kadına bir erkeğe iki, şahitlik konusunda da iki kadının şahitliği bir erkeğin şahitliğine eşit olacak...Kadınlar yargıç olamayacak, araba kullanamayacak...Erkeklerin bulunduğu meclise de giremeyecek...Bu saydıklarım da dinimizin kural ve emirlerinden ve bunlar saçtan daha mı önemsiz...

***

İster istemez bu tartışmanın içine girdim...Laiklik işte bu yüzden bizim için hayati bir önem taşıyor...Geldiğimiz noktada ülkemizde laiklik de büyük darbe yemiştir...

Görünen köy kılavuz istemiyor...